İngilizce dilbilgisinde, fiillerin farklı şekilleri cümle içinde çeşitli görevler üstlenebilir. Bu görevlerden ikisi, fiillerin isim-fiil (gerund) ve mastar (infinitive) olarak kullanılmasıdır. Hem isim-fiiller hem de mastarlar, bir fiilin isim gibi işlev gördüğü durumlarda karşımıza çıkar, ancak kullanıldıkları bağlamlar ve anlamlar arasında önemli farklar bulunur. Bu iki yapı, İngilizcede akıcı ve doğru bir şekilde iletişim kurabilmek için temeldir. Cümle içinde özne, nesne, yüklem tamamlayıcısı veya başka bir ismin tamamlayıcısı olarak kullanılabilirler.
Bu bölüm, isim-fiillerin ve mastarların ne olduğunu, ne zaman kullanıldığını ve aralarındaki farkları kapsamlı bir şekilde inceleyecektir. Her iki yapının da kendine özgü kuralları ve istisnaları vardır; bu kuralları anlamak, karmaşık cümleler kurarken ve anlamı doğru aktarırken büyük önem taşır.
Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
Makale içerisindeki başlıklara tıklayarak o konunun ayrıntılı konu anlatım sayfasına gidebilirsiniz.
İsim-Fiiller (Gerunds)
İsim-fiiller, fiillere “-ing” eki getirilerek oluşturulan ve cümle içinde isim gibi işlev gören yapılardır. Bir eylemi veya aktiviteyi ifade ederken, onu bir kavram veya nesne olarak ele almamızı sağlarlar. Örneğin, “run” (koşmak) fiili “running” (koşma) olarak isim-fiil haline geldiğinde, koşma eyleminin kendisi bir isim gibi davranır. İsim-fiiller, cümlenin öznesi, nesnesi, edat nesnesi veya bazı özel fiillerden sonra kullanılabilirler.
Örnek: Swimming is a great exercise. ( Yüzmek harika bir egzersizdir.)
Mastarlar (Infinitives)
Mastarlar, fiilin “to” edatıyla birlikte kullanılan temel halidir (to + fiilin yalın hali). “To run”, “to eat”, “to sleep” gibi yapılar birer mastardır. Mastarlar da isim-fiiller gibi cümle içinde isim, sıfat veya zarf olarak işlev görebilirler. Genellikle bir amacı, bir niyeti, bir nedeni veya bir olasılığı ifade etmek için kullanılırlar. Bir eylemin henüz gerçekleşmediğini veya gelecekteki bir eylemi belirttiği durumlar yaygındır.
Örnek: I want to learn English. (İngilizce öğrenmek istiyorum.)
İsim-Fiil ve Mastar Karşılaştırması (Gerunds vs Infinitives)
İsim-fiiller ve mastarlar arasındaki farkları anlamak, İngilizceyi doğru kullanmanın kritik bir parçasıdır. Her ikisi de fiil kökenli olsalar da, kullanıldıkları bağlamlar ve aktardıkları anlamlar bakımından farklılık gösterirler. Bazı fiiller yalnızca isim-fiil alırken, bazıları yalnızca mastar alır, bazıları ise her ikisini de alabilir ancak anlamda bir değişiklik meydana gelebilir. Bu bölüm, bu fiilleri ve durumları detaylı bir şekilde ele alacaktır.
Fiillerin İsim-Fiil ve Mastar Alım Tablosu
Aşağıdaki tablo, İngilizcede yaygın olarak kullanılan fiillerin hangi fiil şeklini (isim-fiil veya mastar) aldığını veya her ikisini de alıp almadığını göstermektedir. Bu tablo, İngilizce öğrenenler için bir referans niteliğindedir.
| Sadece İsim-Fiil Alan Fiiller | Sadece Mastar Alan Fiiller | Hem İsim-Fiil Hem Mastar Alan Fiiller (Anlam Değişmeden) | Hem İsim-Fiil Hem Mastar Alan Fiiller (Anlam Değişerek) |
|---|---|---|---|
| admit (kabul etmek) | agree (katılmak) | begin (başlamak) | remember (hatırlamak) |
| avoid (kaçınmak) | decide (karar vermek) | continue (devam etmek) | forget (unutmak) |
| consider (düşünmek) | expect (ummak) | start (başlamak) | stop (durmak) |
| deny (inkar etmek) | hope (ummak) | love (sevmek) | try (denemek) |
| enjoy (hoşlanmak) | manage (başarmak) | like (beğenmek) | regret (pişman olmak) |
| finish (bitirmek) | plan (planlamak) | hate (nefret etmek) | need (ihtiyaç duymak) |
| imagine (hayal etmek) | promise (söz vermek) | prefer (tercih etmek) | mean (niyet etmek/anlamına gelmek) |
| mind (sakınmak) | refuse (reddetmek) | can’t stand (tahammül edememek) | go on (devam etmek) |
| postpone (ertelemek) | seem (görünmek) | ||
| suggest (önermek) | want (istemek) |
İsim-Fiil ve Mastarın Anlam Farkları
Bazı fiiller hem isim-fiil hem de mastar alabilir, ancak bu durum fiilin anlamını önemli ölçüde değiştirebilir. Bu fiillerin doğru kullanımı, cümlenin anlamının doğru iletilmesi için hayati öneme sahiptir.
Remember
- Remember + infinitive (to do): Bir şeyi yapmayı hatırlamak, yapılması gereken bir eylemi anımsamak. Genellikle gelecekte yapılacak bir eylemle ilgilidir.
- I must remember to send that email. (O e-postayı göndermeyi unutmamalıyım.)
- Remember + gerund (doing): Geçmişte yapılan bir şeyi hatırlamak, bir anıyı anımsamak.
- I remember seeing her at the party. (Onu partide gördüğümü hatırlıyorum .)
Forget
- Forget + infinitive (to do): Bir şeyi yapmayı unutmak, yapılması gereken bir eylemi anımsayamamak.
- Don’t forget to lock the door. (Kapıyı kilitlemeyi unutma.)
- Forget + gerund (doing): Geçmişte yapılan bir şeyi unutmak, bir anıyı hatırlayamamak.
- I’ll never forget visiting Paris for the first time. (Paris’i ilk kez ziyaret ettiğimi asla unutmayacağım.)
Stop
- Stop + infinitive (to do): Bir eylemi yapmak için durmak, bir amaca ulaşmak için mola vermek.
- He stopped to tie his shoelace. (Ayakkabı bağcığını bağlamak için durdu.)
- Stop + gerund (doing): Bir eylemi tamamen durdurmak, artık o eylemi yapmamak.
- Please stop making so much noise. (Lütfen bu kadar çok gürültü yapmayı bırak .)
Try
- Try + infinitive (to do): Bir şeyi yapmaya çalışmak, çaba göstermek.
- I will try to finish the report by tomorrow. (Raporu yarına kadar bitirmeye çalışacağım .)
- Try + gerund (doing): Bir şeyi denemek (genellikle bir sorunu çözmek veya bir etkiyi görmek için).
- If you can’t sleep, try drinking some warm milk. (Uyuyamıyorsanız, biraz ılık süt içmeyi deneyin .)
Regret
- Regret + infinitive (to do): Bir şeyi yapmaktan pişmanlık duymak (genellikle bir bilgi vermekten veya kötü haber vermekten).
- We regret to inform you that your application was unsuccessful. (Başvurunuzun başarısız olduğunu bildirmekten pişmanlık duyuyoruz .)
- Regret + gerund (doing): Geçmişte yapılan bir şeyden pişmanlık duymak.
- I regret not studying harder for the exam. (Sınava daha sıkı çalışmadığıma pişmanım .)
