İngilizce’de İsim-Fiil ve Mastar Karşılaştırması – Gerunds vs Infinitives in English

İngilizcede dilbilgisinin en kafa karıştırıcı konularından biri, bir fiilden sonra ne zaman bir isim-fiil (gerund) kullanacağınızı ve ne zaman bir mastar (infinitive) kullanacağınızı anlamaktır. Her ikisi de fiillerden türetilmiş olsalar da, cümle içindeki işlevleri ve kullanıldıkları bağlamlar açısından önemli farklılıklar gösterirler. Bu bölüm, isim-fiiller ve mastarlar arasındaki temel farkları, bu yapıların hangi fiillerle birlikte kullanıldığını ve yaygın yapılan hataları detaylı bir şekilde açıklayacaktır.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.


İsim-Fiiller ve Mastarlar Arasındaki Temel Farklar

İsim-fiiller ve mastarlar, bir fiilin isim veya başka bir fiil gibi hareket etmesini sağlayan fiil dışı formlardır. Ancak kullanımları ve anlamları büyük ölçüde farklılık gösterebilir. Genel olarak, bir fiilden sonra neyin geleceği, o fiilin anlamına ve kullanımına bağlıdır. Bazı fiiller yalnızca isim-fiil alırken, bazıları yalnızca mastar alır ve bazıları ise her ikisini de alabilir ancak anlamları değişebilir.

İsim-fiiller genellikle bir eylemi veya aktiviteyi genel olarak ifade eder. Bir isim gibi işlev görerek bir cümlenin öznesi, nesnesi veya tümleyeni olabilirler. Örneğin, “I enjoy swimming .” (Yüzmekten hoşlanırım.) cümlesinde “swimming” bir aktiviteyi genel olarak ifade eder ve “enjoy” fiilinin nesnesi konumundadır.

Mastarlar ise genellikle bir amacı, niyeti veya potansiyel bir eylemi ifade eder. Bir fiilin ‘to’ ile başlayan temel hali veya bazen ‘to’ olmadan yalın hali olabilirler. Örneğin, “I want to swim .” (Yüzmek istiyorum.) cümlesinde “to swim” bir amaca veya gelecekteki bir eyleme işaret eder ve “want” fiilinden sonra gelir.


Fiillere Göre İsim-Fiil veya Mastar Kullanımı

Birçok fiil, kendilerinden sonra isim-fiil veya mastar almalarına göre sınıflandırılabilir. Bu fiillerin ezberlenmesi, doğru kullanımı sağlamak açısından önemlidir.

Yalnızca İsim-Fiil Alan Fiiller

Bazı fiiller kendilerinden sonra yalnızca bir isim-fiil alırlar. Bu fiiller genellikle bir eylemden duyulan hoşlanma, hoşlanmama, alışkanlık veya kaçınmayı ifade ederler. Yaygın olarak kullanılan bazı fiiller şunlardır:

  • Enjoy (hoşlanmak): I enjoy reading books. (Kitap okumaktan hoşlanırım.)
  • Finish (bitirmek): She finished doing her homework. (Ödevini yapmayı bitirdi.)
  • Avoid (kaçınmak): He avoids eating fast food. (Fast food yemekten kaçınır.)
  • Mind (sakıncası olmak/aldırmak): Do you mind opening the window? (Pencereyi açmanızın sakıncası var mı?)
  • Suggest (önermek): I suggest going to the cinema. (Sinemaya gitmeyi öneririm.)
  • Consider (düşünmek): We are considering moving to another city. (Başka bir şehre taşınmayı düşünüyoruz.)
  • Admit (itiraf etmek): He admitted stealing the money. (Parayı çaldığını itiraf etti.)
  • Deny (inkar etmek): She denied knowing anything about it. (Bu konuda bir şey bildiğini inkar etti.)
  • Quit (bırakmak): He quit smoking last year. (Geçen yıl sigarayı bıraktı.)
  • Risk (risk almak): You risk losing all your money. (Tüm paranızı kaybetme riski alıyorsunuz.)

Bu fiillerle birlikte bir isim-fiil kullanmak, genellikle belirtilen eylemin genel doğasına vurgu yapar.

Yalnızca Mastar Alan Fiiller

Diğer yandan, bazı fiiller kendilerinden sonra yalnızca bir mastar alırlar. Bu fiiller genellikle bir amacı, niyeti, planı veya gelecekteki bir beklentiyi ifade ederler. En sık kullanılanlardan bazıları şunlardır:

  • Want (istemek): I want to learn English. (İngilizce öğrenmek istiyorum.)
  • Need (ihtiyaç duymak): You need to study harder. (Daha çok çalışman gerekiyor.)
  • Decide (karar vermek): They decided to go on a trip. (Bir geziye çıkmaya karar verdiler.)
  • Plan (planlamak): We plan to visit Paris next year. (Gelecek yıl Paris’i ziyaret etmeyi planlıyoruz.)
  • Hope (umut etmek): She hopes to find a good job. (İyi bir iş bulmayı umuyor.)
  • Agree (katılmak/kabul etmek): He agreed to help me. (Bana yardım etmeyi kabul etti.)
  • Promise (söz vermek): I promise to call you later. (Seni daha sonra aramaya söz veriyorum.)
  • Refuse (reddetmek): He refused to answer my question. (Soruma cevap vermeyi reddetti.)
  • Expect (beklemek): We expect to arrive by noon. (Öğlene kadar varmayı bekliyoruz.)
  • Manage (başarmak): She managed to finish the project on time. (Projeyi zamanında bitirmeyi başardı.)

Bu fiillerle birlikte bir mastar kullanmak, eylemin bir amaca yönelik olduğunu veya gelecekte gerçekleşeceğini vurgular.

Hem İsim-Fiil Hem de Mastar Alan Fiiller (Anlam Değişmeden)

Bazı fiiller hem isim-fiil hem de mastar alabilirler ve bu durum cümlenin anlamında önemli bir değişikliğe yol açmaz. Bu fiiller genellikle bir eyleme başlamayı, devam etmeyi veya durdurmayı ifade ederler. Yaygın örnekler şunlardır:

  • Start (başlamak): She started learning / to learn French. (Fransızca öğrenmeye başladı.)
  • Begin (başlamak): It began raining / to rain heavily. (Şiddetli yağmur yağmaya başladı.)
  • Continue (devam etmek): They continued working / to work after a short break. (Kısa bir aradan sonra çalışmaya devam ettiler.)
  • Like (sevmek): I like swimming / to swim in the ocean. (Okyanusta yüzmeyi severim.)
  • Love (sevmek): We love traveling / to travel to new places. (Yeni yerlere seyahat etmeyi severiz.)
  • Hate (nefret etmek): He hates waiting / to wait in long queues. (Uzun kuyruklarda beklemekten nefret eder.)
  • Prefer (tercih etmek): I prefer reading / to read a book to watching TV. (Televizyon izlemeye kitap okumayı tercih ederim.)
  • Can’t stand (dayanamamak): I can’t stand listening / to listen to that music. (O müziği dinlemeye dayanamam.)

Bu fiillerde, hem isim-fiil hem de mastar kullanımı genellikle benzer bir anlam ifade eder, ancak bazı durumlarda ince nüans farklılıkları olabilir. Örneğin, “I like swimming” genel olarak yüzmekten hoşlandığınızı ifade ederken, “I like to swim” belirli bir durumda yüzme eylemini yapmaktan hoşlandığınızı belirtebilir, ancak bu ayrım her zaman katı değildir.

Hem İsim-Fiil Hem de Mastar Alan Fiiller (Anlam Değişimiyle)

İngilizcede bazı fiiller vardır ki, kendilerinden sonra isim-fiil veya mastar gelmesine göre anlamları tamamen değişir. Bu durum, özellikle bu fiilleri kullanırken dikkatli olmayı gerektirir.

  • Stop (durmak):
    • Stop + Gerund : Bir eylemi tamamen durdurmak, bırakmak.

      She stopped smoking . (Sigara içmeyi bıraktı.) – Artık sigara içmiyor.

    • Stop + Infinitive : Bir şey yapmak için durmak, mola vermek.

      She stopped to smoke . (Sigara içmek için durdu.) – Başka bir şey yaparken sigara içmek için mola verdi.

  • Remember (hatırlamak):
    • Remember + Gerund : Geçmişte yapılmış bir şeyi hatırlamak.

      I remember meeting him for the first time. (Onunla ilk kez tanıştığımı hatırlıyorum.)

    • Remember + Infinitive : Bir şeyi yapmayı unutmamak, hatırlamak (bir görevi, bir planı).

      Remember to lock the door. (Kapıyı kilitlemeyi unutma/hatırla.)

  • Forget (unutmak):
    • Forget + Gerund : Geçmişte yapılmış bir şeyi unutmak.

