Bölmeli cümleler, İngilizce’de bir cümlenin belirli bir kısmını vurgulamak için kullanılan özel bir yapı türüdür. Bu yapılar, cümlenin ana mesajını değiştirmeden, dikkat çekmek istediğimiz kelimeye, ifadeye veya bilgiye odaklanmamızı sağlar. Genellikle “it” ile başlayan ve bir “be” fiili içeren bu cümleler, konuşma ve yazmada doğal bir akış içinde vurgu yapmanın etkili bir yoludur. Ana cümlenin bir kısmını alıp onu “it + be” yapısından sonraki kısma taşıyarak, o kısma ekstra bir önem kazandırırız. Bölmeli cümleler sayesinde dinleyicinin veya okuyucunun dikkatini tam olarak istediğimiz noktaya çekebiliriz.
Bu yapılar özellikle belirli bir bilgiyi onaylamak, reddetmek veya karşılaştırmak istediğimizde çok kullanışlıdır. Örneğin, “I met John yesterday.” (Dün John’la tanıştım.) cümlesini “It was John that I met yesterday.” (Dün tanıştığım kişi John’du.) şeklinde değiştirerek, tanıştığım kişinin kim olduğunu vurgulamış oluruz. Bu, günlük konuşmalardan akademik makalelere kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkabilir.
Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
“It” ile Başlayan Bölmeli Cümleler (It-clefts)
Bölmeli cümle yapılarının en yaygın ve en temel biçimi olan “it-clefts”, cümlenin belirli bir kısmını vurgulamak için kullanılır. Bu yapı, genellikle “it is” veya “it was” ile başlar ve vurgulanmak istenen kelimeyi veya ifadeyi bu başlangıçtan hemen sonra yerleştirir. Ardından, cümlenin geri kalanı, vurgulanan öğeye uygun bir ilgi zamiri veya zarfı (“who”, “that”, “which”, “where”, “when”) kullanılarak tamamlanır. Bu yöntem, özellikle bir soruyu yanıtlarken, bir yanlış anlaşılmayı düzeltirken veya bir detayın önemini vurgulamak istediğimizde oldukça işlevseldir.
“It-clefts” Yapısının Detaylı İncelemesi
Bu yapının temel formülü oldukça basittir, ancak cümlenin farklı öğelerini vurgulamak için çeşitli varyasyonları bulunur. Temel yapı şu şekildedir:
It + be (is/was) + Vurgulanan Öğe + that/who/which/where/when + Cümlenin Geri Kalanı
Bu yapıyı kullanarak bir cümlenin farklı kısımlarını nasıl vurgulayabileceğimizi detaylı örneklerle görelim. “My sister found the key in the garden last night.” (Kız kardeşim dün gece anahtarı bahçede buldu.) cümlesini ele alalım:
- Özneyi Vurgulama: Vurgu, eylemi gerçekleştiren kişi üzerindedir. “It was my sister who found the key in the garden last night.” (Dün gece bahçede anahtarı bulan kız kardeşim di.) Burada, “kim” sorusuna cevap verilir ve vurgu “kız kardeşim” üzerindedir.
- Nesneyi Vurgulama: Vurgu, eylemden etkilenen şey üzerindedir. “It was the key that my sister found in the garden last night.” (Kız kardeşimin dün gece bahçede bulduğu şey anahtardı .) Burada, “ne” sorusuna cevap verilir ve anahtarın önemine dikkat çekilir.
- Yeri Vurgulama: Vurgu, eylemin gerçekleştiği yer üzerindedir. “It was in the garden that my sister found the key last night.” (Kız kardeşimin dün gece anahtarı bulduğu yer bahçeydi .) Bu yapıda “nerede” sorusu ön plana çıkar.
- Zamanı Vurgulama: Vurgu, eylemin gerçekleştiği zaman üzerindedir. “It was last night when my sister found the key in the garden.” (Kız kardeşimin bahçede anahtarı bulduğu zaman dün geceydi .) Burada “ne zaman” sorusu cevaplanır.
Bu örneklerden de görüldüğü gibi, “it-clefts” yapısı, ana cümlenin anlamını değiştirmeden farklı noktalara odaklanmamızı sağlar. Bu sayede, hem yazılı hem de sözlü iletişimde iletmek istediğimiz mesajı daha güçlü ve net bir şekilde ifade edebiliriz.
“Wh” ile Başlayan Bölmeli Cümleler (Wh-clefts / Pseudo-clefts)
“Wh-clefts” veya “pseudo-clefts” olarak da bilinen bu cümle yapısı, “what”, “where”, “when”, “why” gibi soru kelimeleriyle başlayan ve bir cümlenin en önemli kısmını vurgulayan etkili bir yöntemdir. Bu yapılar, genellikle bir eylemin sonucunu, bir durumun ne olduğunu veya bir kararın ardındaki sebebi açıklamak için kullanılır. “It-clefts” yapısından farklı olarak, “Wh-clefts” cümleleri, bir eylemi veya kavramı öne çıkarır ve ardından o eylemin veya kavramın ne olduğunu açıklar. Bu sayede, okuyucunun veya dinleyicinin dikkati, doğrudan ana mesaja yönlendirilir.
“Wh-clefts” Yapısının Detaylı İncelemesi
Bu cümle yapısının temel kuralı, bir “wh-” kelimesi ile başlayan bir yan cümlecik (wh-clause) oluşturmak, ardından “be” fiilini (is/was) ve son olarak da vurgulanmak istenen ana öğeyi eklemektir. Temel formülü şu şekildedir:
Wh-clause (What I need) + be (is) + Vurgulanan Öğe (a break).
Bu yapı, genellikle daha önce konuşulan bir konunun devamı niteliğindedir. Örneğin, bir arkadaşınızın yorgun göründüğünü fark ettiniz. Normal bir cümleyle “You need a break.” (Bir ara vermeye ihtiyacın var.) diyebilirsiniz. Ancak, bu mesajı daha vurgulu ve bağlamsal hale getirmek için “Wh-clefts” kullanabiliriz: ” What you need is a break .” (İhtiyacın olan şey bir mola dır.) Bu cümle, karşı tarafın içinde bulunduğu durumu onaylar ve ona neye ihtiyacı olduğunu net bir şekilde vurgular.
Farklı Vurgu Türleri ile “Wh-clefts” Örnekleri
“Wh-clefts” yapısı, “what” dışında başka soru kelimeleriyle de kullanılabilir ve her biri farklı bir vurgu amacına hizmet eder:
- “What” ile Eylem veya Nesne Vurgulama: Bu, en yaygın kullanılan türdür ve genellikle bir eylemin sonucunu veya bir nesneyi vurgular. ” What he did was to leave without saying goodbye .” (Yaptığı şey, veda etmeden gitmekti .)
- “Where” ile Yer Vurgulama: Eylemin gerçekleştiği yeri vurgular. ” Where I want to go is to the beach .” (Gitmek istediğim yer sahil .)
- “When” ile Zaman Vurgulama: Eylemin gerçekleştiği zamanı vurgular. ” When you should call him is tomorrow morning .” (Onu araman gereken zaman yarın sabah .)
- “Why” ile Sebep Vurgulama: Bir eylemin nedenini vurgular. ” The reason why I am here is to help you .” (Burada olma sebebim sana yardım etmek .)
“Wh-clefts”, konuşma dilinde daha akıcı ve yerel bir izlenim yaratır. Ayrıca, özellikle bir fikri veya konuyu açıklığa kavuştururken, dinleyiciyi veya okuyucuyu yönlendirmek için son derece faydalı bir yapıdır. Bu yapının kullanımı, İngilizcenizi daha ileri bir seviyeye taşıyarak daha nüanslı ve etkileyici bir şekilde iletişim kurmanızı sağlar.
Diğer Bölmeli Cümle Türleri
İngilizce’de vurgu yapmak için kullanılan yapılar sadece “it-clefts” ve “wh-clefts” ile sınırlı değildir. Dilin zenginliği sayesinde, belirli bir mesajı farklı yollarla vurgulamak için daha spesifik amaçlara hizmet eden başka bölmeli cümle türleri de bulunur. Bu yapılar, özellikle daha resmi veya edebi metinlerde karşımıza çıkabilir ve dile daha akıcı, sofistike bir hava katar. Bu türleri anlamak, okuduğunuz veya dinlediğiniz metinlerdeki ince anlam farklarını yakalamanıza yardımcı olur.
“All” ile Başlayan Cümleler (All-clefts)
“All-clefts” yapıları, bir eylemin tek bir sonucu veya bir ihtiyacın tek bir nesnesi olduğunu vurgulamak için kullanılır. Bu cümleler, ana cümlenin tamamını veya bir eylemin kapsamını tek bir öğeye daraltarak odak noktasını netleştirir. Genellikle “all” kelimesiyle başlar ve ardından bir fiil veya fiil grubu gelir.
Örnek yapı: All + özne + fiil + be + vurgulanan öğe.
Bu yapının kullanımı, bir şeyi sınırlandırmak veya bir durumun tek bir cevabı olduğunu belirtmek için idealdir. Örneğin, “All I want for Christmas is you .” (Noel için istediğim tek şey sensin .) cümlesi, isteğin sadece bu olduğunu vurgular. Benzer şekilde, “All we can do now is wait .” (Şimdi yapabileceğimiz tek şey beklemek .) cümlesi, eylemin tek bir seçeneğe indirgendiğini gösterir.
Ters Bölmeli Cümleler (Reverse Clefts)
Adından da anlaşılabileceği gibi, “reverse clefts” (ters bölmeli cümleler), “wh-clefts” yapısının tersine çevrilmiş halidir. Bu yapıda, vurgulanmak istenen öğe cümlenin en başında yer alır ve ardından “is what/who…” gibi bir yapı gelir. Bu cümleler, özellikle konuşma dilinde veya daha az resmi yazılı metinlerde çok güçlü bir vurgu yaratır.
Örnek yapı: Vurgulanan öğe + be + wh-clause.
Örneğin, “What I want is a new phone.” (İstediğim şey yeni bir telefon.) cümlesi yerine “A new phone is what I want .” (Yeni bir telefon, benim istediğim şeydir .) şeklinde kullanıldığında, “yeni bir telefon” ifadesi doğrudan cümlenin başına taşınarak ilk ve en güçlü vurguyu alır. Bu yapı, özellikle bir konuyu açıklarken veya bir nesnenin önemini belirtirken etkileyicidir.
“There” ile Başlayan Bölmeli Cümleler (There-clefts)
“There-clefts” yapısı, belirli bir olayın veya kişinin varlığını vurgulamak için kullanılır. Bu yapılar, bir bilginin ortaya çıktığı durumu veya konuyu belirtir. Genellikle “there is/was” ile başlar ve ardından bir isim, “that” ve cümlenin geri kalanı gelir.
Örnek yapı: There + be + isim + that/who + cümlenin geri kalanı.
Örneğin, “A car hit the tree.” (Bir araba ağaca çarptı.) cümlesini “There was a car that hit the tree .” (Ağaca çarpan bir araba vardı .) şeklinde ifade ettiğimizde, vurguyu “bir arabanın varlığına” kaydırmış oluruz. Bu yapı, genellikle hikaye anlatırken veya bir olayı açıklarken kullanılır.
Bu farklı bölmeli cümle türlerini öğrenmek, İngilizcenizi daha esnek ve etkili bir şekilde kullanmanızı sağlar. Her birinin kendine özgü bir amacı ve kullanım bağlamı vardır. Bu yapıları metinlerde fark etmek ve gerektiğinde doğru bir şekilde kullanmak, dil becerilerinizin ne kadar geliştiğinin önemli bir göstergesidir.
Bölmeli Cümle Türleri ve Karşılaştırmalı Tablo
Bölmeli cümlelerin farklı türlerini anlamak, İngilizcedeki vurgu yapılarını daha iyi kavramanıza yardımcı olur. En yaygın kullanılan “It-clefts” ve “Wh-clefts” (Pseudo-clefts) türlerini aşağıdaki tabloda karşılaştırmalı olarak inceleyebilirsiniz. Bu tablo, her bir yapının temel özelliklerini, kullanım amaçlarını ve örneklerini özetlemektedir.
| Özellik | It-Clefts (It ile Başlayan Cümleler) | Wh-Clefts (What, Where vb. ile Başlayan Cümleler) |
|---|---|---|
| Yapı | It + be (is/was) + vurgulanan öğe + that/who/which + kalan cümle. | Wh-clause (What I want) + be (is/was) + vurgulanan öğe . |
| Odak Noktası | Cümledeki belirli bir öğeyi (özne, nesne, yer, zaman) öne çıkarmak . | Bir eylemin sonucunu veya amacını vurgulamak, bir eylemin ne olduğunu açıklamak . |
| Kullanım Amacı | Yanlış anlaşılmaları düzeltmek, belirli bir bilgiyi doğrulamak, kontrast yaratmak. | Zaten bilinen bir bilgiyi teyit etmek, konuya giriş yapmak veya bir tanım vermek. |
| Örnek Cümle (Özne Vurgusu) | It was my brother who ate the last cookie. (Son kurabiyeyi yiyen erkek kardeşim di.) |
– |
| Örnek Cümle (Nesne Vurgusu) | It was the keys that I was looking for. (Aradığım şey anahtarlardı .) |
What I was looking for was the keys . (Aradığım şey anahtarlardı .) |
| Örnek Cümle (Zaman Vurgusu) | It was last night when the accident happened. (Kaza olduğu zaman dün geceydi .) |
– |
| Örnek Cümle (Açıklama Vurgusu) | – | What you need is a good night’s sleep . (İhtiyacın olan şey iyi bir gece uykusu .) |
Görüldüğü gibi, her iki yapı da vurgu yapmaya hizmet etse de, kullanıldıkları bağlam ve vurguladıkları öğe türleri bakımından farklılık gösterirler. “It-clefts” genellikle cümlenin bir parçasını izole edip öne çıkarırken, “Wh-clefts” daha çok bir eylem veya durumun ne olduğunu veya sonucunu açıklar. Bu farklılıkları göz önünde bulundurarak, İngilizcede vurguyu çok daha etkili bir şekilde kullanabilirsiniz.
Bölmeli Cümlelerin Kullanım Alanları ve Özellikleri
Bölmeli cümleler, İngilizce dilinde vurguyu netleştirmek ve bir bilginin önemini artırmak için kullanılan güçlü yapılardır. Bu cümleler, yalnızca cümlenin anlamını taşımakla kalmaz, aynı zamanda konuşmanın akışına ve tonuna da derinlik katar. İşte bölmeli cümlelerin başlıca kullanım alanları ve öne çıkan özellikleri:
Bölmeli cümlelerin en temel işlevi, cümlenin ana mesajını bozmadan belirli bir öğeye (özne, nesne, zaman veya yer) dikkat çekmektir. Bu, bir yanlış anlaşılmayı gidermek, bir şaşkınlığı ifade etmek veya sadece konuşmadaki odak noktasını değiştirmek istediğinizde son derece kullanışlıdır. Normal bir cümle olan “I met John yesterday.” (Dün John’la tanıştım.) ifadesi, bölmeli cümle yapısıyla birden fazla farklı vurgu taşıyabilir:
- Vurgulama (Emphasis): Cümlede vurgulamak istediğimiz öğeyi ön plana çıkarmak için kullanılır. “It was John that I met yesterday.” (Dün tanıştığım kişi John’du .) diyerek, tanışılan kişinin kim olduğunu vurgularız. Bu, ‘Ali’ değil, ‘John’du’ gibi bir karşılaştırma bağlamı yaratabilir.
- Karşılaştırma ve Kontrast (Contrast): Bölmeli cümleler, iki farklı bilgiyi karşılaştırmak veya bir yanlış bilgiyi düzeltmek için idealdir. “It was the money I found, not the keys.” (Bulduğum şey paraydı , anahtarlar değil.) gibi bir ifadeyle, doğru olanı belirgin bir şekilde vurgularız.
- Bilgi Sunma ve Geçiş (Information and Transition): Özellikle “Wh-clefts” (pseudo-clefts) yapısı, yeni bir konuya giriş yaparken veya bir fikri açıklarken kullanılır. “What I want to say is that we need to work harder .” (Söylemek istediğim şey, daha çok çalışmamız gerektiğidir .) cümlesi, dinleyiciyi önemli bir noktaya hazırlamak için kullanılır.
- Duygu ve Ton (Emotion and Tone): Konuşma dilinde bölmeli cümleler, şaşkınlık, hayal kırıklığı veya heyecan gibi duyguları ifade etmek için de kullanılabilir. Örneğin, “It was the noise that really bothered me.” (Beni gerçekten rahatsız eden gürültüydü .) diyerek, duygunun yoğunluğunu vurgulamış oluruz.
- Akademik ve Resmi Kullanım: Bölmeli cümleler, genellikle konuşma diline özgü gibi görünse de, akademik makalelerde veya resmi belgelerde belirli bir veriyi veya sonucu vurgulamak için stratejik olarak kullanılabilir. “It is this finding that challenges previous research.” (Önceki araştırmalara meydan okuyan bu bulgudur .) gibi bir cümle, ana tezi güçlendirir.
Özetle, bölmeli cümleler İngilizcede sadece gramer yapıları değil, aynı zamanda iletişimde mesajın etkinliğini artıran dinamik araçlardır. Bu yapıları doğru bir şekilde kullanmak, hem anadili İngilizce olanlar gibi doğal bir akıcılık kazanmanıza hem de yazılı metinlerdeki anlamı güçlendirmenize yardımcı olur.
Bölmeli Cümleler ile İlgili Sık Yapılan Hatalar
Bölmeli cümleler, İngilizce’de vurgu yapmak için oldukça etkili araçlar olsa da, doğru kullanılmadığında anlamı bulanıklaştırabilir veya kulağa garip gelebilir. Bu yapıları kullanırken öğrencilerin sıklıkla yaptığı hataları anlamak, daha akıcı ve doğru bir İngilizce yazmak ve konuşmak için kritik öneme sahiptir.
- Yanlış Zaman Kullanımı: “It is/was” yapısındaki “be” fiilinin zamanı, vurgulanan ana olayın zamanıyla uyumlu olmalıdır. Örneğin, “I saw him yesterday.” (Onu dün gördüm.) cümlesini vurgulamak için “It is me who saw him yesterday.” (Onu dün gören benim .) demek yanlıştır. Doğru kullanım, ana cümlenin geçmiş zamanlı olması nedeniyle “It was me who saw him yesterday.” olmalıdır. Bu fiil uyumsuzluğu, en sık yapılan hatalardan biridir.
- İlgi Zamirlerinin Hatalı Seçimi: “It-clefts” yapısında kullanılan ilgi zamirleri (who, that, which) vurgulanan öğeye göre seçilmelidir. Bir kişiyi vurgularken “who” veya “that”, bir nesneyi veya durumu vurgularken ise “that” veya “which” kullanmak gerekir. Örneğin, “It was the book who I read.” (Okuduğum kitap idi.) demek yerine, “It was the book that I read.” denmelidir. Modern kullanımda “that”, çoğu durumda genel bir seçenek olarak tercih edilebilir, ancak “who” ve “which” daha spesifik ve net bir kullanım sağlar.
- Gereksiz Kullanım: Her cümlenin bir kısmını bölmeli cümle yapısıyla vurgulamaya çalışmak, metni veya konuşmayı yapay ve tekrarlayıcı hale getirebilir. Bu yapılar, sadece gerçekten vurgulanması gereken , önemli bir bilginin altını çizmek için kullanılmalıdır. Aşırı kullanımı, dinleyiciyi veya okuyucuyu yorabilir ve ana fikri kaybetmesine neden olabilir. Bölmeli cümleler, normal cümle yapısının yeterli olmadığı durumlarda tercih edilmelidir.
- Anlamsal Kayma: Bölmeli cümleler, cümlenin orijinal anlamını değiştirmemelidir; sadece vurguyu farklı bir noktaya taşımalıdır. Yapıyı yanlış kurmak, cümlenin tamamen farklı bir anlama gelmesine veya anlamsız olmasına neden olabilir. Örneğin, “I love reading.” cümlesini “It is reading that I love.” şeklinde vurgularken, “It is me that loves reading.” şeklindeki bir yanlış yapı, vurguyu “benim” üzerime kaydırır, ancak “love” fiilini yanlış bir şekilde kullanabilir.
- Zamirlerin Yanlış Durumda Kullanımı: “It was I who saw him.” cümlesinde, özne zamiri (I) yerine nesne zamiri (me) kullanmak yaygın bir hatadır. Her ne kadar günlük konuşma dilinde “It was me who saw him.” ifadesi sıkça duyulsa da, resmi ve doğru gramer kuralı özne zamirinin kullanılması gerektiğini belirtir. Bu, özellikle yazılı metinlerde dikkat edilmesi gereken bir detaydır.
Bu yaygın hatalardan kaçınmak için, bir bölmeli cümle kurmadan önce ana fikrinizi ve bu cümlenin hangi bölümünü özellikle öne çıkarmak istediğinizi net bir şekilde belirlemek önemlidir. Bol bol örnek cümle inceleyerek ve pratik yaparak, bu yapıları doğal ve doğru bir şekilde kullanma yeteneğinizi geliştirebilirsiniz.
Bölmeli Cümleler ile İlgili Örnek Cümleler
- It was yesterday that I saw him at the mall..
Onu alışveriş merkezinde gördüğüm zaman dün idi. . - It was the manager who approved the project..
Projeyi onaylayan kişi müdürdü . . - It is patience that you need the most in this job..
Bu işte en çok ihtiyacın olan şey sabırdır . . - What I want for my birthday is a new book ..
Doğum günüm için istediğim şey yeni bir kitap . . - Where he went was to the library ..
Gittiği yer kütüphaneydi . . - It was the loud music that kept us awake all night..
Bizi bütün gece uyanık tutan şey yüksek sesli müzikti . . - What she did was to apologize sincerely ..
Yaptığı şey içten bir şekilde özür dilemekti . . - It was my car that got a flat tire..
Lastiği patlayan benim arabamdı . . - It is on the table that you will find the keys..
Anahtarları bulacağın yer masanın üstüdür . . - It was for the children that we organized the party..
Partiyi düzenlediğimiz kişiler çocuklardı . . - What they talked about was their future plans ..
Konuştukları şey gelecek planlarıydı . . - It was the strong wind that broke the window..
Camı kıran şey şiddetli rüzgardı . . - All she wants for Christmas is peace and quiet ..
Noel için istediği tek şey huzur ve sessizlik . . - It was in London that she first met her husband..
Kocasıyla ilk tanıştığı yer Londra’ydı . . - The person who told me was John ..
Bana söyleyen kişi John’du . .