Need
- Need + infinitive (to do): Bir şeye ihtiyaç duymak veya bir şeyi yapması gerektiğini belirtmek. (aktif anlam)
- I need to buy some groceries. (Bazı market alışverişi yapmam gerekiyor .)
- Need + gerund (doing): Bir şeyin yapılması gerektiğini belirtmek (pasif anlam, genellikle nesne fiilin öznesidir). Bu kullanım “need to be done” ile eşdeğerdir.
- The car needs washing . (Arabanın yıkanması gerekiyor .) (The car needs to be washed.)
Mean
- Mean + infinitive (to do): Niyet etmek, amaçlamak.
- I didn’t mean to offend you. (Sizi kırmayı kastetmedim .)
- Mean + gerund (doing): Anlamına gelmek, kapsamak, sonuçlanmak.
- Passing this exam will mean studying a lot. (Bu sınavı geçmek çok çalışmak anlamına gelecek .)
Go on
- Go on + infinitive (to do): Başka bir şeye geçmek, bir eylemi tamamlayıp diğerine başlamak.
- After finishing his speech, he went on to answer questions. (Konuşmasını bitirdikten sonra soruları yanıtlamaya devam etti .)
- Go on + gerund (doing): Bir eylemi sürdürmek, devam etmek.
- He went on talking for another hour. (Bir saat daha konuşmaya devam etti .)
İsim-Fiiller ve Mastarlar ile İlgili Sık Yapılan Hatalar
İngilizce öğrenirken, isim-fiiller (gerunds) ve mastarlar (infinitives) konusu pek çok öğrenci için kafa karıştırıcı olabilir. Bu iki fiil biçiminin ne zaman ve nasıl kullanılacağını doğru bir şekilde anlamamak, sıkça yapılan hatalara yol açar. Ancak bu hataların farkında olmak ve onları düzeltmek, İngilizce dilbilgisindeki ustalığınızı önemli ölçüde artıracaktır. İşte isim-fiiller ve mastarlar konusunda en sık karşılaşılan hatalar ve bunlardan kaçınma yolları:
Yanlış Fiil Şekli Kullanımı
İngilizcede bazı fiiller sadece isim-fiil alırken, bazıları sadece mastar alır. Bu kurala uymamak, en yaygın hatalardan biridir. Örneğin, “enjoy” fiili her zaman bir isim-fiil ile kullanılır. “I enjoy to read books” demek dilbilgisi açısından yanlıştır; doğrusu “I enjoy reading books” olmalıdır. Benzer şekilde, “decide” fiili her zaman bir mastar ile kullanılır. “They decided going on vacation” yerine “They decided to go on vacation” denmelidir. Bu fiillerin hangi yapıyı gerektirdiğini öğrenmek için fiil listelerine çalışmak ve bolca pratik yapmak çok önemlidir.
Edatlardan Sonra Mastar Kullanımı
İngilizcede, bir edattan (preposition) sonra bir fiil kullanılması gerektiğinde, bu fiil daima isim-fiil (gerund) şeklinde olmalıdır. Bu, “about”, “for”, “in”, “on”, “of”, “with”, “without”, “before”, “after” gibi tüm edatlar için geçerli bir kuraldır. “I am interested in to learn English” cümlesi yaygın bir hatadır. Doğru kullanım “I am interested in learning English” olmalıdır. Bu temel kuralı akılda tutmak, edatlarla ilgili birçok hatayı ortadan kaldırır.
Anlam Kaymasına Dikkat Etmemek
Bazı fiiller hem isim-fiil hem de mastar alabilir, ancak her iki durumda da fiilin anlamı değişir. Bu tür fiilleri (örneğin remember, forget, stop, try, regret, need, mean, go on ) yanlış kullanmak, cümlenin aktarmak istediği anlamı tamamen değiştirebilir. Örneğin:
- “I remember to lock the door.” (Kapıyı kilitlemeyi hatırladım, yani henüz kilitlemedim.)
- “I remember locking the door.” (Kapıyı kilitlediğimi hatırlıyorum, yani geçmişte bu eylemi yaptığımı hatırlıyorum.)
Bu ince anlam farklarını kavramak, özellikle karmaşık cümlelerde doğru ifadeyi yakalamak için kritik öneme sahiptir. Her bir fiilin hem isim-fiil hem de mastar ile kullanıldığında ne anlama geldiğini detaylıca incelemek gerekir.
“To” Edatını Gereksiz Kullanmak (Bare Infinitives)
İngilizcede, bazı durumlarda fiilin yalın hali (bare infinitive) kullanılır, yani “to” edatı olmadan mastar kullanılır. Özellikle modal yardımcı fiillerden (can, could, will, would, shall, should, may, might, must) sonra fiilin yalın hali gelir. Örneğin, “You should to study harder” yanlıştır; doğrusu “You should study harder” olmalıdır. Ayrıca, “make” (yaptırmak) ve “let” (izin vermek) gibi bazı fiillerden sonra da nesne ve ardından yalın mastar kullanılır: “She made me laugh ” (Beni güldürdü) veya “He let me go ” (Gitmenize izin verdi). Bu durumlarda “to” kullanmak dilbilgisel bir hatadır.
Belirli İfadelerde Hata Yapmak
İngilizcede “it’s no use” (faydası yok), “there’s no point in” (anlamı yok) gibi belirli yapılar ve deyimler vardır ki bunlardan sonra her zaman isim-fiil kullanılır. “It’s no use to complain now” demek yerine, “It’s no use complaining now” denmelidir. Bu tür ifadelerin kalıplaşmış olduğunu ve isim-fiil gerektirdiğini bilmek, yanlış kullanımların önüne geçecektir.
Özetle
İsim-fiiller ve mastarlar, İngilizce dilbilgisinin önemli ve bazen zorlayıcı bir bölümünü oluşturur. Yukarıda bahsedilen yaygın hataların farkında olmak ve bunları düzeltmek için bilinçli pratik yapmak, hem yazılı hem de sözlü iletişimde daha akıcı ve doğru bir dil kullanımına ulaşmanıza yardımcı olacaktır. Dilbilgisi kurallarını ezberlemekten ziyade, bol bol okuma ve dinleme yaparak fiillerin doğal kullanımını içselleştirmek de bu konuda büyük fayda sağlar.
İsim-Fiiller ve Mastarlar Konusuyla İlgili Alıştırmalar
Aşağıdaki listeden İngilizce’de İsim-Fiiller ve Mastarlar konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 1
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 2
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 3
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 4
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 5
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 6
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 7
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 8
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 9
- İsim-Fiiller ve Mastarlar Online Quiz 10
İsim-Fiiller ve Mastarlar ile İlgili Örnek Cümleler
- Smoking is prohibited in public places..
Halka açık yerlerde sigara içmek yasaktır. . - She decided to study abroad..
Yurt dışında okumaya karar verdi. . - I enjoy listening to music..
Müzik dinlemekten hoşlanırım. . - He managed to fix the broken chair..
Kırık sandalyeyi tamir etmeyi başardı. . - Thank you for helping me with my homework..
Ödevimde bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. . - It’s important to be polite..
Kibar olmak önemlidir. . - I remember meeting him last year..
Geçen yıl onunla tanıştığımı hatırlıyorum . . - Don’t forget to turn off the lights..
Işıkları kapatmayı unutma. . - She stopped to buy some groceries..
Biraz market alışverişi yapmak için durdu. . - He stopped smoking five years ago..
Beş yıl önce sigarayı bıraktı . . - Have you tried calling him??
Onu aramayı denedin mi? ? - I will try to learn French..
Fransızca öğrenmeye çalışacağım . . - It’s no use complaining now..
Şimdi şikayet etmenin faydası yok. . - They want to visit Rome next summer..
Gelecek yaz Roma’yı ziyaret etmek istiyorlar . . - My car needs repairing ..
Arabamın tamir edilmesi gerekiyor . .