İngilizce dilinde deyimsel fiiller (phrasal verbs), iki veya daha fazla kelimenin birleşerek yeni ve özel bir anlam oluşturduğu yapılar olarak tanımlanır. Genellikle bir fiil ve bir edattan (preposition) veya zarf (adverb) ile bir araya gelirler. Bu birleşim, tek bir kelime gibi işlev görür ve bazen anlamı kelimelerin tek tek anlamlarından tamamen farklı olabilir. Bu nedenle deyimsel fiiller, İngilizce öğrenenler için zorlu ve önemli bir konudur.
Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.
Deyimsel Fiiller (Phrasal Verbs) Nedir?
Deyimsel fiiller, bir fiilin ardından gelen küçük kelimelerle (edat veya zarf) oluşturulan ve bütün olarak yeni bir anlam taşıyan ifadelerden oluşur. Örneğin, “look” fiili tek başına “bakmak” anlamına gelirken, “look after” deyimsel fiili “birine/bir şeye bakmak, ilgilenmek” anlamını taşır.
Deyimsel fiillerin kendine özgü bazı özellikleri vardır:
- Genellikle iki veya üç kelimeden oluşurlar.
- İçerdikleri küçük kelimeler (preposition veya adverb) fiilin anlamını tamamen değiştirebilir.
- Hem yazılı hem de konuşma İngilizcesinde çok yaygın kullanılırlar.
- Çoğu deyimsel fiil çoklu anlamlara sahip olabilir.
- Genellikle nesne alırlar ancak bazıları nesnesiz de kullanılır.
- Deyimsel fiillerin anlamlarını bağlamdan çıkarmak bazen zor olabilir çünkü kelimelerin bireysel anlamlarından farklıdırlar.
Deyimsel Fiillerin Yapısı
Deyimsel fiiller (phrasal verbs), bir fiilin ardından gelen bir veya daha fazla edat (preposition) ya da zarflarla (adverb) birleşerek oluşturduğu anlamca bütünleşik yapılar olarak tanımlanır. Bu birleşik yapılar, tek başına fiilin taşıdığı anlamdan çok farklı, bazen tamamen yeni bir anlam kazanabilir. Deyimsel fiillerin yapısı, İngilizce öğrenenler için en zorlu konulardan biridir çünkü kelime grupları tek bir birim gibi davranır ancak iç yapıları esnek olabilir.
Deyimsel Fiillerin Temel Yapısı
Deyimsel fiillerin yapısal olarak üç ana türü vardır:
- Fiil + Zarf (Verb + Adverb): Bu yapıda fiilin ardından gelen zarflar, anlamı değiştirir ancak nesne almayan yapılar olabilir. Örnek: break down (bozulmak).
- Fiil + Edat (Verb + Preposition): Burada fiilin ardından gelen edat, anlamı tamamlar ve genellikle bir nesne ile birlikte kullanılır. Örnek: look after (bakmak, ilgilenmek).
- Fiil + Zarf + Edat (Verb + Adverb + Preposition): Bu daha karmaşık yapılar üçlü bileşenden oluşur ve anlam açısından en zengin deyimsel fiillerdendir. Örnek: get away with (yanına kar kalmak).
Nesne ile İlişkisi ve Yerleşim Kuralları
Deyimsel fiillerin yapısı nesneyle ilişkili olarak değişiklik gösterebilir. Özellikle fiil + zarf türündeki deyimsel fiillerde nesnenin fiil ile zarf arasına girip girmemesi anlamı etkiler ve yapının doğru kullanımı açısından kritik önem taşır.
- Ayrılabilen deyimsel fiiller (separable phrasal verbs): Bu tür yapılar, nesnenin fiil ile zarf arasına girmesine izin verir. Örneğin, turn off the light cümlesinde nesne “the light” fiilin ardından gelir. Ancak nesne zamir ise (örneğin “it”), nesne fiil ve zarflar arasına geçer: turn it off .
- Ayrılamayan deyimsel fiiller (inseparable phrasal verbs): Nesne, deyimsel fiilin tamamından sonra gelir, fiil ile edat/zarflar arasına konamaz. Örnek: look after the children (çocuklara bakmak). Burada “look the children after” kullanımı yanlıştır.
Yapısal Varyasyonlar
Deyimsel fiiller, anlamını değiştirmeden farklı yapılarda kullanılabilir. Örneğin, nesne zamir olduğunda ya da özne değiştiğinde yapının şekli ve sözdizimi farklılık gösterebilir:
- Olumlu cümlelerde: She picked up the book.
- Zamir nesne ile: She picked it up . (Doğru) ancak She picked up it . (Yanlış)
- Olumsuz ve soru cümlelerinde: Yardımcı fiillerle beraber kullanılır: Did you turn off the light?
Deyimsel Fiillerin Anlam Birliği ve Sözlükte Gösterimi
Deyimsel fiillerin anlamı genellikle tek bir birim olarak ele alınır. Sözlüklerde bu tür fiiller genellikle ayrı ayrı değil, birleşik olarak verilir. Bu nedenle deyimsel fiillerin yapısı öğrenilirken hem fiilin hem de eklenen edat veya zarfların birlikte anlam taşıdığı unutulmamalıdır.
Yapısal Hatalar ve Karışıklıklar
Deyimsel fiillerde en sık yapılan hatalar, nesnenin yanlış yerde kullanılması, “to” edatının gereksiz veya eksik kullanılması, ya da deyimsel fiilin yanlış ayrılmasıdır. Örneğin, look forward to deyimsel fiilinde “to” edatı mutlaka kalmalıdır; look forward şeklinde kullanmak yanlış olur.
Deyimsel Fiillerin Kullanımı ve Yapı Öğrenme Yöntemleri
Deyimsel fiillerin yapısını ve anlamlarını öğrenmek için pratik yapmak çok önemlidir. Bu yapılar çoğunlukla kalıplaşmış olduğu için, bir deyimsel fiili bağlam içinde öğrenmek, anlamı ve yapıyı kavramayı kolaylaştırır. Ayrıca, ayrılabilirlik özelliklerine dikkat etmek, zamirli nesnelerle doğru kullanım pratiği yapmak gerekir.
Son olarak, deyimsel fiillerin yapısını iyi öğrenmek, İngilizcede daha akıcı ve doğal konuşmayı sağlar, çünkü bu yapılar günlük dilde çok sık kullanılır.
Deyimsel Fiillerin Anlam Türleri
Deyimsel fiiller (phrasal verbs), İngilizce dilinde fiillerin anlamını önemli ölçüde değiştiren ya da tamamen yeni anlamlar kazandıran yapılar olarak karşımıza çıkar. Bu fiiller, genellikle bir fiil ile bir veya daha fazla edat (preposition) ya da zarfın (adverb) birleşmesiyle oluşur ve anlam bakımından çok çeşitli türlere ayrılır. Deyimsel fiillerin anlam türlerini anlamak, hem bu yapıların doğru kullanılmasını sağlar hem de İngilizceyi daha etkin ve doğal şekilde konuşmanıza yardımcı olur.
1. Literal (Kelime Anlamıyla) Anlam
Bazı deyimsel fiiller, bir fiilin ve ona eşlik eden edat veya zarfın kelime anlamlarının toplamından oluşur. Bu durumda deyimsel fiil, sözcüklerin temel anlamına uygun, doğrudan anlam taşır. Örneğin:
- “Sit down” – “Oturmak” anlamında, “sit” (oturmak) ve “down” (aşağıya) kelimelerinin anlamlarının birleşimidir.
- “Run up the hill” – Kelime anlamıyla “tepeye doğru koşmak”.
Bu tür deyimsel fiillerde, anlam sözcüklerin birleşiminden doğrudan çıkarılabilir ve kullanımları genellikle basittir.
2. Figurative (Mecazi) Anlam
En yaygın ve öğrenilmesi en zor olan tür deyimsel fiillerin mecazi anlamlarıdır. Bu yapıların anlamı, fiil ve edat/zarfın kelime anlamlarından farklı ya da tamamen yeni bir anlam ifade eder. Bu nedenle kelimelerin bireysel anlamlarına bakarak anlam tahmini yapmak çoğunlukla mümkün olmaz. Örnekler:
- “Give up” – Kelime anlamı “vermek yukarı” olsa da, mecazi anlamda “vazgeçmek” anlamına gelir.
- “Break down” – “Kırmak aşağı” değil, “bozulmak” veya “çökmek” anlamında kullanılır.
- “Put off” – “Kapatmak” değil, “ertelemek” anlamını taşır.
Mecazi anlamlar, deyimsel fiillerin en çok karıştırıldığı ve hataya açık olduğu alanlardır. Bu nedenle bu fiillerin anlamları, mutlaka bağlam içinde öğrenilmelidir.
3. Literal + Figurative Anlamların Bir Arada Bulunduğu Deyimsel Fiiller
Bazı deyimsel fiiller, hem kelime anlamıyla hem de mecazi anlamıyla kullanılabilir. Bu tür fiiller, anlam değişikliğine bağlı olarak farklı bağlamlarda farklı şekillerde yorumlanır:
- “Turn up” :
- Literal: “Ses açmak” (örneğin radyoda) veya “görünmek, ortaya çıkmak”.
- Figurative: “Beklenmedik bir şekilde ortaya çıkmak” veya “artmak” anlamı.
- “Run out” :
- Literal: “Bir yerden dışarı koşmak”.
- Figurative: “Bir şeyin tükenmesi, bitmesi” anlamında kullanılır.
4. Duygusal veya Değerlendirme Anlamı Katan Deyimsel Fiiller
Bazı deyimsel fiiller, bir eylemin veya durumun duygu veya değerlendirme boyutunu ifade etmek için kullanılır. Bu tür fiiller, çoğunlukla kişinin tutumu, hissiyatı ya da sosyal yargılarını dile getirir:
- “Put up with” – “Katlanmak, tahammül etmek”. Bu fiil, genellikle zorluklara veya olumsuz durumlara dayanma anlamı taşır.
- “Come across” – “Karşılaşmak” anlamının yanı sıra “bir izlenim bırakmak, öyle görünmek” anlamına da gelir.
5. Hareket ve Değişim Anlamı Veren Deyimsel Fiiller
Bu tür deyimsel fiiller, bir durumdaki hareketi, yön değişikliğini veya bir süreçteki değişimi belirtir:
- “Set off” – “Yola çıkmak, harekete geçmek”.
- “Calm down” – “Sakinleşmek”.
- “Grow up” – “Büyümek, olgunlaşmak”.
6. İletişim ve Sosyal Etkileşimle İlgili Deyimsel Fiiller
Bu gruptaki deyimsel fiiller, sosyal ilişkiler, konuşma ve iletişim süreçlerini anlatır:
- “Call off” – “İptal etmek” (örneğin bir toplantıyı).
- “Bring up” – “Konuyu gündeme getirmek” veya “çocuk yetiştirmek”.
- “Speak up” – “Daha yüksek sesle konuşmak” veya “kendini ifade etmek”.
7. Olumsuzluk veya Engelleme Anlamı Taşıyan Deyimsel Fiiller
Bazı deyimsel fiiller, bir şeyi engellemek, durdurmak veya olumsuz bir durumu ifade etmek için kullanılır:
- “Hold back” – “Geri tutmak, engellemek”.
- “Turn down” – “Reddetmek” veya “sesini kısmak”.
- “Cut off” – “Kesmek, durdurmak” (örneğin elektrik, konuşma).
Deyimsel Fiillerin Cümledeki Kullanımı
Deyimsel fiillerin (phrasal verbs) cümle içindeki kullanımı, İngilizce öğrenenler için en zorlayıcı konulardan biridir. Çünkü deyimsel fiiller, tek kelimelik fiillerden farklı olarak yapısal ve anlam açısından daha karmaşıktır. Cümlede doğru yerleştirilmeleri, anlamlarının net iletilmesi ve dilbilgisi kurallarına uygun olmaları için bazı önemli hususlara dikkat etmek gerekir.
Deyimsel Fiillerin Yapısal Çeşitleri ve Cümledeki Yeri
Deyimsel fiiller genel olarak üç yapıda kullanılır:
- Fiil + Zarf (Adverb) Yapısı: Bu yapıda, fiilin ardından bir zarf gelir ve deyimsel fiil tamamlanır. Örnek: break down , give up .
- Fiil + Edat (Preposition) Yapısı: Fiilin ardından gelen edat, deyimsel fiilin anlamını tamamlar. Örnek: look after , run into .
- Fiil + Zarf + Edat Yapısı: Daha karmaşık olan bu yapıda, fiilin ardından zarf ve edat gelir. Örnek: get away with , put up with .
Bu yapısal çeşitlilik, deyimsel fiilin cümledeki yerini ve nesne ile olan ilişkisini belirler.
Ayrılabilir ve Ayrılamaz Deyimsel Fiiller
Deyimsel fiillerin cümledeki kullanımı açısından en önemli noktalardan biri, ayrılabilir (separable) ve ayrılamaz (inseparable) olmalarıdır.
- Ayrılabilir Deyimsel Fiiller: Bu tür deyimsel fiillerde, nesne fiil ile zarflar/edatlar arasına yerleştirilebilir. Özellikle nesne zamir olduğunda, nesne kesinlikle fiil ve edat/zarf arasına konur.
Örnekler:- turn off the light veya turn the light off
- turn it off (Zamir nesne olduğu için mutlaka araya girer)
- Ayrılamaz Deyimsel Fiiller: Nesne, deyimsel fiilin tamamından sonra gelir ve fiil ile edat/zarf arasına konmaz.
Örnekler:- look after the baby (Doğru)
- look the baby after (Yanlış)
Nesne ile Deyimsel Fiillerin Kullanımı
Deyimsel fiillerin nesne ile kullanımı da önemli kurallara tabidir:
- Eğer deyimsel fiil ayrılabilirse ve nesne tam isimse, nesne fiil-zarf/edat arasına veya deyimsel fiilin sonuna konabilir.
Örnek: She picked up the book. veya She picked the book up. - Eğer nesne zamirse, mutlaka fiil ile zarf/edat arasına yerleşmelidir.
Örnek: She picked it up. (Doğru) ancak She picked up it. (Yanlış) - Ayrılamayan deyimsel fiillerde nesne, fiilin tamamından sonra gelir. Nesne zamir olsa da yer değişikliği olmaz.
Örnek: He looks after them. (Doğru) He looks them after. (Yanlış)
Deyimsel Fiillerin Olumsuz ve Soru Cümlelerindeki Yeri
Olumsuz ve soru cümlelerinde deyimsel fiiller, yardımcı fiillerle birlikte kullanılır. Yardımcı fiilin kullanımı deyimsel fiilin yerini değiştirmez ancak fiilin olumsuz veya soru şekline dönüşmesinde etkilidir.
- Olumsuz cümle: She did not give up. veya They haven’t turned off the lights.
- Soru cümlesi: Did you call off the meeting? veya Have they come across the problem?
Zamir Nesne Kullanımında Deyimsel Fiillerin Yerleşimi
Özellikle zamir nesneler, deyimsel fiillerin cümlede doğru kullanımında kritik rol oynar. Zamir nesne kullanılırken:
- Ayrılabilir deyimsel fiillerde, nesne zamir mutlaka fiil ile edat/zarf arasına yerleştirilmelidir.
- Ayrılamayan deyimsel fiillerde nesne zamir, deyimsel fiilin hemen sonrasında gelir.
Özne, Nesne ve Deyimsel Fiillerin Kombinasyonu
Deyimsel fiillerin cümlede doğru ve akıcı kullanımı için özne ve nesne ile olan uyumu da önemlidir. Cümlenin anlamının açık ve doğal olması için deyimsel fiilin seçimi ve kullanımı bağlama uygun olmalıdır.
Örneğin, “put up with” deyimsel fiili, dayanma anlamında kullanılır ve genellikle insanlar veya durumlarla ilgilidir. Yanlış nesne seçimi cümlenin anlamını bozabilir:
- Doğru: I can’t put up with his behavior anymore.
- Yanlış: I can’t put up with the chair. (Bu cümle anlamsız olur.)
Bağlamın Deyimsel Fiillerin Kullanımına Etkisi
Deyimsel fiiller, anlamlarının ve kullanım şekillerinin bağlamdan bağımsız olmadığını unutmamak gerekir. Cümlenin genel bağlamı, deyimsel fiilin doğru seçimi ve yerleşimini etkiler. Aynı deyimsel fiil farklı bağlamlarda farklı anlamlar kazanabilir, bu yüzden öğrenirken çeşitli örnek cümleler üzerinde pratik yapmak çok faydalıdır.
Deyimsel Fiillerin Anlam Çeşitliliği ve Çok Anlamlılık
Deyimsel fiiller, İngilizce dilinde oldukça yaygın kullanılan ve zengin anlam çeşitliliğine sahip yapılar arasındadır. Bir deyimsel fiilin sadece tek bir anlamı olmayabilir; bağlama, kullanıldığı cümleye ve hatta konuşanın niyetine göre farklı anlamlara sahip olabilir. Bu durum, deyimsel fiillerin öğrenilmesini hem ilginç hem de karmaşık kılar. Çok anlamlılık (polysemy) olarak adlandırılan bu özellik, deyimsel fiillerin esnek ve çok yönlü yapısını ortaya koyar.
Bir Deyimsel Fiilin Birden Fazla Anlamı Olması
Birçok deyimsel fiil, farklı bağlamlarda farklı anlamlar taşıyabilir. Örneğin, ” take off ” deyimsel fiili şu anlamlara gelebilir:
- Uçağın havalanması: The plane took off at 8 a.m. (Uçak sabah 8’de havalandı.)
- Bir şeyin aniden popüler hale gelmesi: The new product really took off after the advertising campaign. (Yeni ürün, reklam kampanyasından sonra gerçekten patladı.)
- Bir şeyin üzerinden çıkarılması: She took off her jacket because it was hot. (Sıcak olduğu için ceketini çıkardı.)
Bu örnek, bir deyimsel fiilin anlamının cümlenin bağlamına göre tamamen değişebileceğini gösterir. Bu yüzden deyimsel fiiller, anlamlarını sadece kelimelere değil, tüm cümle ve duruma göre yorumlanmalıdır.
Farklı Anlamlarıyla Deyimsel Fiillerin Bağlamla Etkileşimi
Deyimsel fiilin hangi anlamda kullanıldığı, genellikle cümlenin geri kalanından veya konuşmanın genel bağlamından çıkarılır. Örneğin, ” break down ” deyimsel fiili:
- Arızalanmak, bozulmak: The car broke down on the way. (Araba yolda bozuldu.)
- Çökmek, duygusal olarak kendini kaybetmek: She broke down in tears after hearing the news. (Haberi duyduktan sonra gözyaşlarına boğuldu.)
- Parçalara ayırmak, detaylandırmak: Let’s break down the project into smaller tasks. (Projeyi küçük görevlere bölelim.)
Burada da görüldüğü gibi, deyimsel fiilin farklı anlamları farklı durumlar için geçerlidir ve doğru anlamı seçmek için bağlamı anlamak şarttır.
Çok Anlamlılığın Öğrenme Sürecindeki Zorlukları
Deyimsel fiillerin çok anlamlı olması, İngilizce öğrenenlerin karşılaştığı zorluklardan biridir. Bu durum, aşağıdaki sorunları beraberinde getirir:
- Kelimenin anlamını tahmin etmenin zorlaşması: Bir deyimsel fiilin farklı anlamları varsa, cümledeki gerçek anlamı tahmin etmek için daha fazla bağlam bilgisi gerekir.
- Yanlış anlam ve kullanımlar: Öğrenciler, sadece ilk öğrendikleri anlamı kullanmaya çalışabilir ve diğer anlamları kaçırabilir.
- Çeviri güçlükleri: Bir deyimsel fiilin farklı anlamlarının Türkçe karşılıkları farklı olabilir; bu da çeviri yaparken zorluk yaratır.
Çok Anlamlı Deyimsel Fiillerde Anlam Ayrımı İçin İpuçları
Aşağıdaki stratejiler, deyimsel fiillerin hangi anlamda kullanıldığını anlamaya yardımcı olur:
- Bağlamı dikkatle incelemek: Cümlenin geri kalan kısmı, deyimsel fiilin hangi anlamda kullanıldığını gösterir.
- Fiilin nesnesine bakmak: Nesne, deyimsel fiilin anlamını belirlemede önemli ipuçları verir.
- Konuşmanın veya metnin genel konusu: İş, seyahat, duygular gibi genel bağlamlar, anlamı sınırlar.
- Yan cümlecikler ve ek ifadeler: Zaman zarfları, yer zarfları veya açıklayıcı ifadeler anlamın netleşmesini sağlar.
Örneklerle Çok Anlamlı Deyimsel Fiillere Yakından Bakış
Get over:
- Bir hastalığı veya zorluğu atlatmak: It took her months to get over the flu.
- Bir olay veya duygudan kurtulmak: He couldn’t get over the shock of losing his job.
Look up:
- Bir bilgiyi araştırmak: I looked up the word in the dictionary.
- Durumun iyileşmesi: Things are looking up this year.
Put off:
- Bir işi veya etkinliği ertelemek: They put off the meeting until next week.
- Biri için hoş olmayan bir his yaratmak: The smell really put me off.
Deyimsel Fiillerin Öğrenilme Yolları
Deyimsel fiiller, İngilizce öğrenenlerin çoğu için zorlu ama aynı zamanda öğrenilmesi gereken temel yapılardır. Bu fiillerin anlamları genellikle kelimelerin bireysel anlamlarından farklıdır ve çoğu zaman deyimsel fiiller kalıplaşmış yapılar olarak kullanılır. Bu yüzden deyimsel fiilleri etkili şekilde öğrenmek için bazı yöntemler ve stratejiler geliştirmek gerekir.
1. Bağlam İçinde Öğrenme
Deyimsel fiillerin anlamını en iyi kavrayabileceğiniz yöntemlerden biri, onları doğal bağlamlar içinde görmektir. Sadece kelime listesinden veya sözlükten ezberlemek yerine, deyimsel fiillerin kullanıldığı cümleleri, metinleri ve konuşmaları takip etmek çok daha faydalıdır. Örneğin, kitaplar, makaleler, film ve diziler, podcastler bu bağlamları sunar. Bağlam, deyimsel fiilin hangi anlamda kullanıldığını anlamaya yardımcı olur.
2. Tematik Gruplar Halinde Öğrenme
Deyimsel fiilleri anlamlarına veya yapısına göre gruplamak, öğrenmeyi kolaylaştırır. Örneğin, hareketle ilgili deyimsel fiiller, iletişimle ilgili deyimsel fiiller veya duygularla ilgili deyimsel fiiller olarak kategorize edilebilir. Bu yöntem, benzer anlamlar taşıyan veya benzer yapıya sahip deyimsel fiilleri bir arada öğrenerek daha kalıcı hafıza sağlar.
3. Görsel ve İşitsel Materyallerle Destekleme
Video, sesli kitap ve interaktif uygulamalar, deyimsel fiillerin anlamlarını somutlaştırmak için etkilidir. Örneğin, bir deyimsel fiilin geçtiği sahneleri izlemek, o fiilin anlamını zihinde daha kolay canlandırmanızı sağlar. Ayrıca, bu tür materyallerle deyimsel fiilin telaffuzunu ve doğal kullanımlarını öğrenebilirsiniz.
4. Anlam Haritaları ve Not Alma Teknikleri
Deyimsel fiilleri öğrenirken, anlam haritaları veya zihin haritaları kullanmak faydalıdır. Bir deyimsel fiilin anlamlarını, eşanlamlılarını ve cümledeki örnek kullanımlarını not almak, tekrar yaparken kolaylık sağlar. Ayrıca, öğrendiğiniz deyimsel fiilleri kendi cümlelerinizde kullanarak pekiştirmek önemlidir.
5. Pratik ve Tekrar
Deyimsel fiillerin öğrenilmesinde tekrar ve aktif kullanım büyük rol oynar. Öğrendiğiniz deyimsel fiilleri yazılı veya sözlü olarak düzenli şekilde kullanmak, kalıcı öğrenmeyi sağlar. Dil değişim programları, İngilizce konuşulan ortamlarda pratik yapmak ve konuşma kulüplerine katılmak, bu fiillerin doğal kullanımını öğrenmek için ideal yöntemlerdir.
6. Anlam Çıkarmaya Çalışmak
Deyimsel fiillerin anlamını bilmediğiniz durumlarda bile bağlamdan ipuçları çıkararak anlamını tahmin etmeye çalışmak, dil becerilerinizi geliştirir. Bu strateji, deyimsel fiillere alışmanızı ve yeni anlamları öğrenmenizi kolaylaştırır.
Deyimsel Fiiller ile İlgili Yaygın Hatalar
Deyimsel fiillerin çok anlamlı, kalıplaşmış yapılar olması nedeniyle İngilizce öğrenenler tarafından sık yapılan bazı hatalar vardır. Bu hataların farkında olmak ve onları düzeltmek, deyimsel fiilleri doğru ve etkili kullanmanıza yardımcı olur.
1. Anlamını Yanlış Anlamak veya Yanlış Kullanmak
En yaygın hata, deyimsel fiilin gerçek anlamını bilmeden kullanılmasıdır. Örneğin, ” put off ” fiilini sadece “ertelemek” anlamında bilenler, “put someone off” ifadesini “birini rahatsız etmek, soğutmak” anlamında kullanırken zorlanabilir. Bu tür hatalar, deyimsel fiilin farklı anlamlarını öğrenmeyenlerde sıkça görülür.
2. Deyimsel Fiili Kelime Kelime Çevirmek
Deyimsel fiiller genellikle kelimelerin bireysel anlamlarından farklıdır. Bu yüzden, deyimsel fiili kelimelerin tek tek çevirisiyle anlamaya çalışmak, yanlış anlamaya ve hatalı kullanıma yol açar. Örneğin, ” break up ” kelimesi “kırmak yukarı” gibi anlansa da aslında “ilişkiyi bitirmek” anlamına gelir.
3. Deyimsel Fiilin Yapısını Yanlış Kullanmak
Deyimsel fiillerin bazılarında nesne ile fiil arasına edat veya zarflar girer. Bu yapıyı yanlış kullanmak anlam karışıklığına sebep olur. Örneğin, ” turn off ” fiilinde nesne bazen fiil ve edat arasına alınabilir: “turn the light off” ve “turn off the light” her ikisi de doğrudur. Ancak, bazı deyimsel fiillerde bu esneklik yoktur ve yanlış yerleştirilirse cümle anlamsız olur.
4. Yanlış Zaman ve Kiplerde Kullanmak
Deyimsel fiiller, düzenli ve düzensiz fiil formlarına göre çekimlenir. Ancak, bazı öğrenciler deyimsel fiilin yapısını göz ardı ederek yanlış zamanlarda veya kiplerde kullanabilirler. Örneğin, ” give up ” fiilini geçmiş zaman yerine yalın halde kullanmak veya yanlış yardımcı fiil eklemek sık rastlanan hatalardandır.
5. Formal ve Informal Kullanımı Karıştırmak
Deyimsel fiiller genellikle gündelik, informal İngilizcede kullanılır. Resmi yazı ve konuşmalarda deyimsel fiiller yerine daha resmi eşanlamlıları tercih etmek gerekir. Örneğin, ” put off ” yerine “postpone” daha resmi bir kelimedir. Öğrenciler bazen deyimsel fiilleri resmi yazılarda yanlış kullanabilir.
6. Deyimsel Fiilleri Tek Başına Ezberlemek
Deyimsel fiilleri tek başına, bağlamdan kopuk şekilde ezberlemek, kullanımda zorluk çıkarır. Bu yüzden deyimsel fiilleri cümlelerle ve örneklerle öğrenmek gerekir. Aksi halde, deyimsel fiilin doğal kullanımı yerine yanlış ve yapay cümlelerde görülür.
7. Çok Anlamlılık Karışıklığı
Deyimsel fiillerin çok anlamlı olduğunu bilmek, bazen öğrencilere karışıklık yaratır. Bu durumda anlamın hangi bağlamda kullanıldığını anlamadan deyimsel fiili yanlış kullanabilirler. Çok anlamlı deyimsel fiillerin her anlamını öğrenmek ve bağlama dikkat etmek bu hatayı önler.
Deyimsel Fiillerin Cümledeki Görevleri ve Yapıları
Deyimsel fiiller, İngilizce cümlelerde hem anlam açısından hem de yapısal açıdan önemli roller üstlenirler. Temelde bir fiil ve onunla birlikte kullanılan bir veya daha fazla edat ya da zarftan oluşan deyimsel fiiller, cümlede genellikle ana fiil görevindedirler. Ancak, cümledeki işlevleri ve yapıları farklılık gösterebilir. Bu bölümde deyimsel fiillerin cümledeki çeşitli görevleri ve yapısal özellikleri detaylı olarak incelenecektir.
Deyimsel Fiillerin Cümledeki Temel Görevleri
Deyimsel fiiller, çoğunlukla cümlenin yüklemi olarak kullanılır. Bu, deyimsel fiilin anlamını taşıyan ve cümlenin ana eylemini belirten yapı olduğu anlamına gelir. Örneğin, “turn off the light” cümlesinde “turn off” deyimsel fiili yüklemdir ve cümlenin temel hareketini ifade eder.
Bazı durumlarda deyimsel fiiller nesne ile birlikte kullanılır. Nesne, deyimsel fiilin anlamını tamamlayan veya etkileyen öğedir. Örneğin, “give up smoking” cümlesinde “give up” deyimsel fiilidir, “smoking” ise nesnedir. Burada nesne deyimsel fiilin tamamlayıcısıdır.
Öte yandan, bazı deyimsel fiiller nesnesiz de kullanılabilir. Bu tür deyimsel fiiller genellikle belirli bir anlam ifade eder ve nesne olmadan tamamlanabilirler. Örnek olarak, “wake up!” ifadesi verilebilir. Bu cümlede deyimsel fiil “wake up” tamamlanmış ve nesneye ihtiyaç duymamaktadır.
Deyimsel Fiillerin Yapısal Özellikleri
Deyimsel fiiller, yapıları bakımından üç ana gruba ayrılabilir:
- Ayıramaz Deyimsel Fiiller (Inseparable Phrasal Verbs): Bu tür deyimsel fiillerde fiil ile edat/zarf arasına başka öğeler girmez. Örneğin, “look after” (ilgilenmek) deyiminde “look” ve “after” arasına nesne yerleştirilemez: “look after the children” doğrudur, “look the children after” yanlıştır.
- Ayrılabilir Deyimsel Fiiller (Separable Phrasal Verbs): Bu yapıda, nesne fiil ile edat/zarf arasına gelebilir. Örneğin, “turn off the light” ve “turn the light off” cümleleri her ikisi de doğrudur. Ancak nesne zamir ise mutlaka araya alınmalıdır: “turn it off” doğru, “turn off it” yanlıştır.
- Hem Ayrılabilir Hem Ayıramaz Olan Deyimsel Fiiller: Bazı deyimsel fiillerin kullanımı her iki şekilde de mümkündür ancak anlam değişebilir veya kullanım durumu farklıdır. Bu tür deyimsel fiillerin kullanımında dikkatli olunmalıdır.
Deyimsel fiillerin cümle içindeki yerleri ve yapıları, anlamlarının doğru algılanması ve anlatılması açısından çok önemlidir. Yanlış yapıda kullanıldığında cümle anlamını yitirebilir veya iletişim kopukluğu yaşanabilir. Bu nedenle deyimsel fiilin yapısını ve cümledeki görevini iyi anlamak gerekir.
Deyimsel Fiillerin Zaman ve Kiplerle Kullanımı
Deyimsel fiiller, normal fiiller gibi zaman ve kiplerle çekimlenir. Örneğin, “give up” fiilinin geçmiş hali “gave up”, geçmişte devam eden hali “was giving up”, şimdiki hali “giving up” şeklindedir. Bu çekimlerde deyimsel fiilin parçaları ayrı kalabilir ancak zaman eki fiilin kendisine eklenir, edat ya da zarf kısmına değil.
Ayrıca, yardımcı fiillerle birlikte de kullanılabilirler. Örneğin, “I will give up smoking” (Sigara içmeyi bırakacağım) cümlesinde “will” yardımcı fiili deyimsel fiilin anlamını gelecek zamana taşır.
Deyimsel Fiillerin Olumsuz ve Soru Cümlelerindeki Kullanımı
Deyimsel fiiller olumsuz cümlelerde genellikle yardımcı fiillerle kullanılır: “I did not give up” ya da “She doesn’t look after the children”. Soru cümlelerinde de yardımcı fiiller devreye girer: “Did you give up?” ya da “Do you look after your pet?” gibi.
Bu durum, deyimsel fiillerin yapısal olarak fiil olduklarını ve İngilizce cümle kurallarına uygun davranılması gerektiğini gösterir.
Deyimsel Fiiller Konusuyla İlgili Alıştırmalar
Aşağıdaki listeden İngilizce’de Deyimsel Fiiller konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 1
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 2
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 3
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 4
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 5
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 6
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 7
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 8
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 9
- Deyimsel Fiiller Online Quiz 10
Deyimsel Fiiller ile İlgili Örnek Cümleler
- She looked after her younger brother while their parents were away. .
Aileleri uzaktayken küçük kardeşine baktı . - Don’t forget to turn off the lights before leaving. .
Ayrılmadan önce ışıkları kapatmayı unutma . - They gave up smoking last year. .
Geçen yıl sigarayı bıraktılar . - Can you pick up some groceries on your way home? ?
Eve giderken biraz market alışverişi yapabilir misin ? - He woke up late this morning. .
Bu sabah geç uyandı . - We put off the meeting until next week. .
Toplantıyı gelecek haftaya erteledik . - She called off the event due to bad weather. .
Kötü hava nedeniyle etkinliği iptal etti . - He ran into an old friend at the mall. .
Alışveriş merkezinde eski bir arkadaşıyla karşılaştı . - We need to figure out a solution to this problem. .
Bu soruna bir çözüm bulmamız gerekiyor . - She set up her own business last year. .
Geçen yıl kendi işini kurdu .