İngilizce dilbilgisinde cümlecikler, kendi başlarına anlam ifade etmeseler de, ana cümlenin anlamına derinlik ve detay katan önemli yapı taşlarıdır. Bağımlı cümlecikler olarak bilinen bu yapılar, cümle içinde üstlendikleri göreve göre üç ana kategoriye ayrılır: sıfat cümlecikleri, zarf cümlecikleri ve isim cümlecikleri. Her bir tür, ana cümleye farklı bir türde bilgi ekler ve cümlenin genel yapısını ve anlamını zenginleştirir. Bu üç tür cümleciği anlamak, daha karmaşık ve akıcı İngilizce cümleler kurmanın temelidir.
Bu cümlecikler, cümlenin farklı öğelerini açıklayarak veya onlara ek bilgi sağlayarak metne netlik ve kesinlik kazandırır. Örneğin, bir sıfat cümleciği belirli bir ismi detaylandırırken, bir zarf cümleciği bir eylemin ne zaman, nerede veya nasıl gerçekleştiğini açıklar. İsim cümlecikleri ise bir isim gibi davranarak cümlenin öznesi, nesnesi veya tümleci olabilir. Bu ayrımı kavramak, İngilizcede doğru ve etkili bir şekilde yazmak ve konuşmak için hayati öneme sahiptir.
Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Tablosu
Aşağıdaki tablo, İngilizcedeki sıfat (adjective), zarf (adverbial) ve isim (noun) cümleciklerinin temel özelliklerini, tanımlarını ve örneklerini özetlemektedir:
| Cümlecik Tipi | Tanım | Başlangıç Kelimeleri (Genellikle) |
|---|---|---|
| Sıfat Cümleciği (Adjective Clause / Relative Clause) | Bir isim veya zamiri niteleyen bağımlı cümleciktir. Tıpkı bir sıfat gibi işlev görür, nitelediği isim veya zamir hakkında ek bilgi verir. | who, whom, whose, which, that (ilgi zamirleri); where, when, why (ilgi zarfları) |
| Zarf Cümleciği (Adverbial Clause) | Bir fiili, sıfatı veya başka bir zarfı niteleyen bağımlı cümleciktir. Bir eylemin ne zaman, nerede, neden, nasıl veya hangi koşulda gerçekleştiğini belirtir. | when, while, as, before, after, until, since, where, wherever, because, since, as, although, even though, while, if, unless, as long as, so that, in order that, than, as…as vb. |
| İsim Cümleciği (Noun Clause) | Cümle içinde bir isim gibi işlev gören bağımlı cümleciktir. Bir cümlenin öznesi, nesnesi (doğrudan veya edatın nesnesi) veya tümleci olabilir. | that, what, whatever, who, whom, whoever, whomever, whose, which, whichever, when, where, why, how, whether, if vb. |
Sıfat Cümlecikleri (Adjective Clauses / Relative Clauses)
İngilizce dilbilgisinin en temel ve kullanışlı konularından biri olan sıfat cümlecikleri, diğer adıyla “Relative Clauses”, cümlelerimizi daha zengin ve açıklayıcı hale getirmemizi sağlayan yapılardır. Temel olarak, bir isim veya zamiri niteleyen, ona ek bilgi veren yan cümleciklerdir. Tıpkı tek bir sıfatın bir ismi nitelemesi gibi, sıfat cümlecikleri de kendisinden önce gelen isim veya zamiri tanımlar veya hakkında detaylı bilgi sağlar. Bu cümlecikler, genellikle bir relative pronoun (ilgi zamiri – who, whom, whose, which, that) veya relative adverb (ilgi zarfı – where, when, why) ile başladıkları için “İlgi Cümlecikleri” olarak da adlandırılırlar.
Sıfat Cümleciği Nedir ve Ne İşe Yarar?
Bir sıfat cümleciği, ana cümledeki bir isim veya zamiri daha iyi anlamamızı sağlayan, onu daha belirgin hale getiren veya hakkında ek bilgiler sunan bir bağımlı cümleciktir. Bu cümlecikler, “hangi?”, “nasıl bir?” gibi sorulara yanıt vererek isim hakkında açıklama yaparlar. Örneğin, “The student is smart.” cümlesi oldukça geneldir. Ancak “The student who studies hard is smart.” dediğimizde, hangi öğrencinin akıllı olduğunu netleştirmiş oluruz. Burada “who studies hard” ifadesi, “student” ismini niteleyen bir sıfat cümleciğidir. Bu cümlecikler, ana cümleden virgülle ayrılabilir ya da ayrılamazlar; bu ayrım, cümleciğin cümlenin anlamı için ne kadar gerekli olduğunu belirler ve “tanımlayıcı” veya “tanımlayıcı olmayan” sıfat cümlecikleri olarak sınıflandırılmalarını sağlar.
Sıfat Cümleciklerinin Yapısı ve Başlangıç Kelimeleri
Sıfat cümlecikleri genellikle bir ilgi zamiri (relative pronoun) veya ilgi zarfı (relative adverb) ile başlar. Bu başlangıç kelimeleri, hem cümlecik içinde bir dilbilgisel görevi (özne, nesne, sahiplik, yer, zaman, sebep belirtme) yerine getirir hem de cümlecikle ana cümle arasında bir bağ kurarak anlam akışını sağlar.
- Who / Whom: Bu zamirler sadece insanlar için kullanılır. “Who” cümlecikteki eylemin öznesi konumundayken (örneğin: The man who lives next door is friendly.), “whom” ise eylemin nesnesi konumundadır (örneğin: The woman whom I saw yesterday smiled at me.). Günlük konuşma dilinde ve daha az resmi metinlerde “whom” yerine “who” kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır, hatta bazen tamamen düşürülebilir.
- Whose: Aitlik belirtir ve hem insanlar hem de nesneler için kullanılabilir. “Kimin” veya “neyin” anlamını verir. (Örneğin: The artist whose painting won the prize is very talented. / I saw a car whose engine was smoking .)
- Which: Sadece nesneler, hayvanlar ve soyut kavramlar için kullanılır. (Örneğin: I bought a book which was recommended by my teacher . / The dog which barks a lot is usually harmless.)
- That: Hem insanlar hem de nesneler için kullanılabilen çok yönlü bir ilgi zamiridir. Ancak, özellikle tanımlayıcı (restrictive) sıfat cümleciklerinde tercih edilir. Tanımlayıcı olmayan (non-restrictive) sıfat cümleciklerinde “that” kullanılmaz, onun yerine “which” veya “who” kullanılır. (Örneğin: This is the house that I want to buy . / The student that got the highest score received a scholarship.)
- Where: Yer belirten sıfat cümleciklerini başlatır. “Nerede” veya “burada/oradaki” anlamlarını verir. (Örneğin: This is the restaurant where we first met .)
- When: Zaman belirten sıfat cümleciklerini başlatır. “Ne zaman” veya “o zamanda” anlamlarını taşır. (Örneğin: I remember the day when we graduated .)
- Why: Sebep belirten sıfat cümleciklerini başlatır. “Neden” veya “bu yüzden” anlamlarına gelir. (Örneğin: Do you know the reason why he left ?)
Tanımlayıcı ve Tanımlayıcı Olmayan Sıfat Cümlecikleri Arasındaki Fark
Sıfat cümleciklerini doğru kullanmanın anahtarlarından biri, onların tanımlayıcı (restrictive/defining) veya tanımlayıcı olmayan (non-restrictive/non-defining) türlerini ayırt etmektir. Bu ayrım, cümlenin anlamını ve noktalama işaretlerini doğrudan etkiler.
- Tanımlayıcı (Restrictive/Defining) Sıfat Cümlecikleri:
Bu tür cümlecikler, niteledikleri isim veya zamiri tanımlamak için kesinlikle gerekli olan bir bilgi parçası sağlarlar. Bu cümleciği cümleden çıkardığınızda, ana cümlenin anlamı değişir, belirsizleşir veya yanlış anlaşılabilir. Bu nedenle, bu tür cümlecikler genellikle ana cümleden virgülle ayrılmazlar. Bu tür cümleciklerde hem insanlar hem de nesneler için “that” kullanılabilir ve “that” ile “which” (nesneler için) birbirinin yerine geçebilir. Hatta, ilgi zamiri cümlecikte nesne görevindeyse, bu zamir tamamen düşürülebilir.
- Örnek: The student who studies hard will succeed. (Hangi öğrencinin başarılı olacağını tanımlıyor. “who studies hard” olmadan hangi öğrenci olduğu belli olmaz.)
- Örnek: This is the book that I read last week . (Hangi kitaptan bahsedildiğini tanımlıyor.)
- Tanımlayıcı Olmayan (Non-restrictive/Non-defining) Sıfat Cümlecikleri:
Bu tür cümlecikler, niteledikleri isim veya zamir hakkında ek, fazladan bir bilgi sağlarlar. Bu bilgi cümlenin temel anlamı için şart değildir; yani, bu cümleciği cümleden çıkardığınızda, ana cümlenin anlamı bozulmaz veya değişmez, sadece bazı detaylar eksik kalır. Bu tür cümlecikler her zaman virgülle ayrılırlar. Bu cümleciklerde asla “that” kullanılmaz; insanlar için “who” (veya “whom”), nesneler için ise “which” kullanılır. İlgi zamiri, cümlecikte nesne konumunda bile olsa, bu tür cümleciklerde düşürülemez.
- Örnek: My brother, who lives in New York , is visiting next week. (Kardeşimin New York’ta yaşaması ek bir bilgi, cümlenin ana anlamı (“kardeşimin ziyaret edeceği”) için gerekli değil.)
- Örnek: The Eiffel Tower, which is in Paris , is a famous landmark. (Eyfel Kulesi’nin Paris’te olması ek bir bilgi; kule zaten biliniyor.)
Sıfat Cümlecikleri ile İlgili Sık Yapılan Hatalar
Sıfat cümlecikleri, İngilizcede cümleleri zenginleştiren ve bilgilendirici hale getiren önemli yapılar olsa da, kullanımlarında bazı yaygın hatalar yapılabilmektedir. Bu hatalar, cümlenin anlamını bozabilir veya kafa karışıklığına yol açabilir. İşte sıfat cümlecikleriyle ilgili en sık karşılaşılan hatalar ve bunlardan nasıl kaçınılacağı:
Tanımlayıcı Olmayan Cümleciklerde “That” Kullanmak
Bu, en yaygın hatalardan biridir. İngilizcede sıfat cümlecikleri tanımlayıcı (restrictive) ve tanımlayıcı olmayan (non-restrictive) olmak üzere ikiye ayrılır. Tanımlayıcı olmayan cümlecikler, ana isim hakkında ek bilgi veren ve cümlenin temel anlamı için şart olmayan cümleciklerdir. Bu tür cümlecikler virgüllerle ayrılır ve asla “that” ilgi zamiriyle başlatılamaz; sadece “which” kullanılmalıdır. “Who” veya “whom” da insanlar için kullanılabilir.
- Yanlış: My brother, that lives in New York, is visiting next week.
- Doğru: My brother, who lives in New York, is visiting next week. (Kardeşimin New York’ta yaşaması ek bir bilgi, kardeşimin kimliğini tanımlamak için gerekli değil.)
- Yanlış: The car, that is red, belongs to John.
- Doğru: The car, which is red, belongs to John. (Arabanın kırmızı olması ek bir bilgi, arabanın kimliğini tanımlamak için gerekli değil.)
Unutmayın, tanımlayıcı cümleciklerde ise (virgülle ayrılmayan ve cümlenin anlamı için gerekli olanlar) hem “that” hem de “which” kullanılabilir (ancak “that” daha yaygındır).
İnsanlar İçin “Which” veya “That” Yerine “Who/Whom” Kullanmamak
İlgi zamirleri seçimi, sıfat cümleciklerinde yapılan bir başka önemli hatadır. Bir sıfat cümleciği bir insanı niteliyorsa, o insan için “who” (özne konumunda) veya “whom” (nesne konumunda) kullanılmalıdır. “Which” ve “that” genellikle nesneler, hayvanlar veya soyut kavramlar için kullanılır.
- Yanlış: The student which got the highest score received a scholarship.
- Doğru: The student who got the highest score received a scholarship. (Öğrenci insan olduğu için ‘who’ kullanılmalı.)
- Yanlış: I know a person that you can trust. (Bu cümlede ‘that’ teknik olarak yanlış olmasa da, insanlar için ‘who/whom’ kullanımı tercih edilir ve daha doğal durur.)
- Doğru: I know a person whom you can trust. (Burada ‘person’ nesne konumunda olduğu için ‘whom’ daha uygundur.)
Modern İngilizcede “whom” yerine “who” kullanımı yaygınlaşsa da, resmi yazışmalarda ve belirli durumlarda “whom” hala doğru tercihtir. Eğer kararsız kalırsanız, cümlecikteki ilgi zamirinin görevini belirlemek size yardımcı olacaktır.
Cümle İçinde İlgi Zamirinin Görevini Karıştırmak
İlgi zamirinin cümlecik içindeki görevi (özne mi, nesne mi?) yanlış belirlendiğinde, yanlış zamir kullanımı ortaya çıkar. “Who” ve “that” genellikle cümlecikteki eylemin öznesi olarak kullanılırken, “whom” , “which” ve “that” nesne olarak kullanılabilir.
- Yanlış: The man whom called me yesterday was my uncle. (Burada ‘man’ arayan kişi, yani eylemin öznesi. Bu yüzden ‘who’ olmalı.)
- Doğru: The man who called me yesterday was my uncle. (Arayan kişi olduğu için ‘who’ özne görevindedir.)
- Yanlış: She is the girl who I saw at the party. (Burada ‘girl’ gören değil, görülen, yani ‘saw’ fiilinin nesnesi. Bu yüzden ‘whom’ veya ‘that’ olmalı.)
- Doğru: She is the girl whom I saw at the party. (Veya: She is the girl that I saw at the party. Veya: She is the girl I saw at the party.)
Bu hatadan kaçınmak için, ilgi cümleciğindeki fiili bulun ve ilgi zamirinin bu fiille ilişkisini belirleyin. Eğer zamir fiili yapan ise öznedir; eğer fiilin etkilendiği şey ise nesnedir.
Gereksiz Yere İlgi Zamirini Düşürmek
İngilizcede, bazı durumlarda sıfat cümleciğindeki ilgi zamirini düşürmek mümkündür. Ancak bu, sadece ilgi zamiri cümlecikte nesne görevindeyken veya edatın nesnesi durumundayken yapılabilir. İlgi zamiri cümlenin öznesi olduğunda asla düşürülemez.
- Yanlış: The doctor saw me was very kind. (Burada ‘who’ özne görevindedir ve düşürülemez.)
- Doğru: The doctor who saw me was very kind. (Doktor gören kişi, yani özne.)
- Yanlış: The book is on the table is mine. (Burada ‘which’ veya ‘that’ özne görevindedir ve düşürülemez.)
- Doğru: The book which is on the table is mine. (Veya: The book that is on the table is mine.)
Nesne konumundaki zamirlerin düşürülmesine örnek:
- The book (which/that) I read was fascinating. (Burada ‘book’ okunan şey, yani ‘read’ fiilinin nesnesi olduğu için ‘which’ veya ‘that’ düşürülebilir.)
- This is the man (whom/that) I told you about. (Burada ‘man’ ‘told’ fiilinin nesnesi olduğu için ‘whom’ veya ‘that’ düşürülebilir.)
Bu kurallara dikkat etmek, sıfat cümleciklerini daha doğru ve etkili bir şekilde kullanmanızı sağlayacaktır.
Sıfat Cümlecikleri ile İlgili Örnekler
- The student who answered all the questions correctly received an award.
Tüm soruları doğru yanıtlayan öğrenci ödül aldı. - I bought a new phone which has an excellent camera.
Mükemmel kamerası olan yeni bir telefon aldım. - The woman whom I met at the conference is a famous scientist.
Konferansta tanıştığım kadın ünlü bir bilim insanı. - He showed me the house that he grew up in.
Bana büyüdüğü evi gösterdi. - My car, which is twenty years old, still runs perfectly.
Yirmi yaşında olan arabam hala mükemmel çalışıyor. - The dog that barks the loudest is usually the friendliest.
En gürültülü havlayan köpek genellikle en dost canlısıdır. - She finally visited Rome, where her grandparents were born.
Sonunda büyük ebeveynlerinin doğduğu Roma’yı ziyaret etti. - Do you know the reason why he resigned?
Neden istifa ettiğinin nedenini biliyor musun? - This is the moment when everything changed.
Her şeyin değiştiği andır bu. - The person whose car was stolen reported it to the police.
Arabası çalınan kişi bunu polise bildirdi. - I read a book that completely changed my perspective.
Bakış açımı tamamen değiştiren bir kitap okudum. - The movie, which was released last week, is already a hit.
Geçen hafta vizyona giren film şimdiden bir hit oldu. - The doctor who treated me was very professional.
Bana tedavi uygulayan doktor çok profesyoneldi. - Can you give me the report that you finished yesterday?
Dün bitirdiğin raporu bana verebilir misin? - She spoke to the student whose essay won the competition.
Makalesi yarışmayı kazanan öğrenciyle konuştu.
Zarf Cümlecikleri (Adverbial Clauses)
Zarf cümlecikleri, İngilizce’de cümlelerin anlamını derinleştiren ve detaylandıran son derece önemli yapılardır. Tıpkı tek bir zarfın bir fiili, sıfatı veya başka bir zarfı nitelemesi gibi, zarf cümlecikleri de bir bütün olarak ana cümledeki fiili, bir sıfatı veya başka bir zarfı niteleyerek, eylemin zamanını, yerini, sebebini, sonucunu, koşulunu, amacını, zıtlığını veya tarzını belirtir. Bu bağımlı cümlecikler, genellikle ana cümleye bir bağlaç (subordinating conjunction) aracılığıyla bağlanır ve cümlenin genel anlamına çeşitli boyutlar katarlar.
Zarf Cümleciği Nedir ve Görevleri Nelerdir?
Bir zarf cümleciği, ana cümlenin fiilinin, bir sıfatının veya başka bir zarfının ne zaman, nerede, neden, nasıl, hangi koşulda veya ne amaçla gerçekleştiğini açıklayan bir bağımlı cümleciktir. Bu cümlecikler, ana cümlenin anlamını zenginleştirir ve dinleyiciye veya okuyucuya eylem hakkında ek bağlamsal bilgiler sunar. Örneğin, “I will call you.” cümlesi yeterli olsa da, “I will call you when I arrive home .” dediğimizde, aramayı ne zaman yapacağımızı netleştirmiş oluruz. Burada “when I arrive home” ifadesi, “call” fiilini niteleyen bir zarf cümleciğidir.
Zarf cümleciklerinin temel görevleri şunlardır:
- Zaman belirtmek: Eylemin ne zaman gerçekleştiğini ifade eder (örneğin: Before I leave , I will finish my work.).
- Yer belirtmek: Eylemin nerede gerçekleştiğini açıklar (örneğin: You can sit wherever you like .).
- Sebep belirtmek: Eylemin nedenini açıklar (örneğin: She succeeded because she worked hard .).
- Sonuç belirtmek: Bir eylemin veya durumun sonucunu gösterir (örneğin: It was so cold that the water froze.).
- Amaç belirtmek: Eylemin hangi amaçla yapıldığını ifade eder (örneğin: He studies hard so that he can pass the exam .).
- Koşul belirtmek: Bir eylemin gerçekleşmesi için gerekli şartı koyar (örneğin: If it rains , we will stay home.).
- Zıtlık veya Taviz belirtmek: Ana cümledeki bir duruma rağmen bir şeyin gerçekleştiğini gösterir (örneğin: Although it was raining , we went for a walk.).
- Tarz belirtmek: Bir eylemin nasıl yapıldığını açıklar (örneğin: She sings as if she were a professional singer .).
- Karşılaştırma yapmak: İki şey veya durum arasında karşılaştırma yapar (örneğin: He is taller than his brother .).
Zarf Cümleciklerinin Çeşitleri ve Kullanılan Bağlaçlar
Zarf cümlecikleri, ifade ettikleri anlama göre birçok farklı türe ayrılır ve her türün kendine özgü bağlaçları (subordinating conjunctions) vardır. Bu bağlaçlar, zarf cümleciğini ana cümleye bağlayarak anlam ilişkisini kurar.
- Zaman Cümlecikleri (Clauses of Time): Bir eylemin ne zaman meydana geldiğini belirtirler.
- Bağlaçlar: when (dığında/iken), while (iken), as (iken, dığında), before (madan önce), after (dıktan sonra), until/till (e kadar), since (dığından beri), as soon as (er ermez), once (ır/ir ermez, dığında), by the time (dığında, e kadar).
- Örnek: When I was young , I used to play outside all day.
- Örnek: She hasn’t called since she left home .
- Yer Cümlecikleri (Clauses of Place): Bir eylemin nerede meydana geldiğini belirtirler.
- Bağlaçlar: where (dığı yerde), wherever (dığı her yerde, neresi olursa olsun).
- Örnek: You can find the book where I left it .
- Örnek: Sit wherever you feel comfortable .
- Sebep Cümlecikleri (Clauses of Reason/Cause): Bir eylemin nedenini veya sebebini açıklarlar.
- Bağlaçlar: because (çünkü), since (çünkü, mademki), as (çünkü, mademki), now that (mademki, -dığına göre).
- Örnek: We stayed indoors because it was raining heavily .
- Örnek: Since you’re here , you can help me with this.
- Sonuç Cümlecikleri (Clauses of Result): Bir eylemin veya durumun sonucunu ifade ederler. Genellikle “so…that” veya “such…that” kalıplarıyla kullanılırlar.
- Bağlaçlar: so…that (o kadar ki), such…that (o kadar ki).
- Örnek: He was so tired that he fell asleep immediately.
- Örnek: It was such a good movie that I watched it twice.
- Amaç Cümlecikleri (Clauses of Purpose): Bir eylemin hangi amaçla yapıldığını belirtirler.
- Bağlaçlar: so that (mesi için, sın diye), in order that (mesi için, sın diye), lest (masın diye, olmasın diye – daha resmi ve nadir kullanılır).
- Örnek: She studies hard so that she can get good grades .
- Örnek: He spoke quietly lest he wake the baby .
- Koşul Cümlecikleri (Clauses of Condition): Bir eylemin gerçekleşmesi için gerekli koşulu veya şartı ifade ederler. Bu konu daha detaylı olarak Koşul Cümlecikleri (Conditional Clauses) bölümünde incelenmiştir.
- Bağlaçlar: if (eğer), unless (medikçe, -mezse), provided that / providing that (şartıyla), as long as (dığı sürece), on condition that (şartıyla), in case (durumunda, ihtimaline karşı).
- Örnek: If you study hard , you will pass the exam.
- Örnek: We’ll go to the park unless it rains .
- Zıtlık/Taviz Cümlecikleri (Clauses of Concession/Contrast): Ana cümledeki bir duruma veya bilgiye zıt veya beklenmedik bir durumu belirtirler.
- Bağlaçlar: although (rağmen), though (rağmen), even though (e rağmen), while (iken, oysa), whereas (oysa, buna karşılık), in spite of the fact that (olmasına rağmen), despite the fact that (olmasına rağmen).
- Örnek: Although she was tired , she continued working.
- Örnek: Some people prefer coffee, whereas others prefer tea .
- Tarz Cümlecikleri (Clauses of Manner): Bir eylemin nasıl yapıldığını, ne şekilde gerçekleştiğini belirtirler.
- Bağlaçlar: as (gibi, dığı gibi), as if (mış gibi), as though (mış gibi).
- Örnek: He acted as if he knew everything .
- Örnek: She sings as though she were a professional .
- Karşılaştırma Cümlecikleri (Clauses of Comparison): İki şeyi, durumu veya eylemi karşılaştırırlar.
- Bağlaçlar: as…as (kadar), than (daha -den), the…the… (ne kadar…o kadar…).
- Örnek: He is not as tall as his brother .
- Örnek: The more you learn, the more confident you become .
Zarf Cümleciklerinin Cümledeki Konumu ve Noktalama İşaretleri
Zarf cümleciklerinin ana cümle içindeki konumu esneklik gösterebilir ve bu konum, cümlenin anlamına veya vurgusuna göre değişebilir. Ancak, zarf cümlecikleri yer değiştirirken noktalama işaretlerinin kullanımı büyük önem taşır:
- Zarf Cümleciği Ana Cümleden Önce Geldiğinde: Eğer zarf cümleciği ana cümleden önce geliyorsa, genellikle ana cümleden bir virgülle (,) ayrılır. Bu, okuyucunun cümlenin yapısını daha kolay anlamasına yardımcı olur ve nefes alma duraklaması sağlar.
- Örnek: Because it was raining , we decided to stay home.
- Örnek: When she arrived , everyone cheered.
- Zarf Cümleciği Ana Cümleden Sonra Geldiğinde: Eğer zarf cümleciği ana cümleden sonra geliyorsa, çoğu zaman virgül kullanmaya gerek yoktur. Bu durum, zarf cümleciğinin ana cümlenin anlamını tamamlayıcı nitelikte olduğu ve ayrımın gereksiz olduğu durumlarda geçerlidir.
- Örnek: We decided to stay home because it was raining .
- Örnek: Everyone cheered when she arrived .
- İstisnalar: Sonuç cümlecikleri (“so…that”, “such…that”) ve bazı zıtlık cümlecikleri (özellikle “while” veya “whereas” ile başlayanlar, eğer belirgin bir zıtlık vurgulanıyorsa) ana cümleden sonra gelse bile virgülle ayrılabilirler. Ayrıca, eğer zarf cümleciği, ana cümlenin fiilinden çok, ana cümlenin tamamına bir yorum veya ek bilgi veriyorsa, sonrasında da virgül kullanılabilir.
- Örnek (Sonuç): He studied so hard , that he aced the exam . (Virgül kullanımı isteğe bağlı olabilir, ancak bazen anlamı vurgular.)
- Örnek (Zıtlık): I prefer tea , whereas my brother prefers coffee . (Açık bir zıtlık vurgusu.)
Zarf cümlecikleri, cümlelerimize derinlik katarak neyin ne zaman, nerede, neden veya nasıl olduğunu anlatmamızı sağlar. Bu yapıları doğru kullanmak, hem yazılı hem de sözlü iletişimde daha net ve etkili olmanın anahtarıdır.
Zarf Cümlecikleri ile İlgili Örnekler
- When I finish my homework , I will go outside.
Ödevimi bitirdiğimde dışarı çıkacağım. - She sings as if she were a professional opera singer .
Profesyonel bir opera şarkıcısıymış gibi şarkı söylüyor. - He studies hard so that he can get into a good university .
İyi bir üniversiteye girebilmek için çok çalışıyor. - I remember the day when we first met .
İlk tanıştığımız günü hatırlıyorum. - You can put the books wherever you find space .
Kitapları yer bulduğun her yere koyabilirsin. - Because she was tired , she went to bed early.
Yorgun olduğu için erken yattı. - It was so dark that I couldn’t see anything .
O kadar karanlıktı ki hiçbir şey göremedim . - Although it was cold , they decided to go for a walk.
Soğuk olmasına rağmen yürüyüşe çıkmaya karar verdiler. - We will go for a picnic unless it rains .
Yağmur yağmazsa pikniğe gideceğiz. - He acts as though he knows everything .
Her şeyi biliyormuş gibi davranıyor. - Since you’re already here , could you help me with this?
Madem buradasın , bana bunda yardım eder misin? - She is taller than her sister .
Kız kardeşinden daha uzundur . - The more you practice, the better you become .
Ne kadar çok pratik yaparsan, o kadar iyi olursun . - He saved money in order that he might buy a new car .
Yeni bir araba alabilmek için para biriktirdi. - They stayed indoors until the storm passed .
Fırtına geçene kadar içeride kaldılar .
İsim Cümlecikleri (Noun Clauses)
İngilizce dilbilgisinin yapı taşlarından biri olan isim cümlecikleri, adından da anlaşılacağı üzere, bir cümlenin içinde bir isim gibi görev yapan bağımlı cümleciklerdir. Tıpkı tek bir ismin bir cümlenin öznesi, nesnesi veya bir edatın nesnesi olabilmesi gibi, isim cümlecikleri de bir bütün olarak aynı dilbilgisel görevleri üstlenirler. Bu özellikleri sayesinde, cümlelerimize daha karmaşık fikirleri ve soyut kavramları dahil etmemizi sağlarlar.
İsim Cümleciği Nedir ve Temel Özellikleri Nelerdir?
Bir isim cümleciği, bir ana cümledeki bir isim veya zamir yerine geçen, bir isim gibi davranan ve ana cümlenin ayrılmaz bir öğesi olarak işlev gören bir bağımlı cümleciktir. Yani, bu cümlecikler kendi başlarına tam bir cümle olamazlar; anlamlarını tamamlamak için bir ana cümleye ihtiyaç duyarlar. İsim cümlecikleri, genellikle aşağıdaki türden kelimelerle başlarlar ve bu kelimeler, cümleciğin ana cümleyle olan bağlantısını kurar:
- “That” bağlacı: En yaygın olanıdır ve genellikle bir olgu, gerçek veya açıklama bildirmek için kullanılır. Bu “that”, bazen cümle içinde düşürülebilir, özellikle fiilin nesnesi konumundayken.
- Wh- kelimeleri (what, who, whom, whose, which, where, when, why, how): Bu kelimeler, dolaylı soruları ifade eden isim cümleciklerini başlatır. Direkt bir soru sormazlar, aksine bir bilgiyi bildirirler. Örneğin, “What he said” (Ne söylediği) bir dolaylı sorudur.
- Whether / If: “Evet” veya “Hayır” cevabı beklenen soruların veya bir belirsizliğin bildirildiği isim cümleciklerinde kullanılırlar. Genellikle “eğer mi, değil mi” anlamı katarlar.
İsim cümleciklerinin en önemli özelliklerinden biri, ana cümlenin anlamı için temel bir rol oynamalarıdır. Onları cümleden çıkardığınızda, cümlenin anlamı ya bozulur ya da eksik kalır, çünkü ana cümledeki bir dilbilgisel boşluğu doldururlar.
İsim Cümleciklerinin Cümledeki Görevleri ve Detaylı Örnekler
İsim cümlecikleri, tıpkı tek bir isim (ya da bir isim öbeği) gibi, bir cümlenin çeşitli sentaktik pozisyonlarında yer alabilir ve farklı dilbilgisel görevler üstlenebilirler. Bu görevler, onların cümledeki işlevini ve anlamını belirler.
1. Özne (Subject) Olarak İsim Cümlecikleri
Bir isim cümleciği, cümlenin fiilinin öznesi olarak görev yapabilir. Bu durumda, genellikle cümlenin başında yer alır ve fiilin “ne” veya “kim” sorusuna yanıt verir.
- Örnek: That he passed the exam surprised everyone.
Sınavı geçmesi herkesi şaşırttı. (Şaşırtan ne? Sınavı geçmesi.) - Örnek: What you did was brave.
Yaptığın şey cesurcaydı. (Cesurca olan ne? Yaptığın şey.) - Örnek: Whether she comes or not depends on her schedule.
Gelip gelmeyeceği programına bağlıdır. (Neye bağlı? Gelip gelmeyeceğine.)
Bu yapıda, özne konumundaki isim cümleciğini “it” ile değiştirmek de mümkündür, özellikle cümlenin daha doğal akması istendiğinde: “It surprised everyone that he passed the exam .”
2. Fiilin Nesnesi (Object of a Verb) Olarak İsim Cümlecikleri
İsim cümlecikleri, geçişli bir fiilin doğrudan nesnesi olarak görev yapabilirler. Bu, en yaygın kullanımlarından biridir ve fiilin “neyi” veya “kimi” sorusuna yanıt verir.
- Örnek: I know what you mean .
Ne demek istediğini biliyorum. (Neyi biliyorum? Ne demek istediğini.) - Örnek: She believes that honesty is the best policy .
Dürüstlüğün en iyi politika olduğuna inanıyor. (Neye inanıyor? Dürüstlüğün en iyi politika olduğuna.) - Örnek: He asked where I lived .
Nerede yaşadığımı sordu. (Neyi sordu? Nerede yaşadığımı.)
Bu yapıda, “that” bağlacı genellikle düşürülebilir: “She believes honesty is the best policy.”
3. Edatın Nesnesi (Object of a Preposition) Olarak İsim Cümlecikleri
Bir edattan (preposition) sonra gelerek edatın nesnesi olarak görev yaparlar. Bu durumda, edat ile isim cümleciği arasında doğrudan bir ilişki kurulur.
- Örnek: We talked about where we would go on vacation .
Tatil için nereye gideceğimiz hakkında konuştuk. (Ne hakkında konuştuk? Nereye gideceğimiz hakkında.) - Örnek: I’m interested in what you have to say .
Söyleyeceklerinle ilgileniyorum. (Ne ile ilgileniyorum? Söyleyeceklerinle.) - Örnek: She complained about how difficult the task was .
Görevin ne kadar zor olduğundan şikayet etti.
4. Fiil Tümleyeni / Yüklem Tamamlayıcısı (Subject Complement / Predicate Nominative) Olarak İsim Cümlecikleri
“Be” fiilinden (am, is, are, was, were) veya benzeri bağlayıcı fiillerden sonra gelerek özneyi tamamlar ve onun hakkında ek bilgi verir. Bu durumda, isim cümleciği öznenin ne olduğunu tanımlar veya açıklar.
- Örnek: The problem is that we don’t have enough time .
Sorun, yeterli zamanımızın olmamasıdır . (Sorun nedir? Zamanımızın olmaması.) - Örnek: My biggest fear was that I would fail the exam .
En büyük korkum, sınavda başarısız olmamdı . - Örnek: The question is who will lead the team .
Soru, takıma kimin liderlik edeceğidir .
5. Sıfat Tümleyeni (Adjective Complement) Olarak İsim Cümlecikleri
Bir sıfattan sonra gelerek o sıfatı tamamlar ve sıfatın ne hakkında olduğunu belirtir. Genellikle duygusal tepkileri veya kesinlik derecesini ifade eden sıfatlardan sonra kullanılırlar.
- Örnek: I am happy that you came .
Geldiğine sevindim. (Neye sevindim? Geldiğine.) - Örnek: She was surprised that he knew the answer .
Cevabı bildiğine şaşırdı. - Örnek: We are certain that they will succeed .
Başarılı olacaklarından eminiz.
6. Apozisyon (Appositive) Olarak İsim Cümlecikleri
Bir isimden sonra gelerek o ismi açıklar veya yeniden tanımlar. Genellikle virgül veya çift virgül arasında yer alır ve açıklandığı isimle aynı anlama gelir.
- Örnek: Your idea, that we should leave early , is excellent.
Senin fikrin, erken ayrılmamız gerektiği , mükemmel. (Fikir ne? Erken ayrılmamız gerektiği.) - Örnek: The fact that he disappeared without a trace puzzled everyone.
İz bırakmadan ortadan kaybolması gerçeği herkesi şaşırttı. - Örnek: His statement, that he was innocent , was not believed.
Onun açıklaması, masum olduğu , inanılmadı.
İsim Cümleciklerinin Başlangıç Kelimelerinin Detaylı İncelenmesi
İsim cümleciklerini tanımanın ve doğru kullanmanın anahtarı, onları başlatan kelimeleri ve bu kelimelerin işlevlerini anlamaktan geçer.
- “That” Bağlacı:
En yaygın kullanılan başlangıç kelimesidir. Genellikle bir ifade, beyan, olgu veya gerçek bildirmek için kullanılır. “That” kelimesi, cümleciği ana cümleye bağlar ancak cümleciğin içinde dilbilgisel bir görev (özne, nesne gibi) üstlenmez. Çoğu zaman fiilin nesnesi konumundayken düşürülebilir, ancak cümlenin öznesi veya edatın nesnesi konumundayken düşürülemez.
- Örnek (Düşürülebilir): I think (that) he is right .
- Örnek (Düşürülemez – Özne): That she won the award was a surprise.
- Wh- kelimeleri (what, who, whom, whose, which, where, when, why, how):
Bu kelimeler, birer soru kelimesi olsalar da, isim cümleciklerinde dolaylı soru işlevini görürler. Yani, bir soru sormazlar, aksine bir soruya verilen cevabı veya bilinmeyen bir bilgiyi ifade ederler. Cümleciğin içinde kendi dilbilgisel görevleri (özne, nesne vb.) vardır.
- What: “Şey”, “şeyler” veya “bilgi” anlamına gelir. Çoğu zaman kendi içinde bir nesne veya özne işlevi görür. (Örnek: I don’t understand what he said .)
- Who/Whom: İnsanlar için kullanılır. “Who” özne, “whom” nesne konumundadır. (Örnek: I wonder who will come . / She asked whom I saw .)
- Whose: Aitlik belirtir. (Örnek: Tell me whose car this is .)
- Which: Bir seçim veya belirli bir nesneyi belirtir. (Örnek: Choose which book you want .)
- Where: Yer bildirir. (Örnek: Do you know where he lives ?)
- When: Zaman bildirir. (Örnek: We discussed when the meeting would be .)
- Why: Sebep bildirir. (Örnek: Nobody knows why he left .)
- How: Yöntem veya durum bildirir. (Örnek: Explain how you solved the problem .)
- Whether / If:
Bu kelimeler, genellikle bir “evet” veya “hayır” cevabı beklenen soruların veya bir belirsizliğin bildirildiği isim cümleciklerinde kullanılır. İkisi genellikle birbirinin yerine kullanılabilir, ancak bazı durumlarda farklılıklar vardır.
- If: Genellikle bir fiilin nesnesi olarak kullanılır. Daha çok koşul cümleciklerinde de görülen “eğer” anlamıyla karıştırılmamalıdır. (Örnek: I don’t know if she will come .)
- Whether: “If”e göre daha geniş bir kullanım alanına sahiptir ve özne, edatın nesnesi, fiil tümleyeni gibi farklı görevlerde bulunabilir. “Whether… or not” yapısıyla da kullanılabilir. (Örnek: Whether he agrees or not is irrelevant. / We debated whether to go or stay .)
İsim Cümlecikleri ile İlgili Sık Yapılan Hatalar
İsim cümleciklerinin kullanımı sırasında sıkça karşılaşılan bazı hatalar şunlardır:
- Soru kelimesi içeren isim cümleciklerinde kelime sırasını karıştırmak: İsim cümlecikleri birer soru cümlesi değildir, dolayısıyla yardımcı fiilin özneden önce geldiği soru sırası kullanılmaz. Daima özne + fiil sırası takip edilir.
- Yanlış: He asked me where did I go .
- Doğru: He asked me where I went .
- “That” bağlacını gereksiz yere düşürmek: “That”, isim cümleciği fiilin nesnesi olduğunda düşürülebilir, ancak cümlenin öznesi veya bir edatın nesnesi olduğunda düşürülemez.
- Yanlış: Problem is we don’t have enough time . (Burada ‘that’ düşürülemez.)
- Doğru: The problem is that we don’t have enough time .
- “If” ve “Whether” ayrımını yanlış yapmak: “If” genellikle sadece fiilin nesnesi olarak kullanılırken, “whether” daha esnek olup cümlenin öznesi, edatın nesnesi gibi farklı görevlerde bulunabilir.
- Yanlış: If she is coming or not is still unknown. (Burada ‘if’ özne konumunda olduğu için yanlıştır.)
- Doğru: Whether she is coming or not is still unknown.
İsim Cümlecikleri ile İlgili Örnekler
- I believe that honesty is the best policy .
Dürüstlüğün en iyi politika olduğuna inanıyorum. - What he said made me laugh.
Söylediği şey beni güldürdü. - She asked me where I had been all day .
Bana bütün gün nerede olduğumu sordu. - The main issue is how we will finance the project .
Ana mesele, projeyi nasıl finanse edeceğimizdir . - We are discussing whether to accept the offer or not .
Teklifi kabul edip etmeyeceğimizi tartışıyoruz. - Tell me who broke the vase .
Bana vazoyu kimin kırdığını söyle. - I don’t know why he resigned from his job .
İşinden neden istifa ettiğini bilmiyorum. - The fact that she speaks five languages is impressive.
Beş dil konuşması gerçeği etkileyici. - They reported what they saw at the crime scene .
Olay yerinde ne gördüklerini rapor ettiler. - It is clear that he loves his family very much .
Ailesini çok sevdiği açık. - My concern is that we might miss the deadline .
Endişem, son teslim tarihini kaçırabileceğimizdir . - He wants to know when the train will arrive .
Trenin ne zaman varacağını bilmek istiyor. - I listened carefully to what she had to say .
Söyleyeceklerini dikkatle dinledim. - The teacher explained how the experiment works .
Öğretmen, deneyin nasıl çalıştığını açıkladı. - It depends on whether you are available tomorrow .
Yarın müsait olup olmadığınıza bağlıdır.
İsim Cümlecikleri ve Diğer Cümleciklerle Karşılaştırma
İsim cümleciklerini sıfat ve zarf cümleciklerinden ayırt etmek önemlidir:
| Cümlecik Türü | Görevi | Bağlandığı Kelime/Öğe | Örnek Başlangıç Kelimeleri |
|---|---|---|---|
| Sıfat Cümleciği | İsim/zamiri niteleme | Önceki isim/zamir | who, which, that, where, when |
| Zarf Cümleciği | Fiil/sıfat/zarfı niteleme | Ana cümledeki eylem | when, because, if, although, so that |
| İsim Cümleciği | İsim gibi görev yapma (özne, nesne vb.) | Ana cümledeki fiil veya edat | that, what, who, where, whether |
Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Konusuyla İlgili Alıştırmalar
Aşağıdaki listeden İngilizce’de Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 1
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 2
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 3
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 4
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 5
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 6
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 7
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 8
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 9
- Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri Online Quiz 10
Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri ile İlgili Örnek Cümleler
- The woman who lives next door is a doctor..
Bu örnekte “who lives next door” bir sıfat cümleciği olup “woman” kelimesini nitelemektedir. . - I remember the day when we first met ..
“When we first met” bir sıfat cümleciği olup “day” kelimesini nitelemektedir. . - This is the book that I read last week ..
“That I read last week” bir sıfat cümleciği olup “book” kelimesini nitelemektedir. . - Because it was raining heavily , we decided to stay home..
“Because it was raining heavily” bir sebep zarf cümleciği olup eylemin nedenini belirtmektedir. . - You can sit wherever you want ..
“Wherever you want” bir yer zarf cümleciği olup eylemin nerede olduğunu belirtmektedir. . - Although he was tired , he continued working..
“Although he was tired” bir zıtlık zarf cümleciği olup ana cümledeki durumla zıt bir bilgiyi ifade etmektedir. . - I don’t know what he wants ..
“What he wants” bir isim cümleciği olup “know” fiilinin nesnesi olarak görev yapmaktadır. . - That she arrived safely was a great relief..
“That she arrived safely” bir isim cümleciği olup cümlenin öznesi olarak görev yapmaktadır. . - The main problem is that we don’t have enough money ..
“That we don’t have enough money” bir isim cümleciği olup “is” fiilinin tümleyeni olarak görev yapmaktadır. . - She asked me if I was coming to the party ..
“If I was coming to the party” bir isim cümleciği olup “asked” fiilinin nesnesi olarak görev yapmaktadır. . - He always goes where the music is loud ..
“Where the music is loud” bir yer zarf cümleciği olup “goes” fiilini nitelemektedir. . - She studies hard so that she can pass her exams ..
“So that she can pass her exams” bir amaç zarf cümleciği olup eylemin amacını belirtmektedir. . - I bought the car whose engine was replaced ..
“Whose engine was replaced” bir sıfat cümleciği olup “car” kelimesini nitelemektedir. . - We are confident that our team will win ..
“That our team will win” bir isim cümleciği olup “confident” sıfatının tümleyeni olarak görev yapmaktadır. . - You must finish your homework before you go out to play ..
“Before you go out to play” bir zaman zarf cümleciği olup eylemin zamanını belirtmektedir. .