İngilizce’de Cümlecikler – Clauses in English

İngilizce dilbilgisinde cümlecikler (clauses), bir özne ve bir yüklem (fiil) içeren kelime gruplarıdır. Cümlecikler, cümlelerin temel yapı taşlarıdır ve tek başlarına tam bir anlam ifade edebilirler veya başka bir cümleciğe bağımlı olarak anlam kazanabilirler. Cümlecikleri anlamak, karmaşık cümleler kurmak ve metinleri doğru bir şekilde analiz etmek için oldukça önemlidir. Cümleler, genellikle bir veya daha fazla cümleciğin birleşiminden oluşur. Bir cümleciğin temel özelliği, eylemi gerçekleştiren bir özneye ve bu öznenin gerçekleştirdiği eylemi belirten bir fiile sahip olmasıdır.

Cümlecikler, işlevlerine göre farklı türlere ayrılırlar. Bazı cümlecikler tek başlarına tam bir cümle oluşturabilirken (bağımsız cümlecikler), bazıları tam bir anlam ifade etmek için başka bir cümleciğe ihtiyaç duyarlar (bağımlı cümlecikler). Bağımlı cümlecikler genellikle bir ana cümleciği nitelemek veya onun hakkında ek bilgi vermek için kullanılır. Bu alt bölümlerde, İngilizcedeki temel cümlecik türlerini ve bunların cümle içinde nasıl işlev gördüklerini daha detaylı inceleyeceğiz.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
Makale içerisindeki başlıklara tıklayarak o konunun ayrıntılı konu anlatım sayfasına gidebilirsiniz.

Bağımsız ve Bağımlı Cümlecikler (Independent and Dependent Clauses)

Cümlecikler, bir cümlenin temel yapı taşlarıdır ve her biri bir özne ve bir yüklem (fiil) içerir. İngilizcede iki ana cümlecik türü vardır: bağımsız cümlecikler ve bağımlı cümlecikler. Bu ayrım, bir cümleciğin tek başına bir cümle olarak durup duramayacağını veya başka bir cümlecikten anlam olarak bağımlı olup olmadığını belirler. Bağımsız ve bağımlı cümleciklerin doğru bir şekilde anlaşılması, karmaşık cümle yapılarını kavramanın ve doğru İngilizce ifade kurmanın temelini oluşturur.

Sıfat, Zarf ve İsim Cümlecikleri (Adjective, Adverbial, and Noun Clauses)

İngilizcede bağımlı cümlecikler, cümle içinde üstlendikleri görevlere göre üç ana kategoriye ayrılır: sıfat cümlecikleri (relative clauses olarak da bilinir), zarf cümlecikleri ve isim cümlecikleri . Bu cümlecikler, ana cümleye ek bilgi sağlayarak veya ana cümlenin bir parçası olarak işlev görerek cümlelerin anlamını zenginleştirir ve daha karmaşık fikirlerin ifade edilmesini sağlarlar. Her bir tür, kendine özgü bir giriş kelimesi ve cümle içinde belirli bir görevi yerine getirme şekliyle karakterize edilir.

Koşul Cümlecikleri (Conditional Clauses)

Koşul cümlecikleri , belirli bir koşulun yerine gelmesi durumunda ortaya çıkacak bir sonucu ifade eden cümleciklerdir. Genellikle “if” veya “unless” gibi bağlaçlarla başlarlar ve ana cümledeki eylemin gerçekleşmesi için gerekli olan şartı belirtirler. İngilizcede farklı türde koşul cümlecikleri bulunur ve her biri farklı zaman ve olasılık seviyelerini ifade etmek için kullanılır. Bu cümlecikler, varsayımlar, olası durumlar, gerçekleşmesi muhtemel olmayan senaryolar ve geçmişteki pişmanlıklar gibi çeşitli durumları ifade etmemizi sağlar.

Cümlecikler Tablosu

Aşağıdaki tablo, İngilizcedeki cümlecik türlerini, tanımlarını ve örneklerini özetlemektedir:

Cümlecik Tipi Tanım Örnek Cümle Türkçe Anlamı
Bağımsız Cümlecik (Independent Clause) Tek başına tam bir anlam ifade edebilen, bir özne ve bir yüklem içeren kelime grubudur. Kendi başına bir cümle gibi durabilir. She waited for the bus. Otobüsü bekledi.
Bağımlı Cümlecik (Dependent Clause) Tam bir anlam ifade etmek için bağımsız bir cümlecikle birleşmesi gereken, bir özne ve bir yüklem içeren kelime grubudur. Genellikle bir bağlaç (subordinating conjunction) veya ilgi zamiri (relative pronoun) ile başlar. Because she was late, she missed the bus. Geç kaldığı için otobüsü kaçırdı.
Sıfat Cümleciği (Adjective Clause / Relative Clause) Bir isim veya zamiri niteleyen bağımlı cümleciktir. Genellikle “who, whom, whose, which, that” veya “where, when, why” gibi ilgi zamirleri/zarfları ile başlar. Nitelediği isimden hemen sonra gelir. The man who lives next door is a doctor. Yan komşuda yaşayan adam bir doktordur.
Zarf Cümleciği (Adverbial Clause) Bir fiili, sıfatı veya başka bir zarfı niteleyen bağımlı cümleciktir. Zaman (when, while), yer (where), sebep (because, since), koşul (if, unless), amaç (so that), sonuç (so…that), zıtlık (although, even though) gibi farklı ilişkileri ifade eder. Although it was raining, we went for a walk. Yağmur yağıyor olmasına rağmen yürüyüşe çıktık.
İsim Cümleciği (Noun Clause) Bir isim gibi işlev gören bağımlı cümleciktir. Cümle içinde özne, nesne veya tümleç olarak kullanılabilir. Genellikle “that, what, where, when, why, how, whether, if” gibi kelimelerle başlar. I know that he is honest . Dürüst olduğunu biliyorum.
Koşul Cümleciği (Conditional Clause) Bir koşulu ifade eden bağımlı cümleciktir. Genellikle “if” veya “unless” ile başlar ve ana cümlede belirtilen eylemin gerçekleşmesi için gerekli şartı bildirir. If you study hard, you will pass the exam. Sıkı çalışırsan sınavı geçersin.

Cümleciklerin Cümledeki Görevleri

İngilizce’de cümlecikler, sadece kelime grupları olmanın ötesinde, bir cümlenin anlamını zenginleştiren ve karmaşık düşünceleri ifade etmemizi sağlayan temel yapı birimleridir. Her bir cümlecik, cümle içinde belirli bir dilbilgisel görevi üstlenerek ana düşünceye katkıda bulunur. Bu görevler, cümleciklerin türüne (bağımsız veya bağımlı) ve bağımlı cümleciklerin işlevine (sıfat, zarf, isim) göre değişiklik gösterir.

Bağımsız Cümleciklerin Görevi

Bağımsız cümlecikler (Independent Clauses), kendi başlarına tam bir cümle oluşturabilen, yani bir özne ve bir yüklem içeren ve tam bir düşünceyi ifade eden yapılar olarak karşımıza çıkar. Bir cümlenin temel çekirdeğini oluştururlar. Tek başlarına kullanıldıklarında bile anlam bütünlüğü taşırlar ve dinleyiciye ya da okuyucuya eksiksiz bir mesaj iletirler. Bu nedenle, bağımsız cümlecikler genellikle bir cümlenin ana fikrini veya ana eylemini taşır. Birden fazla bağımsız cümlecik, koordinasyon bağlaçları (and, but, or vb.) veya noktalama işaretleri (noktalı virgül) ile birleştirilerek bileşik cümleler oluşturabilir.

  • Örnek: The sun shines brightly. ( Güneş parlakça parlar. ) – Bu, tek başına bir anlam ifade eden bağımsız bir cümleciktir.
  • Örnek: She studies hard , and she wants to pass the exam . ( Çok çalışır ve sınavı geçmek ister . ) – İki bağımsız cümlecik “and” ile bağlanmıştır.

Bağımlı Cümleciklerin Görevi

Bağımlı cümlecikler (Dependent Clauses), özne ve yüklem içermelerine rağmen, tek başlarına tam bir anlam ifade edemezler. Anlamlarını tamamlamak için her zaman bir bağımsız cümleciğe ihtiyaç duyarlar. Bağımlı cümlecikler, ana cümlede yer alan bir öğeyi açıklamak, nitelemek veya ana cümleye zaman, neden, koşul, yer gibi ek bilgiler sağlamak amacıyla kullanılır. İngilizcede üç ana tür bağımlı cümlecik vardır ve her birinin kendine özgü bir görevi bulunur:

1. Sıfat Cümleciklerinin Görevi

Sıfat cümlecikleri, ana cümlede yer alan bir isim veya zamiri nitelemek, yani onun hakkında ek bilgi vermek veya onu tanımlamak için kullanılır. Tıpkı bir sıfat gibi, niteliği belirlenen isimden hemen sonra gelirler ve genellikle who, whom, whose, which, that, where, when, why gibi bağıl zamirler veya zarflarla başlarlar. Bu cümlecikler, hangi isimden bahsedildiğini açıklığa kavuşturarak cümlenin anlamını daraltabilir (sınırlayıcı) veya isim hakkında ek, ancak cümlenin temel anlamı için hayati olmayan bilgi sağlayabilir (sınırlayıcı olmayan).

  • Örnek: The student who studied all night passed the exam. ( Bütün gece çalışan öğrenci sınavı geçti. ) – “who studied all night” cümleciği, “the student” ismini niteler ve hangi öğrenciden bahsedildiğini belirtir.
  • Örnek: My car, which is red , is in the garage. ( Arabam, ki kırmızıdır , garajda. ) – “which is red” cümleciği, “my car” hakkında ek bilgi verir.

2. Zarf Cümleciklerinin Görevi

Zarf cümlecikleri, ana cümledeki bir fiili, sıfatı veya başka bir zarfı niteleyerek, eylemin ne zaman, nerede, nasıl, neden, ne amaçla veya hangi koşullar altında gerçekleştiği gibi bilgileri sağlar. Genellikle when, while, because, although, if, unless, so that, as soon as, before, after gibi alt sıralama bağlaçlarıyla başlarlar. Zarf cümlecikleri, cümlenin anlamını detaylandırır ve olaylar arasındaki ilişkileri açıkça ortaya koyar.

  • Örnek: Because it was raining , we stayed indoors. ( Yağmur yağdığı için , içeride kaldık. ) – “Because it was raining” cümleciği, “stayed indoors” eyleminin nedenini açıklar.
  • Örnek: She smiled when she saw him . ( O, onu gördüğünde gülümsedi. ) – “when she saw him” cümleciği, gülümseme eyleminin zamanını belirtir.

3. İsim Cümleciklerinin Görevi

İsim cümlecikleri, ana cümlede bir isim veya zamirin yerine geçerek, bir isim gibi işlev görürler. Yani, cümlenin öznesi, nesnesi, nesne tümleci veya edatın nesnesi olabilirler. Genellikle that, what, whether, if, who, whom, whose, which, when, where, why, how gibi kelimelerle başlarlar ve genellikle bir şeyi açıklayan veya bilgi veren bir eylemin nesnesi olurlar.

  • Örnek (Özne olarak): What he said surprised everyone. ( Onun söyledikleri herkesi şaşırttı. ) – “What he said” cümleciği, cümlenin öznesi görevindedir.
  • Örnek (Nesne olarak): I believe that she will succeed . ( Başarılı olacağına inanıyorum. ) – “that she will succeed” cümleciği, “believe” fiilinin nesnesidir.
  • Örnek (Edatın nesnesi olarak): We talked about how to solve the problem . ( Sorunu nasıl çözeceğimizi konuştuk. ) – “how to solve the problem” cümleciği, “about” edatının nesnesidir.

Cümleciklerin Önemi

Cümleciklerin bu çeşitli görevleri, İngilizcenin karmaşık ve nüanslı fikirleri ifade etmede neden bu kadar esnek ve güçlü bir dil olduğunu açıklar. Cümlecikler sayesinde, basit ifadelerin ötesine geçerek olaylar, koşullar, nedenler ve etkiler arasındaki derin ilişkileri kurabiliriz. Bu yapıları anlamak ve doğru bir şekilde kullanmak, sadece dilbilgisel doğruluğu sağlamakla kalmaz, aynı zamanda düşüncelerinizi daha etkili, açık ve akıcı bir şekilde ifade etmenize olanak tanır. İngilizcede ustalaşmak, büyük ölçüde cümleciklerin bu çok yönlü görevlerini kavramaktan geçer.

Cümlecik Yapıları ve Bağlaçlar

İngilizcede karmaşık ve anlamlı cümleler kurmanın temelinde cümleciklerin doğru bir şekilde yapılandırılması ve uygun bağlaçlarla birbirine bağlanması yatar. Cümlecikler, bir cümlenin özne ve fiil içeren en küçük anlamlı birimleri olup, bağlaçlar ise bu cümlecikler arasındaki mantıksal ve anlamsal ilişkileri kuran köprülerdir. Bağlaçların etkin kullanımı, yazılı ve sözlü ifadelerinizin netliğini, akıcılığını ve karmaşıklığını önemli ölçüde artırır.

Koordinasyon Bağlaçları (Coordinating Conjunctions)

Koordinasyon bağlaçları , eşit dilbilgisel değere sahip iki veya daha fazla bağımsız cümleciği, kelimeyi veya ifadeyi birbirine bağlamak için kullanılır. Bu bağlaçlar, bağladıkları öğeler arasında denklik ve eşitlik ilişkisi kurar. İngilizcede en yaygın yedi koordinasyon bağlacı vardır ve bunları hatırlamak için “FANBOYS” kısaltması kullanılabilir: F or (çünkü), A nd (ve), N or (ne de), B ut (ama, fakat), O r (veya), Y et (ancak, yine de), S o (bu yüzden, öyleyse).

  • For: Bir neden veya açıklama belirtir. (Örn: She smiled, for she was happy.)
  • And: Ek bilgi veya benzer fikirleri birleştirir. (Örn: He sings and he dances.)
  • Nor: Olumsuz bir seçeneği veya ek bir olumsuzluğu belirtir. (Örn: He neither called nor texted.)
  • But: Karşıt veya zıt fikirleri birleştirir. (Örn: It was raining, but we went out.)
  • Or: Bir seçenek veya alternatif sunar. (Örn: You can study now or you can go out later.)
  • Yet: Bir zıtlık veya beklenmedik bir sonucu ifade eder (tıpkı “but” gibi, ama daha güçlü bir karşıtlık hissiyle). (Örn: He is rich, yet he is unhappy.)
  • So: Bir sonuç veya etki belirtir. (Örn: I was tired, so I went to bed early.)

Koordinasyon bağlacı ile iki bağımsız cümleciği bağlarken, bağlaçtan önce bir virgül (,) kullanmak genel bir kuraldır.

Alt Sıralama Bağlaçları (Subordinating Conjunctions)

Alt sıralama bağlaçları , bir bağımlı cümleciği bir bağımsız cümleciğe bağlayarak, iki cümle arasında karmaşık bir ilişki kurar. Bu bağlaçlar, bağımlı cümleciğin bağımsız cümleciğe ne tür bir bilgi (zaman, neden, koşul, zıtlık vb.) eklediğini gösterir. Alt sıralama bağlaçları, bağımlı cümleciği genellikle cümlenin başına veya ortasına yerleştirir. Bazı yaygın alt sıralama bağlaçları şunlardır: after, although, as, because, before, if, once, since, though, unless, until, when, whenever, where, wherever, while .

Bu bağlaçların görevlerine göre kategorize edelim:

  • Zaman Bağlaçları: Bir eylemin ne zaman gerçekleştiğini belirtir (örn: when, while, as, before, after, until, since ).
    Örnek: While she was sleeping, the phone rang. ( O uyurken , telefon çaldı. )
  • Neden Bağlaçları: Bir eylemin nedenini açıklar (örn: because, since, as ).
    Örnek: We stayed home because it was raining. ( Yağmur yağdığı için evde kaldık. )
  • Koşul Bağlaçları: Bir eylemin gerçekleşmesi için gerekli koşulu belirtir (örn: if, unless, as long as, provided that ).
    Örnek: If you study hard, you will pass. ( Sıkı çalışırsan , geçeceksin. )
  • Zıtlık Bağlaçları: İki fikir arasındaki zıtlığı veya çelişkiyi ifade eder (örn: although, though, even though, while, whereas ).
    Örnek: Although it was cold, they went for a walk. ( Soğuk olmasına rağmen , yürüyüşe çıktılar. )
  • Amaç Bağlaçları: Bir eylemin amacını belirtir (örn: so that, in order that ).
    Örnek: He studied hard so that he could pass the exam. ( Sınavı geçebilmek için çok çalıştı . )
  • Yer Bağlaçları: Bir eylemin nerede gerçekleştiğini belirtir (örn: where, wherever ).
    Örnek: I will meet you where we first met. ( Seninle ilk tanıştığımız yerde buluşacağım. )

Bağımlı cümleciğin bağımsız cümleciğin başında yer alması durumunda, bağımlı cümlecikten sonra virgül (,) konulur. Bağımlı cümleciğin bağımsız cümleciğin sonunda yer alması durumunda ise genellikle virgül kullanılmaz.

Bağıl Zamirler (Relative Pronouns)

Bağıl zamirler ( who, whom, whose, which, that ), sıfat cümleciklerini (relative clauses) başlatmak ve ana cümledeki bir isim veya zamir hakkında ek bilgi vermek için kullanılır. Bu zamirler, hem bir bağlaç görevi görür hem de cümlecik içinde bir özne veya nesne olarak işlev görürler.

  • Who/Whom: İnsanlar için kullanılır. “Who” özne, “whom” nesne olarak. (Örn: The woman who called me is a doctor.)
  • Whose: Aitlik belirtir. (Örn: This is the student whose project won the award.)
  • Which: Hayvanlar veya cansız varlıklar için kullanılır. (Örn: The car, which is red, belongs to him.)
  • That: Hem insanlar hem de cansız varlıklar için kullanılabilir ve genellikle sınırlayıcı cümleciklerde tercih edilir. (Örn: This is the book that I told you about.)

Cümle Bütünlüğünü Sağlamada Bağlaçların Rolü

Bağlaçlar, cümlelerin sadece tek tek bir araya getirilmiş kelimeler dizisi olmaktan çıkıp, anlamlı ve mantıksal bir bütünlük kazanmasını sağlar. Karmaşık fikirleri ifade ederken, düşünceler arasındaki neden-sonuç, karşılaştırma, zıtlık, zaman veya koşul gibi ilişkileri açıkça belirtmek için bağlaçlara ihtiyaç duyarız. Doğru bağlaç seçimi, cümlenizin okuyucu veya dinleyici tarafından kolayca anlaşılmasını ve mesajınızın net bir şekilde iletilmesini sağlar. Bağlaçlar sayesinde, kısa ve basit cümlelerin ötesine geçerek daha zengin ve nüanslı ifadeler oluşturabiliriz.

Cümleciklerle İlgili Sık Yapılan Hatalar

Cümlecikler, İngilizce dilbilgisinin temel taşlarından biri olsa da, kullanımlarında bazı yaygın hatalar yapılabilmektedir. Bu hataları bilmek ve anlamak, daha doğru ve akıcı İngilizce yazma ve konuşma becerileri geliştirmek için kritik öneme sahiptir.

Cümle Parçacıkları Oluşturma

Öğrencilerin en sık yaptığı hatalardan biri, bağımlı bir cümleciği tek başına bir tam cümle gibi kullanmaktır. Buna “cümle parçacığı” veya “fragment” hatası denir. Bağımlı cümlecikler, tek başlarına tam bir anlam ifade etmezler çünkü genellikle “çünkü”, “eğer”, “ne zaman”, “ki” gibi bir alt sıralama bağlacı veya bağıl zamir ile başlarlar. Bu tür bir cümleciğin tam bir anlam taşıyabilmesi için mutlaka bir bağımsız cümleciğe bağlı olması gerekir.

Yanlış Örnek: Because he was tired. ( Yorgun olduğu için. – Bu tek başına bir cümle değildir.)
Doğru Örnek: He went to bed early because he was tired . ( Yorgun olduğu için erken yattı. )

Burada “because he was tired” bir bağımlı cümleciği olup, “He went to bed early” bağımsız cümleciğine bağlanarak anlam bütünlüğü sağlamıştır.

Bağlaçların Yanlış veya Gereksiz Kullanımı

Cümlecikleri birbirine bağlayan bağlaçların doğru seçimi ve yerleşimi büyük önem taşır. Bağlaçların yanlış kullanılması, cümlenin anlamını bozabilir veya kafa karışıklığına yol açabilir. Örneğin, bir karşıtlık bildiren bağlacı (örn. “although”) bir neden-sonuç bağlacı (örn. “because”) yerine kullanmak anlamı tamamen değiştirecektir. Ayrıca, zaten açık olan bir bağlantıyı tekrar eden veya gereksiz yere karmaşıklaştıran çift bağlaç kullanımı da sıkça karşılaşılan bir hatadır.

Yanlış Örnek: Although he was rich, but he was unhappy. (Yanlış bağlaç kombinasyonu)
Doğru Örnek: Although he was rich , he was unhappy. ( Zengin olmasına rağmen , mutsuzdu. )
Doğru Örnek: He was rich, but he was unhappy . ( Zengindi ama mutsuzdu . )

Sıfat Cümleciklerinde “That” ve “Which” Ayrımı

Sıfat cümleciklerinde “that” ve “which” kullanımları sıklıkla karıştırılır. Kural olarak, “that” genellikle sınırlayıcı (restrictive) sıfat cümleciklerinde kullanılır; yani cümlenin anlamı için hayati önem taşıyan, çıkarıldığında cümlenin anlamını değiştirecek veya eksik bırakacak bilgiyi sağlayan cümleciklerde kullanılır. “Which” ise sınırlayıcı olmayan (non-restrictive) sıfat cümleciklerinde kullanılır; yani ek bilgi veren, çıkarıldığında cümlenin temel anlamını değiştirmeyen cümleciklerde kullanılır. Bu tür “which” cümleciklerinin önüne ve sonuna (eğer cümle ortasındaysa) virgül konulması zorunludur.

Yanlış Örnek: The car, that is red, is mine. (Sınırlayıcı cümlecikte “that” yerine virgül ve yanlış kullanım)
Doğru Örnek: The car that is red is mine. ( Kırmızı olan araba benim. – Sınırlayıcı, virgülsüz)
Doğru Örnek: My car, which is red , is in the garage. ( Arabam, ki kırmızıdır , garajda. – Sınırlayıcı olmayan, virgüllü)

Virgül Kullanım Hataları

Cümleciklerin birleşiminde virgül kullanımı da önemli bir hata kaynağıdır. Özellikle bağımlı cümlecik cümlenin başında geldiğinde sonuna virgül konulması gerekirken, bağımlı cümlecik ana cümleden sonra geldiğinde genellikle virgül kullanılmaz. Ayrıca, bağımsız iki cümleciği sadece virgülle bağlamak ( comma splice hatası) da yaygın bir dilbilgisi hatasıdır; bu durumda bir bağlaç veya noktalı virgül (semicolon) kullanılması gerekir.

Yanlış Örnek: I studied hard, I passed the exam. (Comma splice)
Doğru Örnek: I studied hard, and I passed the exam . ( Çok çalıştım ve sınavı geçtim . )
Doğru Örnek: I studied hard; I passed the exam . ( Çok çalıştım; sınavı geçtim . )

Yanlış Örnek: He smiled when she saw him. (Bağımlı cümle başında virgül eksikliği)
Doğru Örnek: When she saw him , he smiled. ( Onu gördüğünde , gülümsedi. )
Doğru Örnek: He smiled when she saw him . ( O, onu gördüğünde gülümsedi. – Bağımlı cümle sonda virgül yok)

Zaman Uyumsuzlukları

Özellikle koşul cümleciklerinde ve isim cümleciklerinde zaman uyumu (tense consistency) hataları görülebilir. Ana cümledeki fiilin zamanına göre bağımlı cümleciğin fiil zamanının da uygun şekilde ayarlanması gerekir. Örneğin, geçmiş zamanla başlayan bir ana cümlede gelecekteki bir eylemi anlatan bir cümleciğin de geçmiş zamanla ifade edilmesi gerekebilir (indirect speech kurallarına göre).

Yanlış Örnek: She said that she will go to the party. (Zaman uyumsuzluğu)
Doğru Örnek: She said that she would go to the party . ( Partiye gideceğini söyledi . )

Bu yaygın hatalardan kaçınmak için cümleciklerin yapısını, işlevlerini ve bağlaç kurallarını iyi kavramak, bolca okuma yapmak ve farklı cümle yapılarını pratik etmek hayati önem taşır. Dilbilgisi kurallarını düzenli olarak tekrar etmek ve yazılı çalışmalarda geri bildirim almak da hataları azaltmaya yardımcı olacaktır.

Cümlecikler Konusuyla İlgili Alıştırmalar

Aşağıdaki listeden İngilizce’de Cümlecikler konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.

Cümlecikler Alt Konu Alıştırmaları

Cümlecikler ile İlgili Örnek Cümleler

  • She studies hard because she wants to pass the exam..
    O, çok çalışır çünkü sınavı geçmek istiyor. .
  • The book that I borrowed from the library is very interesting..
    Kütüphaneden ödünç aldığım kitap çok ilginç. .
  • If it rains tomorrow , we will stay at home..
    Eğer yarın yağmur yağarsa , evde kalacağız. .
  • I don’t know where he lives ..
    Nerede yaşadığını bilmiyorum. .
  • He left early so that he wouldn’t miss his flight ..
    Uçağını kaçırmamak için erken ayrıldı. .
  • The woman who lives next door is a doctor..
    Yan komşumuz olan kadın bir doktor. .
  • Although it was cold , they went for a walk..
    Soğuk olmasına rağmen , yürüyüşe çıktılar. .
  • Tell me what you want ..
    Bana ne istediğini söyle. .
  • Unless you study regularly , you won’t improve..
    Düzenli çalışmazsan , gelişemezsin. .
  • This is the house where I grew up ..
    Burası büyüdüğüm ev. .
  • He arrived after everyone had left ..
    Herkes ayrıldıktan sonra o geldi. .
  • I believe that honesty is the best policy ..
    Dürüstlüğün en iyi politika olduğuna inanıyorum. .
  • The dog that barked loudly woke up the neighborhood..
    Yüksek sesle havlayan köpek mahalleyi uyandırdı. .
  • Since she was tired , she went to bed early..
    Yorgun olduğu için erken yattı. .
  • We will go to the park if the weather is nice ..
    Hava güzel olursa parka gideceğiz. .

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın