İngilizce’de Soru ve Olumsuzluk – Questions and Negation in English

İngilizcede etkili iletişim kurmanın temel taşlarından ikisi, doğru bir şekilde soru sormak ve olumsuz ifadeler kullanmaktır. Bu bölüm, İngilizcede soru cümleleri kurmanın çeşitli yollarını ve farklı olumsuz yapıları detaylı bir şekilde ele alacaktır. İster bilgi edinmek isteyin ister bir durumu reddedin, bu yapılar sayesinde kendinizi net ve anlaşılır bir şekilde ifade edebilirsiniz.

Soru sormak, bir diyalogun olmazsa olmazıdır. İngilizcede sorular genellikle yardımcı fiillerin veya “Wh-” kelimelerinin kullanımıyla oluşturulur. Doğru soru kalıbını seçmek, öğrenmek istediğiniz bilginin türüne göre değişiklik gösterir. Örneğin, bir eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğini sormak için “Evet/Hayır” soruları kullanılırken, belirli bir bilgi almak için “Wh-” sorularına başvurulur.

Olumsuzluk ise bir ifadeyi geçersiz kılmak veya bir şeyin doğru olmadığını belirtmek için kullanılır. İngilizcede olumsuzluk genellikle “not” kelimesinin yardımcı fiillerle birlikte kullanılmasıyla sağlanır. Bunun yanı sıra, olumsuz anlam taşıyan özel zamirler ve zarflar da bulunmaktadır. Bu yapıları anlamak, hem yazılı hem de sözlü iletişimde kendinizi tam ve doğru ifade etmenizi sağlayacaktır.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
Makale içerisindeki başlıklara tıklayarak o konunun ayrıntılı konu anlatım sayfasına gidebilirsiniz.


Sorular

İngilizcede soru cümleleri, genellikle bir bilgi almak veya bir şeyi teyit etmek amacıyla kullanılır. Temel olarak üç ana soru tipi bulunur: Evet/Hayır Soruları (Yes/No Questions) , Wh- Soruları (WH-Questions) ve Soru Eklentileri (Question Tags) . Her bir soru tipi, farklı bir yapıda oluşturulur ve farklı bir amaca hizmet eder. Sorular, iletişimin temelini oluşturur ve doğru bir şekilde kurulmaları, hem anlam karışıklığını önler hem de daha doğal bir konuşma akışı sağlar.

Soru cümleleri oluştururken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, cümlenin yardımcı fiili ile öznesinin yer değiştirmesi veya uygun bir yardımcı fiilin (do/does/did) cümlenin başına getirilmesidir. Ayrıca, soru kelimelerinin (wh- kelimeleri) kullanımı, spesifik bilgi talep edildiğinde büyük önem taşır. Her bir soru türünün kendine özgü kalıpları ve kuralları vardır ve bu kalıpları anlamak, İngilizceyi doğru ve etkili bir şekilde kullanmanın anahtarıdır.


Olumsuzluk

İngilizcede olumsuzluk, bir eylemin gerçekleşmediğini, bir durumun doğru olmadığını veya bir niteliğin var olmadığını belirtmek için kullanılır. Olumsuzluk kurmak için birden fazla yöntem bulunur ve bu yöntemler genellikle yardımcı fiillerin kullanımıyla veya olumsuz anlam taşıyan kelimelerle ilişkilidir.

Olumsuz cümleler, genellikle “not” kelimesinin yardımcı fiilden sonra gelmesiyle oluşturulur. Bu, İngilizcenin temel bir özelliğidir ve doğru kullanıldığında cümlenin anlamını tamamen değiştirir. Örneğin, “I am happy.” cümlesinin olumsuzu “I am not happy.” şeklindedir.


Soru ve Olumsuzluk Yapıları Tablosu

Aşağıdaki tablo, İngilizcedeki temel soru ve olumsuzluk yapılarının genel hatlarını ve örneklerini sunmaktadır:

Yapı Tipi Kullanım Amacı Örnek Cümle Türkçe Anlamı
Evet/Hayır Soruları Yardımcı fiil ile soru sorma (Genel) Are you happy? Mutlu musun?
“Do/Does” ile soru sorma (Eylem fiilleri) Do you like coffee? Kahve sever misin?
“Did” ile soru sorma (Geçmiş eylem fiilleri) Did she call you? Seni aradı mı?
WH Soruları Bilgi almak (Ne) What are you doing? Ne yapıyorsun?
Bilgi almak (Nerede) Where do they live? Nerede yaşıyorlar?
Bilgi almak (Kim) Who came to the party? Partiye kim geldi?
Soru Eklentileri Teyit veya onay arama You are busy, aren’t you ? Meşgulsün, değil mi?
Olumsuz Yapılar Yardımcı fiil ile olumsuzluk I am not tired. Yorgun değilim.
“Do/Does/Did not” ile olumsuzluk He doesn’t speak Spanish. O İspanyolca konuşmuyor.
Olumsuz zarflar ile olumsuzluk She never complains. O asla şikayet etmez.

Soru ve Olumsuzlukta Sık Yapılan Hatalar

İngilizce öğrenirken soru ve olumsuzluk yapılarında bazı yaygın hatalar yapmak oldukça doğaldır. Ancak bu hataları bilmek ve üzerinde çalışmak, dil becerilerinizi önemli ölçüde geliştirecektir. İşte bu konuda en sık karşılaşılan hatalar ve bunlardan nasıl kaçınabileceğinize dair detaylı açıklamalar:

Yardımcı Fiillerin Yanlış Kullanımı

Yardımcı fiiller (do/does/did, be, have, modal fiiller), İngilizcede soru ve olumsuz cümleler kurmanın temelidir. Bu fiillerin yanlış kullanımı, cümlenin hem dilbilgisel olarak hatalı olmasına hem de anlamının bozulmasına yol açar.

  • Do/Does/Did Yanlış Kullanımı: Genellikle şimdiki ve geçmiş basit zamanlarda karşımıza çıkar. Örneğin, üçüncü tekil şahıslarda (he, she, it) “do” yerine “does” kullanılmalıdır. Benzer şekilde, geçmiş zamanda tüm özneler için “did” kullanılır.
    • Yanlış: “He don’t like coffee.”
    • Doğru: “He doesn’t like coffee.” (Üçüncü tekil şahıs için “does” kullanılmalı)
    • Yanlış: “You didn’t went to the park.”
    • Doğru: “You didn’t go to the park.” (“Did” kullanıldığında ana fiil yalın halde olmalı)
  • “Be” Fiili Yanlış Kullanımı: “Be” fiili (am, is, are, was, were) kendi başına olumsuz ve soru yapabilir. Bu fiilin olduğu yerlerde ayrıca “do/does/did” kullanmak hatadır.
    • Yanlış: “Do you are happy?”
    • Doğru: ” Are you happy?”
    • Yanlış: “I don’t am a student.”
    • Doğru: “I am not a student.”

Özne-Fiil Uyumsuzluğu

Bir cümlenin öznesi ve fiili sayı (tekil/çoğul) ve kişi (birinci, ikinci, üçüncü) bakımından uyumlu olmalıdır. Özellikle üçüncü tekil şahıs şimdiki zamanda fiile “-s” takısı eklemeyi unutmak yaygın bir hatadır.

  • Yanlış: “She like to read.”
  • Doğru: “She likes to read.”
  • Yanlış: “The students is studying.”
  • Doğru: “The students are studying.”

Çift Olumsuzluk (Double Negatives)

İngilizcede bir cümlede birden fazla olumsuz ifade kullanmak (çift olumsuzluk), cümlenin anlamını bozarak kafa karışıklığına yol açar. Çift olumsuzluklar, genellikle olumsuz bir fiil ile “never, nobody, nothing, nowhere” gibi olumsuz bir zarf veya zamirin birlikte kullanılmasıyla oluşur. İngilizcede iki olumsuz ifade yan yana geldiğinde, cümle olumlu bir anlam kazanır ki bu genellikle istenmeyen bir durumdur.

  • Yanlış: “I didn’t see nobody .” (Bu cümle “Herkesi gördüm” anlamına gelebilir.)
  • Doğru: “I didn’t see anybody .” veya “I saw nobody .” (Kimseyi görmedim.)
  • Yanlış: “She can’t find nothing .”
  • Doğru: “She can’t find anything .” veya “She can find nothing .”

Yanlış Soru Kelimesi Seçimi

“Wh-” sorularında doğru soru kelimesini seçmek, sorulan bilginin netliği açısından önemlidir. Örneğin, bir yer sorarken “when” yerine “where” kullanılmalıdır.

  • Yanlış: “When is the library?” (Kütüphane nerede olduğunu sorarken zamanı sormak.)
  • Doğru: ” Where is the library?”
  • Yanlış: “Who did you go to the store?” (Mağazaya kiminle gittiğini sorarken “kim” yerine “kiminle” olması gerektiği.)
  • Doğru: ” With whom did you go to the store?” veya ” Who did you go to the store with?”

Soru İşareti Kullanımını Unutmak

Soru cümlelerinin sonunda soru işareti (?) kullanmak temel bir noktalama kuralıdır ve yazılı iletişimde cümlenin türünü netleştirir. Bu kuralı atlamak, cümlenin anlaşılırlığını azaltır.

  • Yanlış: “Are you ready”
  • Doğru: “Are you ready ?

Bu hatalardan kaçınmak için bol bol pratik yapmak, İngilizce cümle yapılarını dikkatlice incelemek ve ana dili İngilizce olan kişileri dinlemek veya okumak çok faydalıdır. Yardımcı fiillerin ve olumsuzluk yapılarının her zaman diliminde nasıl kullanıldığını öğrenmek, bu konudaki bilginizi pekiştirecektir.

Sık Yapılan Hatalarla İlgili Örnekler

  • Yanlış: She don’t knows .
    Doğru: She doesn’t know .
    (Üçüncü tekil şahısta “doesn’t” ve fiilin yalın hali kullanılır.)
  • Yanlış: I didn’t had time.
    Doğru: I didn’t have time.
    (“Did” yardımcı fiilinden sonra fiil yalın halde kullanılır.)
  • Yanlış: He is not knowing the answer.
    Doğru: He doesn’t know the answer.
    (“Know” fiili genellikle süreklilik ifade etmez.)
  • Yanlış: Did you went there last night?
    Doğru: Did you go there last night?
    (“Did” kullanıldığında ana fiil yalın haldedir.)
  • Yanlış: There was nobody no where .
    Doğru: There was nobody anywhere . OR There was somebody nowhere .
    (Çift olumsuzluktan kaçınılmalı.)
  • Yanlış: Why you like pizza?
    Doğru: Why do you like pizza?
    (“Wh-” sorusu ile yardımcı fiil kullanılmalı.)
  • Yanlış: She can’t barely walk.
    Doğru: She can barely walk.
    (“Can’t” ve “barely” ikisi de olumsuz anlam taşıdığı için çift olumsuzluktur.)
  • Yanlış: He never spoke to nobody .
    Doğru: He never spoke to anybody . OR He spoke to nobody .
    (Çift olumsuzluktan kaçınılmalı.)
  • Yanlış: They are not liking that movie.
    Doğru: They don’t like that movie.
    (“Like” fiili genellikle şimdiki zaman devam eden yapıda kullanılmaz.)
  • Yanlış: You will come , no?
    Doğru: You will come, won’t you?
    (Soru eklentisi (question tag) doğru yapıda olmalı.)
  • Yanlış: Is you coming to the party?
    Doğru: Are you coming to the party?
    (Özne-fiil uyumu hatası.)
  • Yanlış: She don’t like vegetables.
    Doğru: She doesn’t like vegetables.
    (Üçüncü tekil şahıs için doğru yardımcı fiil.)
  • Yanlış: We did not saw him.
    Doğru: We did not see him.
    (Yardımcı fiil “did” olduğunda ana fiil yalın haldedir.)
  • Yanlış: They have nothing to fear for.
    Doğru: They have nothing to fear .
    (“Fear” fiili bu bağlamda doğrudan nesne alabilir.)
  • Yanlış: What is that?
    Doğru: What is that?
    (Soru işareti unutulduğunda düzeltilmesi.)

Soru ve Olumsuzluk ile İlgili Örnek Cümleler

  • Are you coming to the party tonight??
    Bu gece partiye geliyor musun ? ?
  • What did you eat for breakfast this morning??
    Bu sabah kahvaltıda ne yedin ? ?
  • She isn’t here, is she ??
    O burada değil, değil mi ? ?
  • I cannot believe what you just said..
    Az önce söylediklerine inanamıyorum . .
  • They do not want to go outside in this weather..
    Bu havada dışarı çıkmak istemiyorlar . .
  • Have you ever been to Japan??
    Japonya’ya hiç gittin mi ? ?
  • Who is that person standing by the door??
    Kapının yanında duran o kişi kim ? ?
  • You should study more, shouldn’t you ??
    Daha fazla çalışmalısın, değil mi ? ?
  • He never calls me back..
    Beni hiç geri aramıyor . .
  • We didn’t see anything unusual..
    Sıra dışı hiçbir şey görmedik . .
  • Why did you leave so early??
    Neden bu kadar erken ayrıldın ? ?
  • She hasn’t finished her homework yet..
    Ödevini henüz bitirmedi . .
  • They are going on holiday, aren’t they ??
    Onlar tatile çıkıyorlar, değil mi ? ?
  • I have nothing to say about it..
    Bu konuda söyleyecek hiçbir şeyim yok . .
  • Could you please help me with this box??
    Lütfen bu kutuyu taşımama yardım eder misin ? ?

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın