7.Sınıf Türkçe Ders Kitabı 1. Tema Erdemler Cevapları Dörtel Yayıncılık

7.sınıf türkçe ders kitabı 1. tema erdemler cevapları dörtel yayıncılık. 7. sınıf türkçe kitabı cevapları dörtel yayınları.

7. Sınıf 1. Tema Erdemler Etkinlikleri Cevapları Dörtel Yayınları

7. sınıf türkçe ders kitabı cevapları dörtel yayıncılık

Kara Toprak Metni Cevapları Sayfa 12-13-14-15-16

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 12 Cevabı

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. “Halk şairi” sözünden ne anlıyorsunuz? Sizde çağrıştırdıklarıyla ilgili sınıfta beyin fırtınası yapınız.

  • Cevap: Halkın zevk ve anlayışı ile onun arı saf Türkçesiyle şiirler söyleyen saz eşliğinde eserlerini okuyan ozanlar gelmektedir.

2. Bildiğiniz halk şairlerinin adlarını sınıfta söyleyiniz.

  • Cevap: Karacaoğlan, Dadaloğlu, Aşık Emrah, Aşık Veysel ilk aklıma gelenlerdir.

3. Âşık Veysel’in bir şiirini kendi sazı ve sesinden sınıfta dinleyiniz. Şiirin içeriğini değerlendiriniz.

  • Cevap: Bu etkinliği sınıf içinde arkadaşlarınızla yapmalısınız.

Aşağıdaki şiiri türüne ve içeriğine uygun bir ses tonuyla sesli okuyunuz. Çok beğendiğiniz bölümlerini ezberleyiniz.

KARA TOPRAK

Dost dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yârim kara topraktır
Beyhûde dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yârim kara topraktır

Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yârim kara topraktır

Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Âdem’den bu deme neslim getirdi
Bana türlü türlü meyva yedirdi
Her gün beni tepesinde götürdü
Benim sadık yârim kara topraktır

Karnın yardım kazmayınan belinen
Yüzün yırttım tırnağınan elinen
Yine beni karşıladı gülünen
Benim sadık yârim kara topraktır

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 13 Cevabı

İşkence yaptıkça bana gülerdi
Bunda yalan yoktur herkes de gördü
Bir çekirdek verdim dört bostan verdi
Benim sadık yârim kara topraktır

Havaya bakarsam hava alırım
Toprağa bakarsam dua alırım
Topraktan ayrılsam nerde kalırım
Benim sadık yârim kara topraktır

Dileğin varsa iste Allah’tan
Almak için uzak gitme topraktan
Cömertlik toprağa verilmiş
Hak’tan Benim sadık yârim kara topraktır

Hakikat ararsan açık bir nokta
Allah kula yakın kul da Allah’a
Hakk’ın gizli hâzinesi toprakta
Benim sadık yârim kara topraktır

Bütün kusurumu toprak gizliyor
Merhem çalıp yaralarım düzlüyor
Kolun açmış yollarımı gözlüyor
Benim sadık yârim kara topraktır

Her kim ki olursa bu sırra mazhar
Dünyaya bırakır ölmez bir eser
Gün gelir Veysel’i bağrına basar
Benim sadık yârim kara topraktır

Âşık Veysel ŞATIROĞLU

1. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 14 Cevabı

Metinde geçen aşağıdaki kelimelerin anlamlarını tahmin ediniz. Sonra TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten bulup yazınız.

  • Cevap:

sadık:

  • Tahminim: İhanet etmeyen emin güvenilir kimse
  • Sözlükteki anlamı: dostluğu ve bağlılığı içten olan, birine ya da bir şeye içtenlikle bağlı bulunan.

beyhûde:

  • Tahminim: Boş yere anlamına gelir.
  • Sözlükteki anlamı: boş yere, boşuna, yok yere, gereksiz olarak.

sefa:

  • Tahminim: Sürülen zevk alınan mutluluk hazzı
  • Sözlükteki anlamı: kaygısız ve sakin olma, gönül rahatlığı, rahatlık.

kıt vermek:

  • Tahminim: Az vermek anlamında kullanıldığını tahmin ediyorum
  • Sözlükteki anlamı: Verimli olmama, az verme

nesil:

  • Tahminim: Kuşak
  • Sözlükteki anlamı: yaklaşık olarak 25–30 yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek

cömert:

  • Tahminim: Eli açık
  • Sözlükteki anlamı: parasını, malını, elinde bulunanı esirgemeyen, her zaman her şeyini başkalarıyla paylaşan.

hakikat:

  • Tahminim: Gerçek
  • Sözlükteki anlamı: bir işin doğrusu, gerçek.

sır:

  • Tahminim: Kimsenin bilmemesi gereken bilgi
  • Sözlükteki anlamı: kimseye söylenmemesi, gizli tutulması gereken şey, giz.

mazhar olmak:

  • Tahminim: Başarmak, başarılı olmak amacına ulaşmak
  • Sözlükteki anlamı: iyi bir şeye ermek, ulaşmak, kavuşmak

2. ETKİNLİK

Aşağıdaki özellikleri okuyunuz.

a. Yazı, alt alta sıralanan satırlardan oluşmuş.
b. Her satır büyük harfle başlamış.
c. Yazı, dörder satırlık (dizelik) bölümler hâlinde yazılmış.
ç. Her satırdaki hece sayısı birbirine eşit tutularak bir ahenk sağlanmış.
d. Satır sonlarında ses benzeşmelerine yer verilerek (sarıldım, topraktır, yoruldum, topraktır vb.) belli bir uyum sağlanmıştır.
Okuyanda ve dinleyende yoğun duygular uyandıran, derin etkiler bırakan böyle yazılara…yazanlarına da…denir.

Okuduğunuz metinde yukarıdaki özelliklerden hangilerine yer verilmiştir? Değerlendiriniz.

  • Cevap: Okuduğum metinde yukarıda sayılan bütün özelliklere yer verilmiştir. Dizeler alt alta sıralanmıştır. Yazı dörder satırlık bölümler halinde verilmiştir.

3. ETKİNLİK

Okuduğunuz şiiri şekil özellikleri yönünden değerlendiriniz. Okuduğunuz şiiri şekil özellikleri yönünden değerlendiriniz.

  • Cevap: Okuduğum şiir dörtlükler halinde dizelerle yazılmıştır. Şiirin son dörtlüğünde şairin adı verilmiştir. Şiirin sonunda kafiyelere ve rediflere yer verilmiştir.

4. ETKİNLİK

Okuduğunuz şiirin konusunu ve ana duygusunu belirleyip yazınız.

  • Cevap:

Konusu: Şairin kara toprak ile ilgili düşünceleri dostluk üzerine yaşadığı tecrübeler
Ana duygusu: Ölümün kaçınılmaz olduğu hepimizin bir gün öleceği gerçeği

5. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 15 Cevabı

Metnin içeriğine yönelik aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Şiirin tekrarlanan dördüncü dizeleri şiire anlam ve ahenk yönünden nasıl bir katkı sağlıyor?

  • Cevap: Şiirde ahenk bakımından bir uyum ve müzikalite sağlamaktadır. Anlam yönünden ise şairin vermek istediği duygunun okur tarafından sürekli öne tutulması amaçlanmıştır.

2. Şairin, toprağı kendine en sadık yâr olarak görmesinin sebebi nedir? Açıklayınız.

  • Cevap: Çünkü bir gün öldüğünde kimse kalmayacak yanında, sadece kendisi ve üstüne örtülecek kara toprak kalacaktır.

3. Şair, toprağın maddi özellikleriyle ilgili hangi görüşlere yer veriyor?

  • Cevap: Koyun verdi kuzu verdi süt verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile döğmeyince kıt verdi diyerek hem üstünde hem de altında biz canlılara verdiklerinden bahsetmiştir. Toprağın insanı doyurduğu üstünde yaşadığımız evleri yaptığımızdan bahsetmiştir.

4. Şair, dördüncü kıtada (dörtlükte) neyi dile getirmek istiyor?

  • Cevap: Dördüncü kıtada insanoğlunun geçmişten bugününe yaptığı yolculuktan bahsetmiştir. Adem babamızdan beri bizlerin yaşam yeri olan toprağın nimetlerinden bahsedilmiştir.

5. “Cömertlik toprağa verilmiş Hak’tan” ve “Hakk’ın gizli hâzinesi toprakta” dizelerinden ne anlıyorsunuz?

  • Cevap: Dünyadaki her şeyin Haktan yani yaratıcı olan Tanrı’dan verildiğini ve yeryüzünde var olan bütün hazinelerin sahibinin de yaratıcısının da yine Tanrı olduğunu anlatmıştır.

6. ETKİNLİK

Okuduğunuz şiirden kişileştirme, tezat ve abartma söz sanatlarına örnekler bulup yazınız.

Kişileştirme (Teşhis)

  • Cevap: Sadık yarim kara topraktır derken toprak sevgili gibi kişileştirilmiştir. Bana türlü meyve yedirdi derken de yine insan gibi sanki insana bir şey yedirdiğinden bahsedilmiştir. Beni karşıladı gülünen derken de insan gibi kendisini karşıladığını anlatmıştır.

Karşıtlık (Tezat)

  • Cevap: vermek almak / sır hakikat bu kelimeler arsında anlam olarak tezatlık yani zıtlık vardır.

Abartma (Mübalağa)

  • Cevap: Karnın yardım yine de beni karşıladı gülünen derken bir gül dikimi için kazılan yeri sanki bütün toprağın bağrı gibi abartmıştır şair.

7. ETKİNLİK

Eklendiği kelimenin anlamını değiştirmeyen eklere çekim ekleri diyoruz.

Aşağıdaki dizelerde çekim eki almış kelimelerin altını çizerek aldıkları çekim eklerini gösteriniz.

Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır

  • Cevap: güzel-ler-e: çoğul eki / gör-düm: zaman eki / toprak-tan: ayrılma durum eki / ben-im: iyelik eki

8. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 16 Cevabı

“Cömertlik, dostluk, kardeşlik, paylaşma, güven” duygularından birini çağrıştıracak bir şiir yazınız. Şiirinize başlık koymayı unutmayınız.

  • Cevap:

CÖMERT OL KAZAN

Cömert ol kazan ey insan
İnsanlar arasında olma ziyan
Aç elini yüreğini ne varsa
İnsan kazan dostluk kazan sevgi kazan

Cömert insan kolay mı olunur dünyada
Kimseler etmez yardım garibana
Cimrilik almış başını yerleşmiş her yana
Cömert ol insan ol faydalı ol insanlığa

ŞAİRİ TANIYALIM

Âşık Veysel Şatıroğlu (1894-1973)
Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğdu. Yedi yaşında gözlerini kaybetti. Babasının aldığı sazla oyalanırken dinlediği âşıklardan etkilenerek âşıklık geleneğine yöneldi. 1933 i ‘! yılında Ahmet Kutsi Tecer tarafından edebiyat dünyasına tanıtıldı. Lirik ve güçlü bir söyleyişe sahip j ] olan şiirleri bütün ülkede sevildi. Aşk, hasret, ayrılık, tasavvuf, insan, tabiat, memleket sevgisi ve birlik beraberlik temalarını işledi. Şiirleri “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı kitapta toplanmıştır.

SONRAKİ DERSE HAZIRLIK

Dostluk ve dostlukla ilgili atasözü, deyim, özdeyişler derleyiniz.

  • Cevap:

Dost acı söyler.
Dost, dostun eğerlenmiş atıdır.
Fakir dost, çabuk unutulur.
Dostun attığı taş baş yarmaz.
Dost başa, düşman ayağa bakar.
Dost kara günde belli olur.

Sınıfa dostluk kavramını anlatan görseller getiriniz.


Dost Acı Söylemeli Metni Cevapları Sayfa 17-18-19-20-21-22-23

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 17 Cevabı

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. Sizce iyi bir dostta hangi özellikler olmalı? Açıklayınız.

  • Cevap: İyi bir dost güvenilir, samimi, iyi niyetli ve eğlenceli olmalıdır. Zor günde yanınızda duracak karakteri göstermelidir.

2. Günümüz toplumundaki dostluk ve arkadaşlıklar nasıldır? Tartışınız.

  • Cevap: Günümüzde dostluklar ve arkadaşlıklar eskisi gibi değildir. Günümüzde daha çok çıkara dayalı gibi durmaktadır. Günümüzde dostluklar hemen bozulabiliyor.

3. Dostlukla ilgili bulduğunuz atasözü, deyim ve özdeyişleri sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

  • Cevap:

Dost acı söyler.
Dost, dostun eğerlenmiş atıdır.
Fakir dost, çabuk unutulur.
Dostun attığı taş baş yarmaz.
Dost başa, düşman ayağa bakar.
Dost kara günde belli olur.

1. ETKİNLİK

Görsellerden ve başlıktan hareketle okuyacağınız metnin konusunu tahmin ediniz.

  • CevapTahminim: Görsellerden anladığım kadarıyla okul içinde iki arkadaşın aralarında geçen bir olay anlatılmaktadır.

Aşağıdaki metni noktalama işaretlerine dikkat ederek, önemli yerleri işaretleyerek sesli okuyunuz.

DOST ACI SÖYLEMELİ

Zaman zaman dostlarımıza çok fenalık ediyoruz. Nasıl ediyoruz bu fenalıkları, biliyor musunuz? Onların, kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklemesek bile bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle. Üstelik aslında bir nevi ahlaksız olan bu davranışımızı, civanmertlik, insanlık, kadirbilirlik namı altında süsleyerek iyi bir şey yaparmış gibi yapıyoruz: “Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum. Ama sesimi çıkaramam ki! Şu kadar senelik dostum bu adam benim!”

Yahut şöyle bir muhakeme: “Görüyorum, düpedüz yanlış yolda. Hatta yaptığı edepsizlik. Ama hayatta bana öyle bir iyilik etmiştir ki şimdi onun üzerinde yürümek bana düşmez…” Evet… Eğer talebelerimiz, hocalarımız, fikir arkadaşlarımız, parti arkadaşlarımız, yakınlarımız sapıtıp da kötü bir yola girerlerse onları yollarından çevirmek şöyle dursun, onları hakka, adalete, ahlaka, insaniyete rağmen korumaya, desteklemeye kalkıyoruz. Eğer bu kadarını yapamazsak susmayı, sesimizi çıkarmamayı tercih ediyoruz ve bunu ahlaka uygun bir hareket, bir insanlık vazifesi, mertlik icabı sayıyoruz.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 18 Cevabı

Fark etmiyoruz ki dostlarımıza, talebelerimize, hocalarımıza, partili arkadaşlarımıza, kötü, yanlış, aykırı hareketler karşısında takındığımız bu koruyucu tavırlar; insanlık, kadirbilirlik değil, basbayağı ihanettir, hatta alçaklıktır. İyi bir dosta düşen vazife, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir. Uçuruma doğru giden çocuğumuz için: “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz? Tam tersine, “Ne yapıyorsun?” diyerek onu durdurmayı nasıl bir babalık vazifesi sayıyorsanız çok sevdiğiniz dostlarınız, talebeleriniz, hocalarınız, fikir arkadaşlarınız da yanlış yollara giderlerse önlerine çıkmak sizin insanlık vazifenizdir. Bunu yapamazsanız onlara iyilik değil, kötülük etmiş olursunuz.

Ne yazık ki bizim memleketimizde görülen birçok kötülük hep arkadaşın arkadaşı koruması, fena yollara dökülenlerin en yakınlarında bulunanlar tarafından sertçe uyarılmaması yüzünden olmaktadır. Fikir arkadaşımız bir halt karıştırırsa “Bizdendir!” diyerek sesimizi çıkaramıyoruz. Bu tutumumuzla dostumuzu içinden çıkamayacağı bataklıklara doğru sürmüş oluyoruz. Hâlbuki biz dostlarımızı, onların kızmaları, gücenmeleri pahasına çekip çevirmesini bilseydik hiçbir kötülük yeşerip dal budak salmak imkânını bulamamış olacaktı. Hatalara düşmüş dostlarımızın karşısına aslanlar gibi çıkıp “Dur!” demesini öğrendiğimiz zaman birçok kötülüğü önlemek mümkün olabilir. İnsanlık namı altında benimsediğimiz ters yol ise bizi, en sevdiğimiz insanların uçuruma yuvarlanmalarına göz yummuş, hatta onları o yola doğru itmiş duruma sokar. Bundan vicdan azabı duymamak mümkün değildir, ama ne çare ki vaktinde yapılmamış müdahalelerin sebep olduğu vicdan azapları içimizdeki lekeyi silip süpüremez. Son pişmanlığın fayda vermediği bunun için söylenmiştir. Dürüst adam, dürüstlüğü en yakınlarına karşı dahi müdafaa edebilen adamdır.

2. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 19 Cevabı

Okuduğunuz metinde geçen anlamını bilemediğiniz kelime ve kelime gruplarının anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin edip yazınız. Sonra bu kelimelerin anlamlarını TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten bulup tahminlerinizle karşılaştırınız.

  • Cevap:

dost:

  • Tahminim: İnsanın zor zamanında yanında olan çok iyi anlaştığı kardeşi gibi gördüğü kimse
  • Sözlükteki anlamı: sevilen ve güvenilen yakın arkadaş, sıkı fıkı görüşülen kimse, gönüldeş.

civanmertlik:

  • Tahminim: Delikanlılık
  • Sözlükteki anlamı: civanmert olma durumu.

kadirbilirlik:

  • Tahminim: Kıymet bilme
  • Sözlükteki anlamı: değerbilir olma durumu.

hak:

  • Tahminim: İnsana doğuştan veya sonradan verilen ayrıcalıklar kazanılmış edinimler
  • Sözlükteki anlamı: yer, toprak.

adalet:

  • Tahminim: İnsanların haklarının korunması için verilen hükümler
  • Sözlükteki anlamı: hak ve hukuka uygunluk; hak ve hukuku gözetme ve yerine getirme; doğruluk.

vicdan azabı:

  • Tahminim: insanın var olan biri durumdan dolayı duyduğu üzüntü
  • Sözlükteki anlamı: insanı sürekli üzen, içten duyulan acı, üzüntü.

vazife:

  • Tahminim: Görev
  • Sözlükteki anlamı: bir kimsenin ya da bir şeyin yapageldiği, göregeldiği iş ya da kendisinden beklenen eylem, iş.

fikir arkadaşı:

  • Tahminim: Beraber aynı düşüncede dostluk kurmak ortak olmak
  • Sözlükteki anlamı: Aynı düşünceleri paylaşan kimseler

Sözlük oluşturmak için bir defter edininiz. Defterinize öğretim yılı boyunca anlamını öğrendiğiniz kelime ve kelime gruplarını yazarak sözlük oluşturunuz.

  • Cevap: Bu etkinliği defter alarak siz yapmalısınız

3. ETKİNLİK

Okuduğunuz metinde geçen aşağıdaki deyimlerin anlamlarını öğrenip yazınız. Bu deyimlerin metne katkısını belirleyiniz.

  • Cevap:

dal budak salmak: (olay, iş) karmaşık bir biçimde genişleyip yayılmak.
içinden çıkamamak: başaramamak, sorunu çözümleyememek.
bataklığa sürüklenmek: İçinden çıkılması güç bir duruma düşmek, zora girmek.
(birini) çekip çevirmek: Zor durumda olan yanlış yapan kimseleri doğru yola almak ona yardım etmek
(birinin karşısına) aslanlar gibi çıkmak: Kimseden korkmadan hesap vermek
göz yummak: kusurları görmezlikten gelmek, görmemiş gibi davranmak, hoş görmek.
uçuruma yuvarlamak: zahmet, güçlük, geçim sorunu, başarısız olma, yokluk

4. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 20 Cevabı

Okuduğunuz metinden öznel ve nesnel yargılı ifadelere örnekler bulup yazınız.

Öznel yargılı ifadeler:

  • Cevap: “Onların, kötü olduğunu bildiğimiz hareketlerini desteklemesek bile bu türlü hareketleri karşısında susmak suretiyle.” İyi bir dosta düşen vazife, sevdiği insanı korumak, onu uyandırmak, onu yanlış yola giderken görürse kolundan tutup çevirmektir.”

Nesnel yargılı ifadeler:

  • Cevap: “Son pişmanlığın fayda vermediği bunun için söylenmiştir”

5. ETKİNLİK

Okuduğunuz metnin içeriğine yönelik aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Dost sözü sizde hangi anlamları çağrıştırıyor? Yazınız.

  • Cevap: Dost sözü bende güzel anlamlar çağrıştırıyor. Paylaşılan hem sevinç dolu hem de üzücü zamanlar geliyor. Bazen beraber gülmek bazen de beraber ağlamak geliyor.

2. Yazar, dostumuza hangi durumlarda kötülük yaptığımızı söylüyor?

  • Cevap: Eğer talebelerimiz, hocalarımız, fikir arkadaşlarımız, parti arkadaşlarımız, yakınlarımız sapıtıp da kötü bir yola girerlerse onları yollarından çevirmek şöyle dursun, onları hakka, adalete, ahlaka, insaniyete rağmen korumaya, desteklemeye kalkıyoruz. Eğer bu kadarını yapamazsak susmayı, sesimizi çıkarmamayı tercih ediyoruz ve bunu ahlaka uygun bir hareket, bir insanlık vazifesi, mertlik icabı sayıyoruz. Böyle yaparak onlara kötülük yaptığımız söyleniyor.

3. İki kişinin dost olabilmesinin nedenleri nedir? Yazınız.

  • Cevap: Birbirlerine saygı ve sevgi beslemeleri. Birbirlerinin hatalarını söyleyip bu hataları düzeltmek, ne olursa olsun hep gerçekten doğrudan yana paylaşımlarda bulunmak. Samimi olmak gerekmektedir.

4. Yazar, dostumuza nasıl davranırsak ihanet etmiş olacağımızı belirtiyor?

  • Cevap: Eğer onun yanlışını görmezden gelirsek, onun yanlışlarını söyleyip onu yaptığı hatalardan dolayı uyarmazsak yanlış yatığımızı ona ihanet etmiş olacağımızı söylüyor.

5. Yazar, iyi bir dosta düşen vazifeyi hangi örnekle açıklıyor?

  • Cevap: Uçuruma doğru giden çocuğumuz için: “Çocuğumdur, istediği yere gitsin, ben karşısına çıkmayayım!” diyor musunuz? örneğiyle açıklamaktadır.

6. “Son pişmanlık fayda vermez.” sözüyle anlatılmak istenen nedir?

  • Cevap: İnsanlar bazen düşüncesizce davranırlar. İstemedikleri sonuçlarla karşılaşırlar. Bu tür durumlarda artık zamanı geri alamazlar. Yni artık pişmanlıkları bir işe yaramaz.

6. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 21 Cevabı

Okuduğunuz metnin ana fikrini ve yardımcı fikirlerini belirleyiniz.

Ana Fikir

  • Cevap: Dost dediğin seni uyarır. Kötü huylarını söylemekten çekinmez.

Yardımcı Fikirler

  • Cevap: Kime dost denilebileceği, dostun bizim yanlışlarımızı görmezden gelmemesi gerektiği

7. ETKİNLİK

Aşağıdaki paragrafı okuyunuz.

(…)
“Aristo demiş ki: “Ey dostlarım dünyada dost yoktur.” Ustası Sokrates’ın başına gelenlere bakınca Aristo’ya hak vermemek zor. Büyük bilge görmüş gerçeği. Dost sandıklarının dost olmadığını. Sokrates’ın da ölüme korkusuzca gidişi bundandı belki, yaşamaya karşı duyduğu bezginlik de. Dostsuz, dostluksuz bir dünyada yaşamaktansa ölmek daha iyi elbet… Bizim eski bir şairimiz de bunu anlatmıyor mu? “Dünyayı seninle sevmişim ey dost.” Tek bir mısrada dostluğun taşıdığı engin anlam ne güzel belirtilmiş! Dünya ancak sevgiyle, dostlukla güzelleşiyor. Pinti çıkarların egemen olduğu bir dünya, dünya mıdır, yoksa cehennem mi?”
(…)

Yukarıdaki parçada hangi anlatım biçimlerinden yararlanılmıştır?

  • Cevap: Tartışma anlatım biçiminden yararlanılmıştır. Yazar kendi görüşünü öne çıkarır.

Yukarıdaki parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını belirleyiniz.

  • Cevap: Yukarıda Alıntılama ve örnek gösterme tekniğinden faydalanılmıştır: Aristo’dan alıntı yapılmıştır.

8. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 22 Cevabı

Fiil çekim ekleri, fiillere eklenerek onların bazı özelliklerini ortaya çıkarır. Bu ekleri şöyle sıralayabiliriz:
1. Zaman ekleri (Haber kipleri: Duyulan geçmiş zaman -miş, bilinen geçmiş zaman -dı, şimdiki zaman -yor, gelecek zaman -acak, geniş zaman -r ekidir. Dilek kipleri: Gereklilik -malı, istek -a/e, şart -sa, emir -sin, -iniz, -sinler)
2. Şahıs ekleri: -im, -sin, -iz, -siniz, -ler
3. Olumsuzluk eki: -ma/-me
4. Soru eki: -mı, -mi
5. Ek fiil ekleri: i -di, i -miş, i -se

Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Cümlelerde geçen fiillerin aldığı çekim eklerini ve eklerin işlevlerini örnekteki gibi altını çizerek belirleyiniz.

→ Zaman zaman dostlarımıza çok fenalık ediyoruz.
ed-(i)yor-uz cp geniş zaman, 1. çoğul kişi O Adam doğru yolda değil, bunu biliyorum.

→Bir yerlerden geldim bu konuya.

  • Cevap: gel-di-m , 1. tekil kişi eki

→Onu niçin sevdiğimi bana söyletmek isterlerse bunu ancak şöyle bir cevapla ifade edebileceğimi zannediyorum.

  • Cevap: zannedi-yor-um, şimdik izaman eki, 1. tekil kişi eki

→Bunu yapamazsanız onlara iyilik değil, kötülük etmiş olursunuz.

  • Cevap: olursun-uz, 2. çoğul kişi eki

→Dünyayı seninle sevmişim ey dost.

  • Cevap: sev-miş-im, 1. tekil kişi eki, mişli geçmiş zaman eki

→“Dünyada dost vardır.” ilkesini yaratmaya çalışın.

  • Cevap: var-dır, ek fiil

→Neler söylenmemiş, neler yazılmamış bu konuda.

  • Cevap: yazıl-ma-mış , olumsuzluk eki, miş’li geçmiş zaman eki

→Ne desem eski, ne yazsam boş.

  • Cevap: yaz-sa-m, koşul-şart kip eki, 1. tekil kişi eki

→Hayır, hayır, şiiri, yazını başkaları da seviyor, onlarla da selâmlaşıyoruz, görüşüyoruz. Ama niye dost olamıyoruz?

  • Cevap: ola-mıyor-uz, olumsuzluk eki, 1.çoğul kişi eki

9. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 23 Cevabı

“Toplum hayatında dostluğun önemi” konulu bilgilendirici bir yazı yazınız. Yazınızı giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşacak şekilde planlayınız. Yazınıza uygun bir başlık yazmayı unutmayınız. Yazınızı zenginleştirmek için atasözü, deyim ve özdeyişlerden yararlanabilirsiniz. Yazınızı oluştururken açıklama, tartışma, betimleme, öyküleme gibi anlatım biçimlerinden yararlanabilirsiniz.

  • Cevap:

TOPLUM HAYATINDA DOSTLUĞUN ÖNEMİ

Dostluk nedir hiç düşündünüz mü ya da düşündüyseniz de hiç bununla ilgili fikirlerinizi kağıda döktünüz mü? Ben döktüm. Dostluk insanın soğuk kış günlerinde sımsıcak bir battaniye, denizde yüzerken boğulma tehlikesi geçirdiğinizde size uzanan bir can simididir. Dostluk varlığının kıymetini çok iyi bilmediğiniz ama yokluğunu anında bütün hücrelerinide hissedeceğiniz bir şeydir. Bu anlamda dostluk aslında yaşamın ta kendisidir. Lütfen dostlarınızı üzmeyin onları kaybetmeyiniz.

YAZARI TANIYALIM

Cevdet Yalçın (1943- )
Öğretmen, şair, yazar. Ağrı’da doğdu. Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Türk | i Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Uzun yıllar yurdun çeşitli yerlerinde öğretmen olarak çalıştı. Atatürk, dil ve edebiyat üzerine yaptığı araştırmalarıyla tanındı. Şiirlerinde aşk, özlem, dostluk gibi temaları işledi.
Eserlerinden bazıları: Çağdaş Düşünce Yazıları Antolojisi, Yalanmış Meğer…

SONRAKİ DERSE HAZIRLIK

Refik Halit Karay’ın “Gurbet Hikâyeleri” adlı kitabını sınıfa getiriniz.

  • Cevap: Kitabı sınıfa getirmelisiniz.

Vatan ve dil sevgisini anlatan atasözü, özdeyiş ve deyimler tespit ediniz.

  • Cevap: İnsan vatanını sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir. / Vatan bir milletin evidir.

Memleketimizin niçin değerli olduğunu araştırınız.

  • Cevap: Çünkü memleketimiz olmazsa biz de olmayız. Memleket üzerinde yaşadığımız evimiz, canımız her şeyimizdir. Bu nedenle bizim de en değerlimizdir.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Erdemler Teması Sayfa 17-18-19-20-21-22-23 Dost Acı Söylemeli Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları ile ilgili aşağıda bulunan emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilir aynı zamanda sosyal medyada paylaşarak bizlere katkıda bulunabilirsiniz.


Eskici Metni Cevapları Sayfa 24-25-26-27-28-29-30-31-32-33

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 24 Cevabı

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. Doğup büyüdüğünüz yerden uzak kaldığınız oldu mu? Bu sürede neleri özlediğinizi söyleyiniz.

  • Cevap: Evet oldu. Çünkü babamın işinden dolayı biz İstanbul’a yerleşmek zorunda kaldık. Ben en çok küçükken oyunlar oynadığım bahçeleri, sokakları özledim. Orada kümesimiz vardı oradaki hayvanlarımı özledim.

2. Memleketimizin niçin değerli olduğunu sınıfta tartışınız.

  • Cevap: Çünkü memleketimiz olmazsa biz de olmayız. Memleket üzerinde yaşadığımız evimiz, canımız her şeyimizdir. Bu nedenle bizim de en değerlimizdir.

3. Vatan ve dil sevgisini anlatan derlediğiniz atasözü, özdeyiş ve deyimleri sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

  • Cevap: İnsan vatanını sever, çünkü hürriyeti, rahatı, hakkı vatan sayesinde kaimdir. / Vatan bir milletin evidir.

4. Getirdiğiniz “Gurbet Hikâyeleri” adlı kitaptan hikâyeler okuyunuz.

  • Cevap: Bu etkinliği sizin yapmanız gerekmektedir.

Aşağıdaki metni noktalama işaretlerine dikkat ederek önce sessiz sonra sesli okuyunuz. Okurken metin türünün özelliğine uymaya çalışınız.

ESKİCİ

Vapur rıhtımdan kalkıp da Marmara’ya doğru uzaklaşmaya başlayınca yolcuyu geçirmeye gelenler, üzerlerinden ağır bir yük kalkmış gibi ferahladılar:
— Çocukcağız Arabistan’da rahat eder, dediler. Hayırlı bir iş yaptıklarına herkesi inandırmış olanların uydurma neşesiyle fakat gönülleri isli, evlerine döndüler.
Önce babadan yetim kalan küçük Haşan, anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşunun yardımıyla
halasının yanma, Filistin’in sapa bir kasabasına gönderiliyordu.
Haşan vapurda oyalandı; giril giril işleyen vinçlere, üstleri yazılı cankurtaran simitlerine, kurutulacak çamaşırlar gibi iplere asılı sandallara, vardiya değiştirilirken çalınan kampanaya bakarak çok eğlendi. Beş yaşında idi; peltek, şirin konuşmalarıyla da güvertede yolcuları epeyce eğlendirmişti.
Vapur, şuraya buraya uğrayıp bir sürü yolcu bıraktıktan sonra sıcak memleketlere yaklaşınca kendisini bir durgunluk aldı. Kalanlar bilmediği bir dilden konuşuyorlardı ve ona İstanbul’daki gibi:
— Haşan gel!
— Haşan git!
Demiyorlardı; adı değişir gibi olmuştu. Hassen şekline girmişti:
— Taal hun yâ Hassen!..
Diyorlardı, yanlarına gidiyordu.
— Ruh yâ Hassen!..
Derlerse uzaklaşıyordu.
Hayfa’ya çıktılar ve onu bir trene koydular.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 25 Cevabı

Artık ana dili büsbütün işitilmez olmuştu. Haşan köşeye büzüldü; bir şeyler soran olsa da susuyordu, yanakları pençe pençe, al al olarak susuyordu. Portakal bahçelerine dalmış, göğsünde bir katılık, gırtlağında lokmasını yutamamış gibi bir sert düğüm, hep susuyordu.

Yamaçlarında keçiler otlayan kuru, yalçın, çatlak dağlar arasından geçiyorlardı. Bu keçiler kapkara, beneksiz kara idi, tüyleri yeni otomobil boyası gibi aynamsı bir cila ile kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyordu. Bunlar da bitti. Göz alabildiğine uzanan bir düzlüğe çıkmışlardı. Ne ağaç vardı ne dere ne ev! Yalnız ara sıra kocaman kocaman hayvanlara rast geliyorlardı. Çok uzun bacaklı, çok uzun boylu, sırtları kabarık, kambur hayvanlar trene bakmıyorlardı bile… Ağızlarında beyazımsı bir köpük çiğneyerek dalgın ve küskün, arka arkaya, ağır ağır, yumuşak yumuşak, iz bırakmadan ve toz çıkarmadan gidiyorlardı. Çok sabretti, dayanamadı, yanındaki askere parmağıyla göstererek sordu; o güldü:

— Gemel, gemel dedi.
Hasan’ı bir istasyonda indirdiler. Gerdanından, alnından, kollarından ve kulaklarından biçim biçim, sürü sürü altınlar sallanan kara çarşaflı, kara çatık kaş- iı, kara iri benli bir kadın göğsüne bastırdı. Anasınınkine benzemeyen, tuhaf kokulu, fazla yumuşak, içine gömü- lüveren cansız bir göğüs…
— Ya habibi! Ya ayni!
Halasının yanındaki kadınlar da sarıldılar, öptüler, söyleştiler, gülüştüler. Birçok çocuk da gelmişti; entarilerinin üstüne hırka yerine ceket giymiş, saçları perçemli, başları takkeli çocuklar…
Haşan durgun, tıkanıktı; susuyor, susuyordu. Öyle, haftalarca sustu.

Anlamaya başladığı Arapçayı, küçücük kafasında beliren bir inatla konuşmayarak sustu. Daha büyük bir tehlikeden korkarak deniz altında nefes almamaya çalışan bir adam gibi tıkandığını duyuyor, gene susuyordu. Şimdi onun da kuşaklı entarisi, ceketi, takkesi, kırmızı ayakkabıları vardı. Saçlarının ortası, el ayası kadar sıfır numara makine ile kesilmiş, alnına perçemler uzatılmıştı. Deri gibi sert, yayvan tandır ekmeğine alışmıştı. Yer sofrasında bunu hem kaşık hem çatal yerine dürümleyerek kullanmayı beceriyordu. Bir gün halası sokaktan bağırarak geçen bir satıcıyı çağırdı. Evin avlusuna sırtında çuval kaplı bir yayvan torba, elinde bir ufacık iskemle ve uzun bir demir parçası, dağınık kılıklı bir adam girdi. Torbasında da mukavva gibi bükülmüş bir tomar duruyordu. Konuştular, sonra önüne bir sürü patlak, sökük, parça parça ayakkabı dizdiler. Satıcı, iskemlesine oturdu. Haşan da merakla karşısına geçti. Bu dört yanı duvarlı, tek kat, basık ve toprak evde öyle canı sıkılıyordu ki… Şaşarak, eğlenerek seyrediyordu: Mukavvaya benzettiği kalın deriyi iki tarafı keskin incecik, sapsız bıçağıyla kesişine, ağzına bir avuç çivi dolduruşuna, sonra bunları birer birer, İstanbul’da gördüğü maymun gibi avurdundan çıkarıp ayakkabıların altına çabuk çabuk mıhlayışına, deri parçalarını, pis bir suya koyup ıslatışına, mundar çanaktaki macuna parmağını daldırıp tabanlara sürüşüne, hepsine bakıyordu. Susuyor ve bakıyordu.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 26 Cevabı

Bir aralık nerede, kimlerle olduğunu keyfinden unuttu, dalgınlığından ana diliyle sordu:
— Çiviler ağzına batmaz mı senin?
Eskici başını şaşkınlıkla işinden kaldırdı. Uzun uzun Hasan’ın yüzüne baktı:
— Türk çocuğu musun be?
— İstanbul’dan geldim!
— Ben de o taraflardan… İzmit’ten!

Eskicide saç sakal dağınık, göğüs bağır açık, pantolonu dizlerinden yamalı, dişleri eksik ve suratı sarı, sapsarıydı; gözlerinin ıkına kadar sarıydı. Türkçe bildiği ve İstanbul taraflarından geldiği için Haşan, şimdi onun yalnız işine değil, yüzüne de dikkatle •akmıştı. Göğsünün ortasında, tıpkı çenesindeki sakalı andıran kırçıl, seyrek bir tutam kıl vardı. Dişsizlikten peltek çıkan bir sesle adam yeniden sordu:
— Ne diye düştün bu cehennemin bucağına sen? Haşan anladığı kadar anlattı.
Sonra Kanlıca’daki evlerini tarif etti; komşunun oğlu Mahmut’la balık tuttuklarını, anası doktora giderken tünele bindiklerini, bir kere de kapıya beyaz boyalı hasta otomobili geldiğini, içinde yataklar serili olduğunu söyledi. Bir aralık da kendisi sordu:
— Sen niye buradasın?
— Bir kabahat işledik de kaçtık!

Asıl konuşan Hasan’dı, altı aydan beri susan Haşan… Durmadan, dinlenmeden, nefes almadan, yanakları sevincinden pempe pembe, dudakları taze, gevrek, billur sesiyle sürekli konuşuyordu. Aklına ne gelirse söylüyordu. Eskici hem çalışıyor hem de ara sıra “Ha! Ya? Öyle mi?” gibi dinlediğini bildiren sözlerle onu söyletiyordu. Artık erişemeyeceği yurdunun bir deresini, bir rüzgârını, bir türküsünü dinliyormuş gibi hem zevkli hem yaslı dinliyordu. Geçmiş günleri, kaybettiği yerleri düşünerek benliği sarsıla sarsıla dinliyordu. Daha çok dinlemek için de elini ağır tutuyordu.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 27 Cevabı

Fakat sonunda bütün ayakkabılar tamir edilmiş, iş bitmişti. Demirini topraktan çekti, köselesini dürdü, çivi kutusunu kapadı, çiriş çanağını sarmaladı. Bunları hep ağır ağır yaptı. Haşan, yüreği burkularak sordu:
— Gidiyor musun?
— Gidiyorum ya, işimi tükettim.

O zaman gördü ki küçük çocuk, memleketlisi minimini yavru ağlıyor… Sessizce, titreye titreye ağlıyor. Yanaklarından gözyaşları birbiri arkasına, temiz vagon pencerelerindeki yağmur damlaları; dışarının rengini geçiren manzaraları içine alarak nasıl acele acele, sarsıla çarpışa dökülürse öyle, bağrının sarsıntılarıyla yerlerinden oynayarak, vuruşarak içlerinde güneşli mavi gök, pırıl pırıl akıyor.
— Ağlama be! Ağlama be!..

Eskici başka söz bulamamıştı. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır, bir daha Türkçe konuşacak adam bulamayacağına ağlamaktadır.
— Ağlama diyorum sana! Ağlama!..
Bunları derken onun da katı, nasırlaşmış yüreği yumuşamış, şişmişti. Önüne geçmeye çalıştı ama yapamadı, kendisini tutamadı; gözlerinin dolduğunu ve sakallarından kayan yaşların, Arabistan sıcağıyla yanan kızgın göğsüne bir pınar sızıntısı kadar serin, ürpertici, döküldüğünü duydu.

1. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 28 Cevabı

Okuduğunuz metinde geçen aşağıdaki kelimelerin anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz.

  • Cevap:

vapur: Bir deniz aracı
rıhtım: Gemilerin ve vapurların yanaştıkları liman girintisi
peltek: Konuşmakta zorluk çekme
iskemle: Üzerinde oturmaya yarayan alet
kabahat: Suç
nasırlaşmış: Bozulmuş, yıpranmış kabuk bağlamış

Sonra aynı kelimelerin anlamlarını sözlükten bulup yazınız. Aralarındaki anlam farklılıklarını tespit ediniz.

  • Cevap:

vapur: buhar gücüyle işleyen gemi.
rıhtım: deniz taşıtlarının indirme bindirme yapmaları, yük alıp vermeleri için yapılmış yer.
peltek: ilini dişlerinin arasına alır gibi konuşan ve bu nedenle s, z gibi sesleri kusurlu söyleyen (kimse).
iskemle: Dört ayaklı sandalyelere iskemle denir. İskemleler, evlerin her odasında, balkonlarda, teraslarda ve bahçelerde kullanılır
kabahat: uygunsuz, yakışıksız iş, kusur, suç.
nasırlaşmış: Nasırlaşmak işi. Duyarlığını yitirmek.

2. ETKİNLİK

Okuduğunuz metnin içeriğine uygun başlıklar belirleyip yazınız.

Benim başlıklarım

  • Cevap: HASAN’IN YALNIZLIĞI, GURBET AĞRISI

3. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 29 Cevabı

Okuduğunuz metnin konusunu belirleyiniz. Metinde anlatılanları özetleyiniz.

  • Cevap:

Konusu: Yaşadığı yerden hiç bilmediği bir yere giden bir çocuğun yaşadığı zorluklar

Metinde anlatılanların özeti: Metinde Hasan adlı çocuğun istemeden de olsa Arabistan’a gitmesi, oradaki yaşama alışması, eski alışkanlıklarını özlemesi, memleket özlemi duyması, bir gün evlerine gelen eskici ile kendi dilini konuşmasından sonra duygulanıp ağlaması anlatılmaktadır.

4. ETKİNLİK

Okuduğunuz metinle ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Hasan’ı; kimler, nereye, niçin gönderiyor?

  • Cevap: Önce babadan yetim kalan küçük Haşan, anası da ölünce uzak akrabaları ve konu komşunun yardımıyla halasının yanına, Filistin’in sapa bir kasabasına gönderilmiştir.

2. Vapura bindikten sonra Hasan neler yapıyor?

  • Cevap: Hasan vapurda oyalanıyor; giril giril işleyen vinçlere, üstleri yazılı cankurtaran simitlerine, kurutulacak çamaşırlar gibi iplere asılı sandallara, vardiya değiştirilirken çalınan kampanaya bakarak çok eğleniyor. Beş yaşında, peltek, şirin konuşmalarıyla da güvertede yolcuları epeyce eğlendiriyor.

3. Haşan suskunluğunu bozarak ilk defa kiminle konuşuyor? Niçin?

  • Cevap: Evlerine gelen eskici bir ihtiyarla. Çünkü o da bir suç işleyip buraya kaçmıştır. O da kendi dilini konuşabilmektedir.

4. Eskicinin Hasan’la kaynaşmasını hangi duyguya bağlıyorsunuz?

  • Cevap: İkisi de memleket özlemi çekmektedir. İkisi de bir sebepten dolayı evlerinden uzakta kalmışlar, ikisi de o güzel günleri özlemektedirler.

5. Eskicinin dış görünüşünün anlatıldığı satırlardaki perişan hâliyle, Hasan’ın mutsuzluğu arasında paralellik kurulabilir mi? Açıklayınız.

  • Cevap: Bence kurulabilir. Çünkü yazar o perişanlığı belki de Hasan’ın mutsuzluğunu anlatmak için bilerek kurgulamıştır.

6. Metinden nasıl bir sonuç çıkarıyorsunuz? Yazınız.

  • Cevap: Metinden vatandan memleketten ayrı kalmanın hele de çocuklar için ne kadar acı duygular hissettirdiğini anladım.

5. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 30 Cevabı

Metnin içeriğine yönelik üç soru da siz yazınız.

  • Cevap:

1- Hasan neden halaları ile iletişim kurmakta zorlanıyor?

2- Hasan, ayakkabıcı ile bir daha görüşebilecek mi?

3- Ayakkabıcı neden üstüne başına güzel giysiler alamıyor?

6. ETKİNLİK

Fiiller yapı yönünden üç grupta incelenir:
1. Basit fiiller, kök hâlinde veya yapım eki olmamış fiillerdir.
2. Türemiş fiiller, isim veya fiil köklerinden yapım eki olarak türeyen fiillerdir.
3. Birleşik fiiller, birden çok kelimeden oluşan fiillerdir.

Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümlelerde geçen fiilleri örnekteki gibi yapıları yönünden inceleyiniz.

Yamaçlarında keçiler otlayan kuru, yalçın, çatlak dağlar arasından geçiyorlardı. Bu keçiler kapkara, beneksiz kara idi, tüyleri yeni otomobil boyası gibi aynamsı bir cila ile kızgın güneş altında pırıl pırıl yanıyordu. Bunlar da bitti. Göz alabildiğine uzanan bir düzlüğe çıkmışlardı. Ne ağaç vardı ne dere ne ev! Yalnız ara sıra kocaman kocaman hayvanlara rast geliyorlardı. Çok uzun bacaklı, çok uzun boylu, sırtları kabarık, kambur hayvanlar trene bakmıyorlardı bile… Ağızlarında beyazımsı bir köpük çiğneyerek dalgın ve küskün, arka arkaya, ağır ağır, yumuşak yumuşak, iz bırakmadan ve toz çıkarmadan gidiyorlardı.
Çok sabretti, dayanamadı, yanındaki askere parmağıyla göstererek sordu; o güldü:
— Gemel, gemel dedi.

geçiyorlardı.→ Basit, fiil.

  • Cevap: yanıyordu – basit fiil / bitti- basit fiil / geliyorlardı- basit fiil / bakmıyorlardı- basit fiil / güldü-basit fiil.

7. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 31 Cevabı

Okuduğunuz hikâyenin unsurlarını (olay, yer, zaman, kişiler) belirleyip yazınız.

Hikâyedeki olay nedir?

  • Cevap: Olay, yaşadığı yerden hiç bilmediği bir yere giden bir çocuğun yaşadığı zorluklar ve memlekete duyduğu özlemdir.

Hikâyedeki olay nerelerde geçiyor?

  • Cevap: Arabistan’da Filistin sapa kalan bir yerinde geçmektedir.

Hikâyedeki olayın geçtiği zamanı belirleyiniz.

  • Cevap: Hikayede olay şimdiki zamanda geçmektedir.

Hikâyedeki şahıs ve varlık kadrosunu yazınız.

  • Cevap: Şahıs olarak Hasan, Eskici, Hasan’ın akrabaları ile Halalarıdır. Varlıklar ise vapurdaki diğer canlılar, ayakkabılar ve vapurdur.

8. ETKİNLİK

Aşağıdaki şiirde anlatılanlardan hareketle arka sayfada verilen yazma alanına bir hikâye yazınız.

ELİF

Köy dağların ardında kaldı.
Bir gün çıktım yel yepelek,
Köy dağların ardında kaldı.
Türküleri unuttum,
Gitgide ıradı kağnı sesleri,
Bir daha uğramadım.
Hâlbuki Elife sözüm vardı.
Hiç varmadım.
Kız dağların ardında kaldı.
Sanırım;
Özlemiş, özlemiş alışmış Elif,
Artık çoluk çocuğa karışmış Elif,
Bilirim ardımdan atıyorlar:
“İnsanlar çiğ süt emmiş emmoğlu Sözü savı mı olur?
Mümkünü yok,
Dönmez artık,
Dönmez o…”

Ali AKBAŞ

  • Cevap:

ELİFİM ARTIK UZAKLARDA KALDI

Elif, sevdiğim, ilk ve son aşkım. O da artık geçmişte kaldı. Oysa ne çok sevmiştim onu. Kim miydi Elif? Önce kendimi anlatmalıyım. Askerden döndüğümde tek isteğim Elif ile evlenmekti. Ama elde avuçta yok. Kalktım düştüm yola. Varım İstanbullara. Ha bugün ha yarın dönerim Elif’imi alırım derkene yıllar geçti. Ben dönemedim Elif’i de verdiler köyden Hüssam’ın uyuz oğluna. Sonraları aldım habarını. İki de yavrulamış Elif kız. Şimdi özlem de dövünme de kar etmiyor. Ben kaldım tek İstanbul’da Elif’siz yapayalnız.

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 32 Cevabı

Yazdığınız metinde uygun geçiş ve bağlantı ifadelerini (oysaki, bir başka deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak) kullanınız.

  • Cevap: Kullandık.

9. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 33 Cevabı

Hazırlık aşamasında bulduğunuz vatan ve dil sevgisi ile ilgili atasözü, deyim veya özdeyişleri yazınız.

Atasözü

  • Cevap: Bülbülü altın kafese koymuşlar illa vatanım demiş.

Deyim

  • Cevap: Vatanım gözümde tütüyor.

Özdeyiş

  • Cevap: Vatan milletin evidir. Ahmet Mithat Efendi.

YAZARI TANIYALIM

Refik Halit Karay (1888-1965)
20. yy. romancılarımızdandır. Hikâye ve romanları kadar güçlü mizah yazarlığıyla tanınmış olup i en fazla roman alanında eser vermiştir. Fecr-i Âti topluluğuna katılmış. Çıkardığı dergilerde “Kirpi” imzasıyla mizahi yazılar yazmıştır. Eserlerinden bazıları: Memleket Hikâyeleri, Gurbet Hikâyeleri, Kirpinin Dedikleri, Bir İçim Su, ; Nilgün, Bugünün Saraylısı, Sürgün, Yezidin Kızı, Yüzen Bahçe…

SONRAKİ DERSE HAZIRLIK

Azim, güven, sevgi, saygı, sadakat kavramlarının anlamlarını araştırınız.

  • Cevap:

Azim: bir kimsenin bir işteki engelleri yenme istenci, istek ve kararı.

Güven: korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu.

Sadakat: sağlam, güçlü ve içten bağlılık.

Saygı: büyüklere, yaşlılara, değeri yüksek olanlara, kutsal bilinen kimselere, şeylere karşı duyulan, sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusu.

Sevgi: insanı bir kimseye ya da şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel duygu, sevme duygusu.

Ailenizin sizinle ilgili davranışlarını gözlemleyiniz.


Cahit Sıtkı’nın Mektubu (Dinleme Metni) Cevapları Sayfa 34-35-36

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 34 Cevabı

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. Azim, güven, saygı, sevgi, sadakat kavramları sizde neleri çağrıştırıyor? Anlatınız.

  • Cevap:

Azim: bir kimsenin bir işteki engelleri yenme istenci, istek ve kararı.

Güven: korku, çekinme ve kuşku duymadan inanma ve bağlanma duygusu.

Sadakat: sağlam, güçlü ve içten bağlılık.

Saygı: büyüklere, yaşlılara, değeri yüksek olanlara, kutsal bilinen kimselere, şeylere karşı duyulan, sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık duygusu.

Sevgi: insanı bir kimseye ya da şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel duygu, sevme duygusu.

2. Gelecekle ilgili ne tür hayaller kuruyorsunuz? Anlatınız.

  • Cevap: Gelecekte çok ama çok başarılı bir doktor olmak istiyorum. Bütün hastalara şifa dağıtmak en büyük hayalimdir.

Metni empati kurarak dinleyiniz. Dinlemeyi durdurup metnin gelişimi ve sonucu hakkında tahminde bulununuz. Tahminlerinizi sınıfta paylaşınız. Sonra metni dinlemeye devam ediniz.

  • Cevap: Bu etkinliği sınıf içinde metin dinlenilirken yapmalısınız.

1. ETKİNLİK

Dinlediğiniz metinde geçen aşağıdaki kelimelerin anlamlarını önce tahmin ediniz. Sonra bu kelimelerin anlamlarını sözlükten bulup yazınız.

  • Cevap:

düstur:

  • Tahminim: İnsanın kendi doğruları
  • Sözlükteki anlamı: genel kural, ilke.

şefkat:

  • Tahminim: İnsanlara merhametli davranma
  • Sözlükteki anlamı: Birisine yardım etmek amacıyla sevecenlikle yaklaşma

sebat:

  • Tahminim: İnsanın sabırlı olma eğiliminde olması
  • Sözlükteki anlamı: kararında ya da sözünde direngen olma durumu, bir kararı sonuna değin uygulama, bir işi sonuna değin sürdürme.

azim:

  • Tahminim: başarılı olma isteği çalışkanlık
  • Sözlükteki anlamı: bir kimsenin bir işteki engelleri yenme istenci, istek ve kararı.

muvaffakiyet:

  • Tahminim: Bir işte istediğini yapabilme başarma
  • Sözlükteki anlamı: Muvaffakiyet kelimesi başarı ve liyakat sözcükleri ile eş anlamlıdır.

2. ETKİNLİK

Dinlediğiniz metne yönelik aşağıdaki soruları cevaplayınız.

1. Yazar, yazısına nasıl başlamıştır?

  • Cevap: Muhterem Babacığım ve şefkatli Anneciğim diyerek hitap cümlesi ile başlamıştır.

2. Anne ve babasından söz ederken yazar hangi duygular içindedir?

  • Cevap: İkisine de duyduğu özlem mektupta okunur. Onların kendisinden beklentilerini tekrar eder, bu yolda onların desteğini hissettiğini okuruz.

3. Yazar, babasının hangi sözünden etkilendiğini belirtiyor?

  • Cevap: “Benim senden pek büyük ümitlerim vardır… Bu ümitlerimin boşa çıkmamasına gayret et, hayatta her şeye gül, neşeli ol, insan ol…” sözlerinden etkilenmiştir.

4. Gelecekle ilgili nasıl bir ideal peşindedir?

  • Cevap: Gelecekte çok iyi ve herkesin derin saygısını sevgisini kazanan bir şair olmak isteği olduğunu mektubunda belirtmiştir.

5. Anne ve babasının özelliklerinin, yazarın gelecekteki başarısında etkili olduğunu hangi cümleler anlatıyor?

  • Cevap: Şefkat ve muhabbeti bana her şeyden elzem sevgili ve şeker anneciğim diyerek annesinin bu özelliklerini öne çıkarmıştır. Seciyesinin hayranı ve takdirkârı olduğum aziz ve biricik babacığım diyerek de babasının konuşmasını sohbetini övmektedir.

6. Yazar, hayatta başarılı olmayı nasıl tanımlıyor? Siz, bu tanımlamaya katılıyor musunuz? Niçin?

  • Cevap: Hayatta başarılı olmanın formülü için insanın hayallerinin peşinden koşması gerektiğine olan inancından bahsetmektedir. Ben de bu düşünceye katılıyorum. Çünkü insan ancak hayallerini gerçekleştirme azmi ve hayali ile yaşar.

3. ETKİNLİK

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 35 Cevabı

Dinlediğiniz metne başlık belirlemeniz istenseydi hangi başlıkları belirlerdiniz? Yazınız.

  • Cevap: BİR ŞAİRİN HAYATI veya ŞAİR OLMAYI NASIL SEÇTİM?

4. ETKİNLİK

“Ülkemizde aile içi iletişimde yaşananlar ve toplumun bu duruma bakışı” konusuyla ilgili bir konuşma yapınız. Konuşmanızı mantıksal bir bütünlük içinde sunmaya çalışınız. Sunumunuzu görsel, işitsel materyallerle destekleyebilirsiniz. Konuşmanızı empati kurma yöntem ve tekniğinden yararlanarak sunabilirsiniz.

  • Cevap: AİLE İNSAN HAYATINI NASIL ETKİLER?

Aile insan yaşamında çok önemli bir yere sahiptir. Ailede öğrendiğimiz, onlardan aldığımız ilk eğitimimiz gördüklerimiz rol model aldıklarımız bizlerin de gelecekteki karakterimizi oluşturmamızı etkiler. Ailenin içinde iletişimimizi doğru kurarsak bizlere çok iyi yol gösterirler ama yanlış iletişim kurarsak bizlerin hayallerimizi gerçekleştirme yolunda engel oluştururlar. Onların bizi anlaması bizlerin de onlara layık olması her iki taraf için de çok önemlidir.

5. ETKİNLİK

Aşağıdaki deyimleri verilen ipuçlarından yararlanarak bulunuz. Bulduğunuz deyimlerin anlamlarını tahmin edip yazınız.

  • Cevap:

→ gönül koymak
→gölge düşürmek
→korktukları başına gelmek
→çakı gibi
→ekmeğini çıkarmak
→ne pahasına olursa olsun

6. ETKİNLİK

Dinlediğiniz metinde geçen aşağıdaki cümlelerin fiillerindeki çekim eklerini (kip ve kişi) gösteriniz.

Hayatta her şeye gül, neşeli ol, insan ol…

  • Cevap: gül, 2. tekil kişi emir kipi

Oğlunuzun şairliğiyle iftihar edeceksiniz…

  • Cevap: edeceksiniz- ecek-gelecek zaman / siniz 2. çoğul kişi eki

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 36 Cevabı

Her şartta başarılı oluruz.

  • Cevap: oluruz- uz birinci çoğul kişi eki

Niçin böyle bir şey yapmaya karar verdim?

  • Cevap: verdim- di geçmiş zaman eki

Yalancı hedefler için didinmekten zevk almayacağımı anladım.

  • Cevap: anladım- dı geçmiş zaman eki

7. ETKİNLİK

Aile içinde yaşadığınız bir fedakârlık örneğini anı türünde yazınız. Yazınızı yazım ve noktalama kurallarına uygunluk yönünden inceleyip düzenleyiniz. Yazınıza uygun bir başlık belirlemeyi unutmayınız.

  • Cevap: BABAMIN YAMASI

Bir gün evden okula doğru gideceğim sırada askıda duran babamın ceketini gördüm. Baktım ki ceketin kol kısmında yama var. Anneme sordum o da kendisinin yaptığını çünkü şu anki maddi durumlarının benim okulun masraflarına anca yettiğini söyledi. Babamın yaptığı bu fedakarlığı hiç unutamadım.

YAZARI TANIYALIM

Cahit Sıtkı Tarancı (1910-1956)
İlk öğrenimini Diyarbakır’da, orta öğrenimini İstanbul’da tamamladı. Anadolu Ajansı, Toprak Mahsulleri Ofisi gibi kurumlarda çevirmen olarak çalıştı. Otuz Beş Yaş şiiri ile üne kavuştu. Eserlerinde kelime oyunlarına gerek görmeden yalın, anlaşılır bir dil kullandı.
Eserlerinden bazıları: Ziya’ya Mektuplar, Otuz Beş Yaş, Ömrümde Sükût, Düşten Güzel…


Uçun Kuşlar (Serbest Okuma) Cevapları Sayfa 37

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 37 Cevabı

UÇUN KUŞLAR!

Uçun kuşlar uçun! Doğduğum yere;
Şimdi dağlarında mor sümbül vardır.
Ormanlar koynunda, bir serin dere,
Dikenler içinde sarı gül vardır.

O çay ağır akar yorgun mu bilmem?
Mehtabı hasta mı, solgun mu bilmem?
Yaslı gelin gibi mahzun mu bilmem?
Yüce dağ başında siyah tül vardır.

Orda geçti benim güzel günlerim,
O demleri anıp bu gün inlerim;
Destan-ı ömrümü okur dinlerim
İçimde oralı bir bülbül vardır.

Uçun kuşlar uçun! Burda vefa yok!
Öyle akar sular, öyle hava yok!
Feryadıma karşı aksiseda yok!
Bu yangın yerinde soğuk kül vardır.

Hey Rıza, kederin başından aşkın,
Bitip tükenmiyor elem-i aşkın!
Sende -derya gibi- daima taşkın,
Daima çalkanır bir gönül vardır!


1. Tema Sonu Ölçme ve Değerlendirme Cevapları Sayfa 38-39-40-41

A. Aşağıdaki soruları yukarıdaki paragrafa göre cevaplayınız.

1. Yazar ve babası nerede yaşıyorlarmış?

  • Cevap: Balkanlarda yaşıyorlarmış. Selanik Florina ve Makedonya topraklarından bahsedilmiştir.

2. Yazarın babasının ruhsal durumunu açıklayınız.

  • Cevap: Babası memleketine dönmek istiyor. Çünkü memleket özlemi çekmektedir.

3. Bu metnin başlığı sizce ne olabilir?

  • Cevap: Babamın Memleket Özlemi

4. Bu metinde vurgulanan ana fikir nedir? Yazınız.

  • Cevap: İnsanın doğduğu büyüdüğü toprakları memleketini özlemesi

5. Metindeki hikâye unsurlarını belirleyip yazınız.

  • Cevap: Anlatıcı vardır, olay vardır kahramanlar baba ve yazar, zaman geçmiş zaman vardır, yer de Balkanlardır.

6. Metinde geçen çekimli fiilleri bulup yazınız.

  • Cevap: döneyim / açmadı / durdu

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 39 Cevabı

7. Metinde büyük harflerin yazımıyla ilgili hangi kurallara yer verilmiştir? Tespitlerinizi yazınız.

  • Cevap: Cümle başında büyük harfle başlanır. “Babam, Selanik’e kadar ağzını açmadı. Trenin penceresinden Makedonya topraklarına, dağlara taşlara baktı durdu.” Özel isimler büyük harfle yazılır: Benim yerim Florina, diyordu.

B. Aşağıdaki cümlelerden doğru olanların başına “D” yanlış olanların başına “Y” yazınız.

  • Cevap:

(D) “Kara Toprak” şiirinin teması dostluk ve cömertliktir.
(D) “Eskici”, Refik Halit Karay’ın vatan ve dil sevgisini anlatan hikâyesidir.
(Y) İyelik ve hâl ekleri fiil çekim ekleridir.
(Y) “Benim yerim Florina, diyordu.” cümlesinin fiili türemiş yapılıdır.

C. Aşağıdaki soruların doğru cevaplarını bulup işaretleyiniz.

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim açıklamasıyla birlikte kullanılmıştır?

A) Aldığı haberin sevinciyle etekleri zil çalıyordu.
B) Çok sevindiği için küplere bindi.
C) Gördüğü kötü olaylar karşısında dili çözüldü.
D) Nefret ettiği kişilere ciğerimin köşesi diye hitap ederdi.

  • CevapA

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiil farklı bir kip eki almıştır?

A) Dikkatli dinleyin.
B) Rahat olunuz.
C) Kitabı getiriniz.
D) Bu soruyu sorabilirsiniz.

  • CevapD

3. Aşağıdaki fiillerden hangisinde farklı bir kişi eki kullanılmıştır?

A) Görüyoruz
B) Bulduk
C) Seversiniz
D) Yazmalıyız

  • CevapC

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır?

A) Ahmet Bey bugün okula gelmedi.
B) Figen Teyzem yarın tatile çıkıyor.
C) Fikret’in ablası da bizim okulda okuyor.
D) Fehim Çavuş babamın arkadaşıdır.

  • CevapB

5. Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?

A) Bitmiş cümlelerin sonuna üç nokta konur.
B) Alıntı sözler tırnak içinde gösterilir.
C) Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna iki nokta konur.
D) Satır sonuna sığmayan kelimeleri kısa çizgi ile böleriz.

  • CevapA

7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Dörtel Yayınları Sayfa 40 Cevabı

Ç. Aşağıdaki bulmacayı çözünüz. Renkli olan bölümde çıkan şifreyi okuyunuz.

  • CevapERDEMLER

1. İnsanı, bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu. (sevgi)
2. Cömert olma durumu, eli açıklık. (cömertlik)
3. Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı. (dost)
4. Sevgiyi sürdürme, dostluk bağlılığı. (vefa)
5. Genellikle gerçek anlamından az çok ayrı, kendine özgü bir anlam taşıyan kalıplaşmış söz grubu. (deyim)
6. Fiil, ad kök veya gövdelerine zaman kavramı ile birlikte kişi kavramı da veren eklerin getirilmesi. (fiil ekleri)
7. Gerçeğe varmak amacıyla, taraf tutmadan inceleme yapan, hüküm veren, objektif. Bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan. (nesnel)
8. Acı, yoksulluk, haksızlık vb. üzücü durumlar karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi. (sabır)

SONRAKİ DERSE HAZIRLIK

Kültürel miras sözünden ne anlıyorsunuz? Düşününüz.

  • Cevap: Kültürel miras insanların ürettiği maddi ve manevi her şeydir. Bu miras nesilden nesle aktarılmaktadır.

Anadolu kültüründe kilimin ve dokumacılığın yerini ve önemini araştırınız.

  • Cevap: Anadolu Kilimleri, Türk kültürünün önemli görsel belgelerinden biridir. Ayrıca ulusal sanatımızda Yörük ve Türkmenlerin kültürel kimliklerini yansıtan kültür varlıklarındandır.

Renklerin insan ruhu üzerinde uyandırdığı duyguları araştırınız.

  • Cevap: Renklerin bizi duygusal olarak etkilediği evrensel olarak kabul edil- miştir. Parlak kırmızılar, turuncular ve sarılar bizi kışkırtmaya eğilimliyken maviler ve yeşiller sıklıkla bizim daha sakin hissetmemize sebep olur. Renkler bu nedenle duyguları ifade etmek ve hatta onları açığa çıkarmak için kullanılabilirç

7. SINIF TÜRKÇE DERS KİTABI CEVAPLARI DÖRTEL YAYINCILIK TÜM SAYFALAR

DİĞER DERSLERİN 7. SINIF KİTABI CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ

Yorum yapın