      I’ll never forget seeing the Eiffel Tower for the first time. (Eyfel Kulesi’ni ilk kez görmeyi asla unutmayacağım.)

    • Forget + Infinitive : Bir şeyi yapmayı unutmak (bir görevi, bir planı).

      He forgot to turn off the lights. (Işıkları kapatmayı unuttu.)

  • Try (denemek):
    • Try + Gerund : Bir şeyi bir yöntem olarak denemek, bir deney yapmak.

      If you can’t sleep, try drinking some warm milk. (Uykun gelmezse, biraz ılık süt içmeyi dene.)

    • Try + Infinitive : Bir şeyi başarmaya çalışmak, gayret etmek.

      She tried to lift the heavy box. (Ağır kutuyu kaldırmaya çalıştı.)

  • Regret (pişman olmak):
    • Regret + Gerund : Geçmişte yapılan bir şeyden pişman olmak.

      I regret telling her my secret. (Ona sırrımı söylediğime pişmanım.)

    • Regret + Infinitive : Genellikle resmi bağlamda, kötü bir haber vermekten üzüntü duymak.

      We regret to inform you that your application has been unsuccessful. (Başvurunuzun olumsuz sonuçlandığını bildirmekten üzüntü duyarız.)

  • Need (ihtiyaç duymak / gerekmek):
    • Need + Infinitive : Bir öznenin bir şeyi yapmaya ihtiyacı olması.

      I need to buy some groceries. (Biraz yiyecek almam gerekiyor.)

    • Need + Gerund (pasif anlamda): Bir şeyin yapılmasına ihtiyaç duyması (genellikle cansız özneler için).

      The car needs washing . (Arabanın yıkanmaya ihtiyacı var.) = The car needs to be washed .


İsim-Fiil ve Mastar Karşılaştırması Tablosu

Aşağıdaki tablo, yaygın fiillerin isim-fiil veya mastar alıp almadığını ve anlam değişikliklerini özetlemektedir:

Fiil Sonra gelen yapı Örnek Cümle Anlam
Enjoy Gerund I enjoy reading . Okumaktan hoşlanmak (genel aktivite)
Want Infinitive I want to read . Okumak istemek (amaç/niyet)
Stop Gerund She stopped smoking . Sigara içmeyi bırakmak (artık yapmamak)
Stop Infinitive She stopped to smoke . Sigara içmek için durmak (mola vermek)
Remember Gerund I remember meeting him. Onunla tanıştığımı hatırlamak (geçmişte olan bir olay)
Remember Infinitive Remember to meet him. Onunla tanışmayı unutmamak (gelecek bir görev)
Try Gerund Try eating less sugar. Daha az şeker yemeyi dene (bir yöntem olarak)
Try Infinitive He tried to lift the box. Kutuyu kaldırmaya çalışmak (gayret etmek)
Need Infinitive I need to clean my room. Odamı temizlemeye ihtiyacım var (ben yapacağım)
Need Gerund My room needs cleaning . Odamın temizlenmeye ihtiyacı var (pasif anlam)

Sıfatlardan Sonra İsim-Fiil ve Mastar Kullanımı

Bazı sıfatlar da kendilerinden sonra isim-fiil veya mastar alabilirler. Genellikle bir eylemi niteleyen sıfatlardan sonra mastar kullanılır.

  • Easy to understand (anlaması kolay)
  • Difficult to explain (açıklaması zor)
  • Happy to help (yardım etmeye mutlu)
  • Glad to see (gördüğüne sevinmek)

Ancak, bazı durumlarda edatlarla birlikte isim-fiiller de kullanılabilir:

  • Good at solving problems (problem çözmede iyi)
  • Afraid of flying (uçmaktan korkmak)

İsimlerden Sonra İsim-Fiil ve Mastar Kullanımı

İsimlerden sonra da isim-fiil veya mastar kullanılabilir. Mastarlar genellikle bir amacın veya işlevin ifadesinde kullanılır:

  • A place to study (ders çalışmak için bir yer)
  • A book to read (okunacak bir kitap)

İsim-fiiller ise genellikle bir aktiviteyi veya genel bir olguyu ifade eder:

  • The pleasure of traveling (seyahat etme zevki)
  • The importance of listening (dinlemenin önemi)

İsim-Fiiller ve Mastarlar ile Sık Yapılan Hatalar ve Çözüm Yolları

İngilizce öğrenenlerin en çok zorlandığı alanlardan biri, bir fiilden sonra ne zaman bir isim-fiil (gerund) ne zaman bir mastar (infinitive) kullanacaklarını karıştırmaktır. Bu karışıklık, cümlelerin anlamını tamamen değiştirebilir veya dilbilgisel olarak yanlış hale getirebilir. Bu bölümde, isim-fiiller ve mastarların kullanımında sıkça yapılan hataları detaylandıracak, bu hatalardan kaçınmak için pratik ipuçları sunacak ve öğrenme sürecinizi kolaylaştıracak stratejiler üzerinde duracağız.

Fiil-Yapı Eşleşmelerini Karıştırmak

En temel hatalardan biri, belirli fiillerden sonra hangi yapının (isim-fiil veya mastar) gelmesi gerektiğini bilmemektir. İngilizcede bazı fiiller sadece isim-fiil, bazıları sadece mastar alırken, bazıları ise her ikisini de alabilir ancak anlamları değişebilir. Bu durum, özellikle yeni kelimeler öğrenirken dikkat edilmesi gereken bir noktadır.

Örnek Hata: “I enjoy to swim .” (Yanlış kullanım)

Doğru Kullanım: “I enjoy swimming .” (Doğru kullanım: ‘enjoy’ fiili isim-fiil alır.)

Bu tür hatalardan kaçınmak için, yeni fiiller öğrenirken fiilin hangi yapı ile kullanıldığını da öğrenmek önemlidir. Güvenilir bir sözlük veya dilbilgisi kaynağı, fiillerin yaygın kullanımlarını gösteren örnekler sunarak bu konuda yardımcı olabilir. Örneğin, bir fiilin yanına “(+ gerund)” veya “(+ infinitive)” gibi notlar alarak hafızanıza yardımcı olabilirsiniz.

Edatlardan Sonra Mastar Kullanma Hatası

İngilizcede çok önemli bir kural şudur: edatlardan (prepositions) sonra her zaman bir isim-fiil kullanılır. Bu kuralın göz ardı edilmesi sıkça yapılan bir hatadır.

Örnek Hata: “She is good at to play tennis.” (Yanlış kullanım)

Doğru Kullanım: “She is good at playing tennis.” (Doğru kullanım: ‘at’ edatından sonra isim-fiil gelir.)

Bu kuralı anlamak ve uygulamak, cümlelerinizin akıcılığını ve doğruluğunu önemli ölçüde artıracaktır. Yaygın olarak kullanılan bazı edat-isim-fiil kombinasyonları şunlardır:

  • Interested in + Gerund: “He is interested in learning new languages.” (Yeni diller öğrenmekle ilgileniyor.)
  • Good at + Gerund: “She is good at solving problems.” (Problem çözmede iyidir.)
  • Thank for + Gerund: “Thank you for helping me.” (Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim.)
  • Tired of + Gerund: “I’m tired of waiting .” (Beklemekten yoruldum.)
  • Instead of + Gerund: “Instead of complaining , let’s find a solution.” (Şikayet etmek yerine, bir çözüm bulalım.)

Bu kombinasyonları sık sık tekrar etmek ve örnek cümlelerle pekiştirmek, doğru kullanımı otomatikleştirmenize yardımcı olacaktır.

Kip yardımcı fiilleri (modal verbs) İngilizcede özel bir yere sahiptir. Modal fiillerden sonra daima yalın mastar (bare infinitive) kullanılır, yani ‘to’ edatı olmadan fiilin temel hali gelir.

Örnek Hata: “You should to study harder.” (Yanlış kullanım)

Doğru Kullanım: “You should study harder.” (Doğru kullanım: ‘should’ modal fiilinden sonra yalın mastar gelir.)

Bu kural, ‘can’, ‘could’, ‘may’, ‘might’, ‘must’, ‘should’, ‘will’, ‘would’, ‘shall’ gibi tüm modal fiiller için geçerlidir. Tek istisna, ‘ought to’ ve bazen ‘have to’ (yarı-modal olarak kabul edilir) gibi yapılardır, ancak bunlar da mastar alırken ‘to’ kullanır.

  • I can swim . (Yüzebilirim.)
  • She must leave now. (Şimdi gitmeli.)
  • They might come later. (Daha sonra gelebilirler.)

Bu temel kuralın anlaşılması ve uygulanması, modal fiillerle kurulan cümlelerdeki yaygın hataları ortadan kaldıracaktır.

Anlam Değişimi Olan Fiillerdeki Karışıklıklar

Daha ileri seviye hatalar, hem isim-fiil hem de mastar alabilen ancak bu durumlarda anlamları değişen fiillerle ilgilidir (örneğin ‘stop’, ‘remember’, ‘forget’, ‘try’, ‘regret’). Bu fiillerin yanlış kullanılması, cümlenin tamamen farklı bir anlama gelmesine yol açabilir.

Örnek: “I remember calling him.” (Onu aradığımı hatırlıyorum – geçmiş bir eylem)

Örnek: “I remember to call him.” (Onu aramayı hatırladım – bir görevi yerine getirme)

Bu tür fiiller için, her iki kullanımın da anlamını ve bağlamını iyice kavramak gereklidir. Örnek cümlelerle pratik yapmak ve anlam farklarını zihninizde oturtmak, bu karmaşık durumların üstesinden gelmenize yardımcı olacaktır.

Pratik İpuçları ve Öğrenme Stratejileri

İsim-fiil ve mastarların doğru kullanımı, ezberden ziyade anlam ve bağlam üzerinde pratik yaparak gelişir. İşte size yardımcı olabilecek bazı stratejiler:

  • Bol Bol Okuyun: İngilizce kitaplar, makaleler veya haberler okumak, fiillerin doğal bağlamlarında nasıl kullanıldığını görmenizi sağlar. Doğru yapıları fark etmek için aktif okuma yapın.
  • Dinleyin ve Tekrar Edin: İngilizce podcast’ler, filmler veya diziler izlemek, telaffuz ve tonlamanın yanı sıra dilbilgisel yapıları da duymanıza yardımcı olur. Duyduğunuz doğru kullanımları taklit etmeye çalışın.
  • Fiil Listeleri Oluşturun: Hangi fiillerin isim-fiil, hangilerinin mastar aldığını listeleyin. Anlam değişimi olan fiilleri ayrı bir kategoriye koyun ve örnek cümlelerle birlikte not alın.
  • Kendi Cümlelerinizi Kurun: Öğrendiğiniz fiillerle kendi örnek cümlelerinizi oluşturun. Bu, bilgiyi aktif olarak kullanmanıza ve pekiştirmenize yardımcı olur.
  • Geri Bildirim Alın: Yazdığınız veya konuştuğunuz cümleleri bir dil öğretmeni veya anadili İngilizce olan birinden kontrol etmesini isteyin. Hatalarınızı anlamak, gelişmenin anahtarıdır.
  • Dilbilgisi Egzersizleri Yapın: İsim-fiil ve mastarlar üzerine odaklanan dilbilgisi kitaplarındaki veya online kaynaklardaki alıştırmaları düzenli olarak çözün.

Unutmayın, dil öğrenimi bir süreçtir ve hatalar öğrenmenin doğal bir parçasıdır. Sabırlı olun, düzenli pratik yapın ve bu dilbilgisi konusunda ustalaşacaksınız.


İsim-Fiil ve Mastar Karşılaştırması ile İlgili Örnek Cümleler

  • She loves swimming in the lake..
    Gölle yüzmeyi çok sever. .
  • He decided to go to university next year..
    Gelecek yıl üniversiteye gitmeye karar verdi. .
  • Do you mind opening the window??
    Pencereyi açmanızın sakıncası var mı? ?
  • I forgot to buy milk..
    Süt almayı unuttum. .
  • I will never forget seeing that beautiful sunset..
    O güzel gün batımını görmeyi asla unutmayacağım. .
  • They stopped talking when the teacher entered..
    Öğretmen girdiğinde konuşmayı bıraktılar. .
  • He stopped to talk to his friend..
    Arkadaşıyla konuşmak için durdu. .
  • She is good at painting portraits..
    Portre çizmekte iyidir. .
  • It’s important to listen carefully..
    Dikkatli dinlemek önemlidir. .
  • He suggested having dinner together..
    Birlikte akşam yemeği yemeyi önerdi. .
  • We plan to visit Italy next summer..
    Gelecek yaz İtalya’yı ziyaret etmeyi planlıyoruz. .
  • My car needs repairing ..
    Arabamın tamire ihtiyacı var. .
  • I prefer to read a book rather than watch TV..
    Televizyon izlemektense kitap okumayı tercih ederim. .
  • Try pressing the button again..
    Düğmeye tekrar basmayı dene. .
  • He tried to open the locked door..
    Kilitli kapıyı açmaya çalıştı. .

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın