İngilizce’de Dolaylı Anlatım – Reported Speech / Indirect Speech in English

Dolaylı anlatım, bir başkasının söylediklerini veya düşündüklerini kendi sözlerimizle aktarma şeklidir. Doğrudan anlatımda (Direct Speech) bir kişinin söyledikleri tırnak işaretleri (” “) içinde aynen verilirken, dolaylı anlatımda (Reported Speech) bu ifadeler tırnak işaretleri olmaksızın, genellikle bazı zaman ve zamir kaymalarıyla birlikte aktarılır. Bu yapı, özellikle günlük konuşmalarımızda, haber aktarımında veya bir hikaye anlatırken sıkça kullanılır.

Dolaylı anlatımın temel amacı, orijinal mesajın anlamını koruyarak, onu kendi bakış açımızdan veya aktarımın yapıldığı zamana göre uyarlamaktır. Bu uyarlama genellikle fiillerin zamanında, zamirlerde ve zaman/yer ifadelerinde değişikliklere yol açar. İngilizcede dolaylı anlatım genellikle “that” bağlacı ile tanıtılır, ancak bu bağlaç çoğu zaman isteğe bağlıdır ve konuşma dilinde sıklıkla atlanır.

Dolaylı anlatımı öğrenmek, İngilizce iletişim becerilerinizi önemli ölçüde geliştirecektir. Başkalarının söylediklerini doğru ve akıcı bir şekilde aktarabilmek, hem akademik yazımda hem de günlük sohbetlerde büyük bir avantaj sağlar. Bu bölümde, dolaylı anlatımın farklı türlerini, kurallarını ve yaygın kullanımlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
Makale içerisindeki başlıklara tıklayarak o konunun ayrıntılı konu anlatım sayfasına gidebilirsiniz.


Bildirilen Cümleler (Reported Statements)

Birinin doğrudan söylediği bir cümleyi dolaylı olarak aktarırken, genellikle “say” veya “tell” gibi bildirme fiilleri kullanılır. “Say” fiili nesne almadan veya “to somebody” ile kullanılabilirken, “tell” fiili her zaman bir nesne (kime söylendiği) ile kullanılır. Dolaylı anlatımda, cümlenin zamanı genellikle bir adım geriye kaydırılır (past shift), zamirler aktarımı yapan kişiye göre değişir ve zaman/yer ifadelerinde de değişiklikler meydana gelir. Örneğin, “I am happy” cümlesi “She said that she was happy” şeklinde değişebilir. Bu bölümde, bildirim cümlelerinin dolaylı anlatıma nasıl dönüştürüldüğünü, yaygın bildirme fiillerini ve zaman kayması kurallarını detaylandıracağız.


Bildirilen Sorular (Reported Questions)

Doğrudan bir soruyu dolaylı olarak aktarırken, cümlenin yapısı değişir. “Did he go?” gibi evet/hayır soruları “if” veya “whether” bağlacıyla, “What did he say?” gibi bilgi soruları ise orijinal soru kelimesiyle (who, what, when, where, why, how) aktarılır. En önemlisi, dolaylı soruların cümle yapısı bir bildirim cümlesi gibi olur, yani yardımcı fiil özneden sonra gelir ve soru işareti kullanılmaz. Zaman ve zamir kaymaları da bildirim cümlelerindeki gibi uygulanır. Bu bölümde, hem evet/hayır sorularının hem de bilgi sorularının dolaylı anlatıma nasıl çevrildiğini adım adım açıklayacağız.


Zaman, Zamir ve Zaman Kaymaları (Shifts in Tense, Pronoun, and Time Expressions)

Dolaylı anlatım, sadece bir cümleyi aktarmaktan ibaret değildir; aynı zamanda orijinal ifadenin zamanını, kişisini ve bağlamını da aktarım anına göre uyarlamayı gerektirir. Bu uyarlamalar genellikle zamanlarda, zamirlerde ve zaman/yer ifadelerinde kaymalara neden olur. Örneğin, doğrudan anlatımdaki “now” kelimesi dolaylı anlatımda “then” olabilirken, “today” kelimesi “that day” olarak değişebilir. Bu bölüm, dolaylı anlatımın en kritik bileşenlerinden biri olan bu kaymaların ayrıntılarını ele alacaktır, böylece orijinal mesajın anlam bütünlüğü korunabilir.


Yaygın Bildirme Fiilleri (Common Reporting Verbs)

Dolaylı anlatımda kullanılan “say” ve “tell” fiillerinden başka, aktarılan ifadenin tonunu veya amacını daha iyi yansıtan birçok farklı bildirme fiili bulunur. Örneğin, bir rica “ask” veya “request” ile, bir tavsiye “advise” veya “suggest” ile, bir şikayet ise “complain” ile aktarılabilir. Bu fiiller, aktarılan cümlenin sadece içeriğini değil, aynı zamanda konuşmacının niyetini de doğru bir şekilde yansıtmamızı sağlar. Bu bölümde, İngilizcede sıkça kullanılan bildirme fiillerini ve her birinin kendine özgü kullanım kalıplarını örneklerle birlikte inceleyeceğiz.


Dolaylı Anlatım Nedir?

Dolaylı anlatım (Reported Speech ya da Indirect Speech), bir kişinin söylediği sözleri veya düşündüğü fikirleri, sözleri söyleyen kişinin ağzından çıkmış gibi değil, kendi sözlerimizle yeniden ifade etme biçimidir. Bu, doğrudan alıntı yapmaktan farklıdır; doğrudan alıntıda tırnak işaretleri kullanılır ve orijinal kelimeler aynen korunur. Dolaylı anlatımda ise, aktarılan cümlenin anlamı korunur ancak dilbilgisel yapısında, özellikle zaman, zamir ve bazı zaman/yer zarflarında değişiklikler meydana gelebilir.

Örneğin, bir arkadaşınız “Ben çok yorgunum” dediğinde, bu doğrudan anlatımdır. Bunu dolaylı olarak aktarırken “Arkadaşım çok yorgun olduğunu söyledi” dersiniz. İngilizcede de benzer şekilde, “He said, ‘I am tired.'” (Doğrudan) cümlesi, “He said that he was tired.” (Dolaylı) şeklinde ifade edilir. Burada “am” fiili “was” olarak geçmiş zamana kayarken, “I” zamiri de “he” olarak değişmiştir.

Dolaylı anlatımın temel işlevi, iletişimde esneklik sağlamaktır. Bir olayı anlatırken, birinin söylediklerini özetlerken veya bir tartışmayı aktarırken sıkça kullanılır. Bu yapı, özellikle İngilizce dilinde akıcı ve doğal bir konuşma veya yazı için vazgeçilmezdir.


Dolaylı Anlatımın Temel Özellikleri

Dolaylı anlatım (Reported Speech), doğrudan anlatımdan farklı olarak, aktarılan bilginin dilbilgisel yapısında belirli değişiklikler gerektirir. Bu değişimler, orijinal mesajın bağlamını ve zamanını doğru bir şekilde yansıtabilmek için kritik öneme sahiptir. İşte dolaylı anlatımın başlıca özellikleri ve bu özelliklerin cümledeki yansımaları:

1. Bildirme Fiillerinin Kullanımı (Reporting Verbs)

Dolaylı anlatımın başlangıcında her zaman bir bildirme fiili bulunur. Bu fiiller, kimin konuştuğunu veya ne tür bir ifadenin (bir açıklama, soru, emir, istek, tavsiye vb.) aktarıldığını gösterir. En yaygın bildirme fiilleri say ve tell ‘dir, ancak cümlenin anlamına ve konuşmacının niyetine göre başka fiiller de kullanılabilir:

  • Say: Nesne almadan kullanılabilir (He said that…). Eğer kime söylendiği belirtilecekse “to” edatıyla kullanılır (He said to me that…).
  • Tell: Daima bir nesne (kime söylendiği) ile kullanılır (He told me that…).
  • Diğer yaygın fiiller: ask (sormak), wonder (merak etmek), explain (açıklamak), admit (itiraf etmek), deny (inkar etmek), promise (söz vermek), suggest (önermek), advise (tavsiye etmek), warn (uyarmak), agree (katılmak), refuse (reddetmek) gibi fiiller de aktarılan ifadenin türüne göre tercih edilir. Bu fiiller, cümleye daha zengin bir anlam katmanı ekler.

Örnekler:

  • Doğrudan: “I’m tired.”
  • Dolaylı: He said he was tired.
  • Doğrudan: “You should study more.”
  • Dolaylı: She advised me to study more.

2. “That” Bağlacının Rolü

Bildirim cümlelerini dolaylı anlatıma dönüştürürken, ana cümleyi bildirilen cümleciğe bağlamak için genellikle “that” bağlacı kullanılır. Ancak, özellikle günlük konuşma dilinde ve daha az resmi durumlarda bu bağlaç atlanabilir .

  • Kullanım: She said that she was busy.
  • Atlanması: She said she was busy.

“That” bağlacının kullanımı tamamen isteğe bağlı değildir. Bazı durumlarda, özellikle cümlenin anlamının netliğini artırmak veya vurgu yapmak istendiğinde kullanılması tercih edilir. Karmaşık cümle yapılarında veya yazılı metinlerde “that” bağlacı, cümlenin akışını daha düzenli hale getirebilir.

3. Zaman Kayması (Backshift)

Dolaylı anlatımın en belirgin özelliklerinden biri zaman kaymasıdır . Eğer bildirme fiili geçmiş zamandaysa (örneğin “said”, “told”), orijinal cümlenin zamanı genellikle bir adım geriye kaydırılır. Bu, aktarılan eylemin konuşma anından önce gerçekleştiğini belirtir.

  • Present Simple → Past Simple: “I live in Ankara.” → He said he lived in Ankara.
  • Present Continuous → Past Continuous: “I am reading.” → She said she was reading .
  • Present Perfect → Past Perfect: “I have finished.” → He said he had finished .
  • Past Simple → Past Perfect: “I saw him.” → She said she had seen him.
  • Future Simple (will) → Conditional (would): “I will go.” → He said he would go .
  • Modals (can → could, may → might, must → had to): “I can swim.” → She said she could swim .

İstisnalar: Bildirilen bilgi evrensel bir gerçekse veya konuşma anında hala geçerliyse zaman kayması yapılmayabilir. Örneğin: “He said, ‘Water boils at 100 degrees Celsius.'” → “He said that water boils at 100 degrees Celsius.”

4. Zamir Kayması (Pronoun Shift)

Orijinal cümledeki zamirler (I, you, we, my, your vb.), aktarımı yapan kişiye ve aktarılan bilginin kime ait olduğuna göre değişir. Bu değişiklik, bilginin doğru kişiye veya gruba atfedilmesini sağlar.

  • Doğrudan: “I like your idea.”
  • Dolaylı: He said he liked my idea. (Eğer sizin fikrinizi beğendiyse)

Zamir kaymaları, aktarımın bağlamına göre dikkatlice yapılmalıdır. “I” genellikle “he” veya “she” olurken, “you” “I”, “we” veya “they” olabilir.

5. Zaman ve Yer Zarfları Kayması (Time and Place Expression Shifts)

Orijinal cümlede kullanılan zaman ve yer belirten ifadeler (zarflar), aktarım anına göre anlamlarını korumak için değiştirilir. Bu, bilginin güncel bağlamına uygun olmasını sağlar.

  • Now → Then: “I’m leaving now.” → He said he was leaving then .
  • Today → That day: “I’ll do it today.” → She said she would do it that day .
  • Yesterday → The day before / The previous day: “I saw him yesterday.” → He said he had seen him the day before .
  • Tomorrow → The next day / The following day: “I’ll come tomorrow.” → She said she would come the next day .
  • Here → There: “Put it here.” → He told me to put it there .
  • This → That: “I like this book.” → She said she liked that book.

6. Soru İşaretinin Kaldırılması

Doğrudan sorular tırnak işaretleri içinde bir soru işaretiyle biterken, dolaylı anlatımda soru cümlesi bir bildirim cümlesi yapısına büründüğü için soru işareti kullanılmaz . Cümle bir nokta ile sona erer.

  • Doğrudan: “Are you ready?”
  • Dolaylı: She asked if I was ready.

7. Yardımcı Fiil Sırası (Subject-Verb Inversion in Questions)

Doğrudan sorularda yardımcı fiil özneden önce gelirken (örn. “Are you?”, “Did he?”), dolaylı sorularda cümle bir bildirim cümlesi gibi yapılandırıldığı için yardımcı fiil özneden sonra gelir . Bu, dolaylı soruyu normal bir cümle gibi okutur.

  • Doğrudan: “What are you doing?”
  • Dolaylı: He asked what I was doing.

Bu yapısal değişimleri anlamak ve doğru uygulamak, İngilizcede dolaylı anlatımı ustalıkla kullanmanın anahtarıdır. Pratik yaparak bu kuralları pekiştirmek, iletişim becerilerinizi önemli ölçüde geliştirecektir.


Dolaylı Anlatımda Zaman Kaymaları Tablosu

Aşağıdaki tablo, doğrudan anlatımdaki zamanların dolaylı anlatıma dönüştüğünde nasıl değiştiğini göstermektedir. Bu, dolaylı anlatımın en önemli kurallarından biridir ve dikkatlice anlaşılması gerekir.

Doğrudan Anlatım (Direct Speech) Dolaylı Anlatım (Reported Speech) Örnek (Direct → Reported)
Present Simple (Fiilin 1. hali) Past Simple (Fiilin 2. hali) “I live in London.” → He said he lived in London.
Present Continuous (am/is/are + Ving) Past Continuous (was/were + Ving) “I am working .” → She said she was working .
Present Perfect (have/has + V3) Past Perfect (had + V3) “I have finished my homework.” → He said he had finished his homework.
Present Perfect Continuous (have/has been + Ving) Past Perfect Continuous (had been + Ving) “I have been waiting for hours.” → She said she had been waiting for hours.
Past Simple (Fiilin 2. hali) Past Perfect (had + V3) “I saw him yesterday.” → He said he had seen him the day before.
Past Continuous (was/were + Ving) Past Perfect Continuous (had been + Ving) “I was reading a book.” → She said she had been reading a book.
Future Simple (will + V1) Conditional (would + V1) “I will help you.” → He said he would help me.
Can Could “I can swim .” → She said she could swim .
May Might “It may rain .” → He said it might rain .
Must Had to “I must go .” → She said she had to go .
Shall Should / Would “I shall be there.” → He said he should/would be there.

Not: Bazı durumlarda zaman kayması gerçekleşmeyebilir. Örneğin, bildirilen ifade hala geçerli bir gerçekse veya genel bir doğruyu ifade ediyorsa zaman kayması zorunlu değildir. Ayrıca, bildirme fiili şimdiki zamanda ise (örn. He says…), zaman kayması olmaz.


Dolaylı Anlatım ile İlgili Sık Yapılan Hatalar

Dolaylı anlatım (Reported Speech) konusu, İngilizce öğrenenler için çoğu zaman karmaşık gelebilir ve bu da bazı yaygın dilbilgisi hatalarına yol açabilir. Bu hataları anlamak ve bunlardan nasıl kaçınacağınızı bilmek, İngilizcede daha doğru ve akıcı iletişim kurmanız için hayati önem taşır. İşte dolaylı anlatımda en sık karşılaşılan hatalar ve bunlarla başa çıkma stratejileri:

1. Zaman Kaymasını (Backshift) İhmal Etmek

Dolaylı anlatımın temel kurallarından biri, bildirme fiili (reporting verb) geçmiş zamanda olduğunda (örneğin “said”, “told”, “asked”), doğrudan anlatımdaki cümlenin zamanını bir adım geriye kaydırmaktır. Bu kayma, bildirilen olayın geçmişte gerçekleştiğini belirtir. Bu kuralı göz ardı etmek, cümlenin zaman uyumunu bozarak yanlış anlaşılmalara yol açabilir.

  • Yaygın Hata: “He said, ‘I am happy.'” cümlesini “He said he is happy.” şeklinde aktarmak.
  • Doğrusu: “He said he was happy.”

Bu hatadan kaçınmak için, bildirme fiilinin geçmiş zamanda olup olmadığını kontrol edin. Eğer öyleyse, iç cümledeki zamanı mutlaka geçmiş zamana çevirin (Present Simple → Past Simple, Present Continuous → Past Continuous vb.). Ancak, eğer bildirilen bilgi hala geçerliyse veya genel bir gerçekse (örneğin “The sun rises in the east”), zaman kayması yapmanıza gerek kalmayabilir.

2. Zamirleri Yanlış Kullanmak

Orijinal cümledeki zamirlerin (pronouns), dolaylı anlatımda aktarımı yapan kişiye ve aktarılan bağlama göre değişmesi gerekir. Bu, sıkça gözden kaçan ancak anlam bütünlüğü için çok önemli bir detaydır.

  • Yaygın Hata: “She told me, ‘I will go.'” cümlesini “She told me that I would go.” şeklinde aktarmak. (Eğer siz gitmeyecekseniz)
  • Doğrusu: “She told me that she would go.” (Eğer giden kişi kendisi ise)

Zamirleri dönüştürürken, kimin kime ne söylediğini ve bahsedilen kişinin kim olduğunu iyi analiz edin. “I”, “you”, “we” gibi zamirler, cümlenin aktarıldığı bağlama göre “he”, “she”, “they” veya “I” olarak değişebilir.

3. Doğrudan Soru Yapısını Korumak

Dolaylı sorular, bir bildirim cümlesi (statement) gibi yapılandırılır. Bu, yardımcı fiilin özneden sonra gelmesi gerektiği ve soru işaretinin kullanılmadığı anlamına gelir. Doğrudan soru yapısını dolaylı anlatımda korumak, sıkça yapılan bir hatadır.

  • Yaygın Hata: “He asked, ‘Are you coming?'” cümlesini “He asked me are you coming?” veya “He asked me if was I coming?” şeklinde aktarmak.
  • Doğrusu: “He asked me if I was coming .”

Unutmayın: Dolaylı sorularda yardımcı fiil (am, is, are, do, does, did, have, has, had, will, would, can, could, may, might, must, should) her zaman özneden sonra gelir ve cümle soru işaretiyle değil, nokta ile biter.

4. “That” Bağlacının Yanlış Kullanımı

“That” bağlacı, bildirilen cümleleri ana cümleye bağlamak için kullanılır. Genellikle isteğe bağlıdır ve konuşma dilinde sıkça atlanır. Ancak, belirli durumlarda veya resmi yazışmalarda kullanılması cümlenin netliğini artırabilir.

  • Yaygın Hata: Her zaman “that” kullanmaktan kaçınmak veya her zaman kullanmak, cümlenin akışını veya resmiyetini bozabilir.
  • Doğrusu: “She said she was tired.” (Günlük konuşma) veya “She said that she was tired.” (Daha resmi veya vurgulu)

Kısa ve basit cümlelerde “that” atlanabilirken, daha karmaşık veya belirsiz olabilecek cümlelerde kullanmak cümlenin daha anlaşılır olmasına yardımcı olur.

5. Zaman ve Yer Zarflarını Değiştirmeyi Unutmak

“Now”, “today”, “here”, “tomorrow”, “yesterday” gibi zaman ve yer belirten zarflar, aktarımın yapıldığı zamana ve yere göre değişmelidir. Bu zarfları değiştirmemek, cümlenin anlamsal tutarlılığını bozar.

  • Yaygın Hata: “He said, ‘I’ll see you tomorrow.'” cümlesini “He said he’d see me tomorrow.” şeklinde aktarmak.
  • Doğrusu: “He said he’d see me the next day .” veya “He said he’d see me the following day .”

Bu tür ifadelerin dönüşümleri için bir tablo ezberlemek veya bolca pratik yapmak faydalıdır. Örneğin: “now” → “then”, “today” → “that day”, “yesterday” → “the day before”, “here” → “there”.

6. “Say” ve “Tell” Fiillerini Karıştırmak

“Say” ve “tell” fiilleri benzer anlamlara sahip olsalar da, kullanım kuralları farklıdır. “Tell” fiili genellikle doğrudan bir nesne (kime söylendiği) ile kullanılırken, “say” fiili nesne almayabilir veya “to” edatıyla bir nesne alabilir.

  • Yaygın Hata: “He told that he was busy.” (Yanlış, nesne eksik) veya “He said me that he was busy.” (Yanlış, “to” edatı eksik)
  • Doğrusu: “He told me that he was busy.” veya “He said that he was busy.” / “He said to me that he was busy.”

Bu fiillerin doğru kullanımını öğrenmek, cümlenin doğal akışını sağlar ve dilbilgisi hatasından kaçınmanıza yardımcı olur.

7. Emir ve İstekleri Yanlış Aktarmak

Emir (commands) veya istek (requests) cümlelerini dolaylı anlatıma çevirirken, genellikle “to + fiilin yalın hali” (infinitive) yapısı kullanılır ve bildirme fiili olarak “tell”, “ask”, “order”, “advise”, “warn” gibi fiiller tercih edilir.

  • Yaygın Hata: “She said, ‘Clean your room!'” cümlesini “She said that clean your room.” şeklinde aktarmak.
  • Doğrusu: “She told me to clean my room.”

Olumsuz emirlerde ise “not to + fiilin yalın hali” yapısı kullanılır: “Don’t go!” → “He told me not to go .”

Bu yaygın hatalardan kaçınmak için en etkili yol, bolca pratik yapmaktır . Farklı türdeki doğrudan cümleleri dolaylı anlatıma çevirme alıştırmaları yapmak, kuralları pekiştirmenize ve bu dönüşümleri otomatik hale getirmenize yardımcı olacaktır. Ayrıca, İngilizce metinlerde veya konuşmalarda dolaylı anlatım örneklerini takip etmek ve yapılarını incelemek de faydalıdır. Unutmayın, dil öğrenme süreci deneme yanılma ile ilerler; hatalarınızdan ders çıkararak daha iyi olacaksınız.


Dolaylı Anlatım Konusuyla İlgili Alıştırmalar

Aşağıdaki listeden İngilizce’de Dolaylı Anlatım konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.


Dolaylı Anlatım ile İlgili Örnek Cümleler

  • Direct: “I am studying for my exams.”
    Reported: He said that he was studying for his exams. (Sınavları için çalıştığını söyledi.)
  • Direct: “We went to the cinema last night.”
    Reported: They said they had gone to the cinema the night before. (Bir önceki gece sinemaya gittiklerini söylediler.)
  • Direct: “I will call you tomorrow.”
    Reported: She told me she would call me the next day. (Ertesi gün beni arayacağını söyledi.)
  • Direct: “I can help you with your project.”
    Reported: He said he could help me with my project. (Bana projemde yardım edebileceğini söyledi.)
  • Direct: “We have lived here for five years.”
    Reported: They explained that they had lived there for five years. (Beş yıldır orada yaşadıklarını açıkladılar.)
  • Direct: “Are you feeling better?”.
    Reported: She asked if I was feeling better. (Daha iyi hissedip hissetmediğimi sordu.) .
  • Direct: “What is your name ?”.
    Reported: He asked me what my name was . (Bana adımı sordu .) .
  • Direct: “Don’t touch that!”.
    Reported: She warned me not to touch that. (Bana ona dokunmamamı söyledi/uyardı.) .
  • Direct: “I must finish this report today.”
    Reported: He stated that he had to finish that report that day. (O gün o raporu bitirmesi gerektiğini belirtti.)
  • Direct: “I may be late for the meeting.”
    Reported: She informed us that she might be late for the meeting. (Toplantıya geç kalabileceğini bildirdi.)
  • Direct: “I’m having dinner with John now.”
    Reported: He mentioned he was having dinner with John then. (O sırada John’la yemek yediğinden bahsetti.)
  • Direct: “I bought a new car yesterday.”
    Reported: She announced she had bought a new car the day before. (Bir önceki gün yeni bir araba aldığını duyurdu.)
  • Direct: “Where did you go on holiday?”.
    Reported: They asked us where we had gone on holiday. (Bize tatile nereye gittiğimizi sordular.) .
  • Direct: “Please send me the document.”
    Reported: He asked me to send him the document. (Benden belgeyi kendisine göndermemi istedi.)
  • Direct: “It has been raining all week.”
    Reported: She commented that it had been raining all week. (Tüm hafta boyunca yağmur yağdığını yorumladı.)

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın