İngilizce’de Belirli, Belirsiz ve Sıfır Belirteç – Definite, Indefinite, and Zero Article in English

İngilizce dilbilgisinde belirteçler (articles), isimlerin önüne gelerek o ismin belirli mi, belirsiz mi olduğunu veya genel bir kavramı mı ifade ettiğini belirten kelimelerdir. Türkçede doğrudan bir karşılığı olmasa da, İngilizcede isimleri kullanırken doğru belirteci seçmek, cümlenin anlamını netleştirmek açısından büyük önem taşır . Bu bölümde, İngilizcedeki üç temel belirteç türünü – belirli belirteç (the), belirsiz belirteç (a/an) ve sıfır belirteç (zero article) – ayrıntılarıyla inceleyeceğiz.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.


Belirsiz Belirteçler: A ve An

İngilizcede, isimlerin tekil ve sayılabilir olması durumunda sıklıkla kullanılan “a” ve “an” , belirsiz belirteçler olarak adlandırılır. Bu belirteçler, bahsettiğimiz şeyin genel bir kavram olduğunu , herhangi birinden bahsettiğimizi veya o şeyden ilk kez söz ettiğimizi gösterir. Türkçedeki “bir” kelimesinin karşılığı gibi düşünülebilirler, ancak kullanımları daha geniş ve bazen Türkçede bir karşılığı olmadan da kullanılırlar. Örneğin, “She is a doctor” cümlesinde “O bir doktordur” deriz ama “Ben öğrenciyim” derken “Ben bir öğrenciyim” demeyiz, İngilizcede ise “I am a student” denir.

“A” ve “An” Arasındaki Fark

“A” ve “an” arasındaki seçim, kendilerinden sonra gelen kelimenin başlangıç sesine göre yapılır, yazılışına göre değil. Bu, İngilizce öğrenenler için kafa karıştırıcı olabilir, ancak kuralları oldukça basittir:

  • “A” kullanımı: Kendisinden sonra gelen kelime bir ünsüz sesle başlıyorsa “a” kullanılır. Örneğin: a book (bir kitap), a car (bir araba), a table (bir masa). Bazı kelimeler ünlü harfle başlasa da ünsüz sesle telaffuz edildiği için “a” alırlar: a university (üniversite kelimesi “yoo” sesiyle başlar), a European country (European kelimesi “yur” sesiyle başlar).
  • “An” kullanımı: Kendisinden sonra gelen kelime bir ünlü sesle başlıyorsa “an” kullanılır. Örneğin: an apple (bir elma), an elephant (bir fil), an orange (bir portakal). Bazı kelimeler ünsüz harfle başlasa da ünlü sesle telaffuz edildiği için “an” alırlar: an hour (hour kelimesi “our” sesiyle başlar, ‘h’ sessizdir), an honest person (honest kelimesi “onest” sesiyle başlar, ‘h’ sessizdir), an MBA (MBA kısaltması “em-bee-ay” diye okunur ve ilk ses ‘e’dir).

Belirsiz Belirteçlerin Kullanım Alanları

“A” ve “an” belirteçleri genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır:

  • Bir şeyden ilk kez bahsederken: Bir sohbetin veya metnin başında, daha önce adı geçmemiş, belirli olmayan bir nesne veya kişiden bahsederken kullanılır.
    • I saw a dog in the park today.
      Bugün parkta bir köpek gördüm.
    • She wants to buy a new computer .
      O yeni bir bilgisayar almak istiyor.
  • Mesleklerden, unvanlardan veya rollerden bahsederken: Bir kişinin ne iş yaptığını veya hangi rolde olduğunu belirtirken tekil sayılabilen isimlerin önüne “a” veya “an” getirilir.
    • My brother is a teacher .
      Erkek kardeşim bir öğretmen .
    • He is an engineer .
      O bir mühendis .
  • Genel bir ifade veya örnek verirken: Bir sınıfı, türü veya genel bir kavramı temsil eden tekil sayılabilen isimlerden bahsederken kullanılır.
    • A cat is a domestic animal.
      Bir kedi evcil bir hayvandır.
    • You need a passport to travel internationally.
      Uluslararası seyahat etmek için bir pasaport a ihtiyacın var.
  • Belirli bir miktar, sıklık veya orandan bahsederken: Sayılarla veya bazı zaman ifadeleriyle birlikte bir birim, miktar veya sıklığı belirtmek için kullanılır.
    • I can type 60 words a minute .
      Dakikada 60 kelime yazabilirim.
    • The rent is 500 dollars a month .
      Kira aylık 500 dolar.
    • I only have a few friends .
      Sadece birkaç arkadaşım var.
  • Sayılabilen tekil isimlerin tekil halleriyle: Bir isim tekil ve sayılabilir olduğunda, genellikle belirsiz bir belirteçle birlikte kullanılır.
    • I want a cup of coffee .
      Bir fincan kahve istiyorum.
    • She lives in a small house .
      O küçük bir evde yaşıyor.

Belirsiz Belirteçlerin Kullanılmadığı Durumlar

“A” ve “an” belirteçleri aşağıdaki durumlarda kullanılmazlar :

  • Çoğul isimlerle: Belirsiz belirteçler sadece tekil isimler için kullanılır. Çoğul isimlerle genel bir ifade belirtmek için sıfır belirteç kullanılır (örneğin, “I like dogs” yerine “I like a dogs” denmez).
  • Sayılamayan isimlerle: Su, bilgi, müzik, sevgi gibi sayılamayan isimlerin önüne “a” veya “an” getirilmez. Bunun yerine, miktar belirtmek için “some”, “a lot of” gibi ifadeler veya hiç belirteç kullanılmaz (örneğin, “a water” yerine “some water” veya sadece “water” denir).
  • Özel isimlerle: Şehirler, ülkeler, kişiler gibi özel isimlerle genellikle belirteç kullanılmaz (örneğin, “I live in Istanbul”, “He is John”).

Belirli Belirteç: The

İngilizce dilbilgisinde “the” belirteci, belki de en çok kafa karıştıran ama aynı zamanda en sık kullanılan kelimelerden biridir. “The” , belirli belirteç (definite article) olarak adlandırılır ve hem tekil hem de çoğul, hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerin önünde kullanılabilir. Temel işlevi, bahsedilen ismin konuşmacı ve dinleyici tarafından zaten bilinen, daha önce konuşulmuş veya bağlamdan dolayı açıkça belirli olan bir şeyi ifade ettiğini belirtmektir. Türkçede doğrudan bir karşılığı yoktur; ancak bir isimden bahsederken “o…”, “bahsettiğimiz…”, “bilinen…” gibi anlamlar kattığını düşünebilirsiniz.

“The” Belirtecinin Temel Kullanım Prensipleri

“The” belirtecinin kullanımı, ismin tekil veya çoğul, sayılabilen veya sayılamayan olmasından ziyade, ismin belirliliğine odaklanır. Bir şeyi belirli kılan durumlar şunlar olabilir:

  • Daha önce bahsedilmiş olması: Bir nesneden veya kişiden ilk kez bahsettiğimizde “a/an” kullanırız, ancak o nesneden tekrar bahsettiğimizde “the” kullanırız çünkü artık belirli hale gelmiştir.
    • I saw a dog in the park. The dog was playing with a ball.
      Parkta bir köpek gördüm. Köpek bir top ile oynuyordu.
  • Durumdan veya bağlamdan belirli olması: Konuşmacı ve dinleyici arasında ortak bir bilgiye dayalı olarak bir şeyin zaten bilindiği durumlarda “the” kullanılır.
    • Could you please open the door ?
      Lütfen kapıyı açabilir misin? (Hangi kapı olduğu bağlamdan bellidir.)
    • Where is the remote control ?
      Kumanda nerede? (Hangi kumandadan bahsedildiği bellidir.)
  • Sadece bir tane olması veya benzersiz olması: Dünyada veya belirli bir bağlamda tek olan, eşsiz varlıklar veya kavramlar için “the” kullanılır.
    • The sun rises in the east .
      Güneş doğudan doğar.
    • The Eiffel Tower is in Paris.
      Eyfel Kulesi Paris’tedir.

“The” Belirtecinin Detaylı Kullanım Alanları

“The” belirtecinin kullanıldığı özel durumlar ve kategoriler oldukça geniştir. İşte bazı önemli kullanım alanları:

  • Sıfatların üstünlük ve karşılaştırma dereceleriyle: En üstünlük derecesinde (superlative) ve bazen karşılaştırma derecelerinde (comparative) kullanılır.
    • She is the smartest student in the class.
      O, sınıftaki en zeki öğrenci .
    • This is the most beautiful painting I’ve ever seen.
      Bu, şimdiye kadar gördüğüm en güzel tablo .
  • Sıra sayılarıyla: Belirli bir sırayı belirten sayılardan önce kullanılır.
    • He was the first person to arrive.
      O, gelen ilk kişi ydi.
    • This is the second time I’ve been here.
      Buraya ikinci gelişim .
  • Genel bir sınıfı veya grubu temsil eden isimlerle: Belli bir grup insanı veya hayvan türünü genel olarak ifade ederken kullanılır.
    • The rich often pay less in taxes than the poor .
      Zenginler genellikle fakirlerden daha az vergi öder.
    • The whale is a mammal.
      Balina bir memelidir. (Genel anlamda balina türünü ifade eder.)
  • Müzik aletleriyle: Bir müzik aleti çalmaktan bahsederken kullanılır.
    • I play the piano .
      Piyano çalıyorum.
    • Do you know how to play the guitar ?
      Gitar çalmayı biliyor musun?
  • Coğrafi isimlerle: Nehirler, okyanuslar, denizler, kanallar, sıradağlar, adalar zincirleri, çöller, birleşik devletlerin isimleriyle kullanılır. Ancak tekil dağlar, göller, kıtalar ve ülkeler genellikle “the” almaz.
    • The Nile River is the longest river in the world.
      Nil Nehri dünyanın en uzun nehridir.
    • We crossed the Atlantic Ocean .
      Atlantik Okyanusu’nu geçtik.
    • Have you ever visited the Sahara Desert ?
      Hiç Sahra Çölü’nü ziyaret ettiniz mi?
    • The United States of America.
      Amerika Birleşik Devletleri .
  • Yapılar, kurumlar ve bazı özel isimlerle: Belirli binalar, kurumlar veya kuruluşlar belirli olduğunda “the” alır.
    • We visited the British Museum .
      Britanya Müzesi’ni ziyaret ettik.
    • She works for the BBC .
      O BBC’de çalışıyor.
  • İletişim araçlarıyla: Radyo, internet gibi genel iletişim araçlarından bahsederken kullanılır.
    • I heard it on the radio .
      Bunu radyoda duydum.
    • I found it on the internet .
      Bunu internette buldum.

“The” Belirtecinin Kullanılmadığı Durumlar

“The” belirtecinin kullanılmadığı durumlar da vardır. Bu durumlar genellikle “sıfır belirteç” kategorisine girer ve aşağıdakileri içerir:

  • Genel anlamda çoğul sayılabilen isimler: Örneğin, “Dogs are loyal animals.” (Genel olarak köpekler)
  • Genel anlamda sayılamayan isimler: Örneğin, “Water is essential for life.” (Genel olarak su)
  • Çoğu özel isim: Şehirler (Istanbul), ülkeler (Turkey), kıtalar (Europe), tekil dağlar (Mount Everest), göller (Lake Victoria) gibi isimler genellikle “the” almaz.
  • Diller, spor dalları, dersler ve hastalık isimleri: Örneğin, “She speaks English.”, “He plays basketball.”, “I study history.”, “He has flu.”
  • Öğün adları: Örneğin, “We had dinner at 8 PM.”
  • Taşıma araçları (by + araç): Örneğin, “I go to work by bus.”

Sıfır Belirteç (Zero Article)

İngilizcede her zaman bir ismin önüne belirteç (a, an, the) gelmez. Bazı durumlarda, isimlerin önünde hiçbir belirteç kullanılmaz. Bu duruma “Sıfır Belirteç” (Zero Article) denir. Sıfır belirteç kullanımı, genellikle bahsettiğimiz şeyin genel bir kavram olduğunu , belirli bir nesne veya kişi olmadığını ya da belirli bir kategorideki isimden bahsettiğimizi gösterir. Türkçede isimlerin önüne genellikle belirteç getirmediğimiz için, bu durum aslında bize daha tanıdık gelebilir; ancak İngilizcede “a/an” ve “the” kullanım kurallarını öğrendikten sonra sıfır belirtecin nerelerde kullanıldığını bilmek, doğru ve doğal bir İngilizce için kritik öneme sahiptir.

Sıfır Belirtecin Temel Kullanım Alanları

Sıfır belirteç, aşağıdaki ana durumlarda karşımıza çıkar:

  • Genel Anlamda Çoğul Sayılabilen İsimler: Bir türün veya kategorinin tamamından genel olarak bahsederken, çoğul sayılabilen isimlerin önüne belirteç gelmez. Bu, o türün tüm üyeleri için geçerli olan bir ifadeyi belirtir.
    • Dogs are loyal animals.
      Köpekler sadık hayvanlardır. (Bütün köpeklerden bahsediliyor)
    • Children love toys.
      Çocuklar oyuncakları sever. (Genel olarak çocuklardan bahsediliyor)
  • Genel Anlamda Sayılamayan İsimler: Sıvılar, gazlar, maddeler (su, hava, altın vb.) veya soyut kavramlar (bilgi, sevgi, güzellik vb.) gibi sayılamayan isimlerden genel anlamda bahsederken belirteç kullanılmaz.
    • Water boils at 100 degrees Celsius.
      Su 100 santigrat derecede kaynar.
    • I like music .
      Müzik severim.
    • Happiness is a state of mind.
      Mutluluk bir ruh halidir.

Sıfır Belirtecin Detaylı Kullanım Alanları

Yukarıdaki temel prensiplerin dışında, sıfır belirtecin kullanıldığı daha spesifik durumlar da vardır:

  • Özel İsimler (çoğu durumda): Şehirler, ülkeler (birleşik isimler hariç), kıtalar, tekil dağlar, göller, caddeler, parklar gibi özel isimler genellikle belirteç almaz.
    • I live in Istanbul .
      İstanbul’da yaşıyorum.
    • Europe is a large continent.
      Avrupa büyük bir kıtadır.
    • Mount Everest is the highest mountain.
      Everest Dağı en yüksek dağdır.
  • Diller, Milliyetler (Dil olarak), Spor Dalları, Dersler ve Hastalıklar: Bu kategorilerdeki isimlerden genel olarak bahsederken belirteç kullanılmaz.
    • She speaks French fluently.
      Akıcı bir şekilde Fransızca konuşuyor.
    • He plays football every weekend.
      Her hafta sonu futbol oynar.
    • I study Mathematics at university.
      Üniversitede Matematik okuyorum.
    • She has flu .
      Gribi var.
  • Öğün Adları: Kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği gibi öğün adlarından bahsederken belirteç kullanılmaz.
    • We usually have dinner at 7 PM.
      Genellikle akşam 7’de akşam yemeği yeriz.
    • What did you have for breakfast ?
      Kahvaltıda ne yedin?
  • Ulaşım Araçları (By ile): Bir ulaşım aracıyla bir yere gitmekten bahsederken “by” edatından sonra belirteç kullanılmaz.
    • I go to work by bus .
      İşe otobüsle giderim.
    • They traveled by plane .
      Uçakla seyahat ettiler.
  • Belirli Kurumlar veya Yerler (Genel Amaçlarıyla): Okul, üniversite, hastane, hapishane, kilise, mahkeme gibi yerler, o yerin genel amacından bahsederken belirteç almaz. Ancak, belirli bir bina olarak bahsedildiğinde “the” kullanılır.
    • My son is at school .
      Oğlum okulda . (Eğitim alma amacıyla)
    • I went to the school to pick up my son.
      Oğlumu almak için okula gittim. (Belirli bir bina olarak)
    • He is in hospital .
      O hastanede . (Tedavi görme amacıyla)
  • Soyut Kavramlar ve Genel Fikirler: Hayat, ölüm, özgürlük, bilgi gibi soyut kavramlar genellikle belirteçsiz kullanılır.
    • Life is full of challenges.
      Hayat zorluklarla doludur.
    • Knowledge is power.
      Bilgi güçtür.

Belirteç Kullanımında Sık Yapılan Hatalar

İngilizcede belirteçler (articles) konusu, Türkçede doğrudan bir karşılığı olmadığı için, İngilizce öğrenenler için genellikle zorlayıcı ve hata yapmaya açık bir alandır. Kuralları anlamak ve doğru uygulamak zaman alsa da, en sık yapılan hataları bilmek bu süreci hızlandırabilir. İşte belirteç kullanımında öğrencilerin sıklıkla düştüğü hatalar ve bunların doğru kullanımları:

Sayılamayan İsimlerle “A/An” Kullanımı

Sayılamayan (uncountable) isimler, adından da anlaşılacağı üzere sayılamayan nesneleri, kavramları veya maddeleri ifade eder (örneğin, water , information , advice , happiness ). Bu tür isimler tekil veya çoğul olarak sayılamadığı için, tekil sayılabilen isimler için kullanılan belirsiz belirteçler “a” veya “an” ile asla kullanılmazlar.

  • Yanlış Kullanım: I need a advice on this matter.
  • Doğru Kullanım: I need some advice on this matter.
    Bu konuda biraz tavsiyeye ihtiyacım var.
  • Yanlış Kullanım: Can I get a water ?
  • Doğru Kullanım: Can I get some water ? (veya “a glass of water”)
    Biraz su alabilir miyim?
  • Yanlış Kullanım: She gave me an information .
  • Doğru Kullanım: She gave me some information .
    Bana bazı bilgiler verdi.

Sayılamayan isimlerle miktar belirtmek için “some” , “a lot of” gibi ifadeler kullanılır ya da doğrudan belirteçsiz olarak cümle içinde yer alırlar.

Genel Çoğul İsimlerden Önce “The” Kullanımı

Genel bir kategoriyi, bir türün tamamını veya genel bir fikri ifade eden çoğul isimlerden bahsederken “the” belirteci kullanılmaz. “The” belirli bir şeyi işaret ederken, sıfır belirteç genelden bahseder.

  • Yanlış Kullanım: The dogs are loyal animals.
  • Doğru Kullanım: Dogs are loyal animals.
    Köpekler sadık hayvanlardır. (Tüm köpeklerden genel olarak bahsediliyor)
  • Yanlış Kullanım: I like the books . (Genel olarak kitapları sevdiğinden bahsediliyorsa)
  • Doğru Kullanım: I like books .
    Kitapları severim.
  • Yanlış Kullanım: The children need love.
  • Doğru Kullanım: Children need love.
    Çocukların sevgiye ihtiyacı vardır.

Ancak, belirli bir grup köpekten veya belirli kitaplardan bahsediliyorsa “the” kullanılabilir. Örneğin, “The dogs in our neighborhood are very loud.” (Mahallemizdeki köpekler çok gürültücü.)

Özel İsimlerle Gereksiz “The” Kullanımı

Çoğu özel isim (ülkeler, şehirler, kıtalar, tekil dağlar, göller, kişiler vb.) genellikle belirteç almaz. Bu tür isimler zaten benzersiz ve belirli oldukları için ek bir belirtece ihtiyaç duymazlar.

  • Yanlış Kullanım: I live in the Turkey .
  • Doğru Kullanım: I live in Turkey .
    Türkiye’de yaşıyorum.
  • Yanlış Kullanım: She visited the Paris last year.
  • Doğru Kullanım: She visited Paris last year.
    Geçen yıl Paris’i ziyaret etti.
  • Yanlış Kullanım: The Mount Everest is the highest mountain.
  • Doğru Kullanım: Mount Everest is the highest mountain.
    Everest Dağı en yüksek dağdır.

İstisnalar: Bazı özel isimler “the” alabilir. Bunlar genellikle birleşik isimler ( The United States ), nehirler ( The Nile ), sıradağlar ( The Alps ), okyanuslar ( The Atlantic Ocean ) ve adalar zincirleridir ( The Philippines ).

Mesleklerden Bahsederken “A/An” Unutmak

İngilizcede bir kişinin mesleğini veya rolünü belirtirken, tekil sayılabilen bir isimle kullanıldığı için mutlaka belirsiz belirteç “a” veya “an” kullanılır.

  • Yanlış Kullanım: He is engineer .
  • Doğru Kullanım: He is an engineer .
    O bir mühendis .
  • Yanlış Kullanım: My sister is doctor .
  • Doğru Kullanım: My sister is a doctor .
    Kız kardeşim bir doktor .
  • Yanlış Kullanım: She wants to be artist .
  • Doğru Kullanım: She wants to be an artist .
    O bir sanatçı olmak istiyor.

Bu hata, özellikle ana dili Türkçe olan öğrenciler arasında yaygındır, çünkü Türkçede “Ben öğrenciyim” derken “bir” kullanmayız.

Belirteç Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Ek Noktalar

  • “Home”, “Work”, “School”, “Hospital”, “Church”, “Prison” gibi Kelimeler: Bu kelimelerden bahsederken, amaç (o yerin genel işlevi) vurgulanıyorsa belirteç kullanılmaz. Ancak belirli bir bina veya yer olarak bahsediliyorsa “the” kullanılır.
    • He is at school . (Öğrenci olarak okulda)
      O okulda .
    • I went to the school to meet the principal. (Okul binasına)
      Müdürle görüşmek için okula gittim.
  • Soyut İsimler: Genel anlamda soyut isimler ( love , life , peace , beauty ) belirteç almaz.
    • Love is a powerful emotion.
      Sevgi güçlü bir duygudur.
    • Life is short.
      Hayat kısadır.
  • Yiyecekler ve Öğünler: Genel anlamda yiyecek isimleri veya öğünler belirteç almaz.
    • I eat fruit every day.
      Her gün meyve yerim.
    • We had dinner at 7 PM.
      Akşam 7’de akşam yemeği yedik.

Belirteç Kullanımı Hataları ile İlgili Örnekler

  • Yanlış: She gave me a good news .
    Doğru: She gave me good news .
    Bana iyi haberler verdi.
  • Yanlış: I like the nature .
    Doğru: I like nature .
    Doğayı severim.
  • Yanlış: My dream is to travel to the Canada .
    Doğru: My dream is to travel to Canada .
    Hayalim Kanada’ya seyahat etmek.
  • Yanlış: She is student .
    Doğru: She is a student .
    O bir öğrenci .
  • Yanlış: We went to the home .
    Doğru: We went home .
    Eve gittik.
  • Yanlış: I enjoy listening to the music .
    Doğru: I enjoy listening to music .
    Müzik dinlemekten keyif alırım.
  • Yanlış: The happiness is important.
    Doğru: Happiness is important.
    Mutluluk önemlidir.
  • Yanlış: He plays the basketball .
    Doğru: He plays basketball .
    Basketbol oynar.
  • Yanlış: I need an information about the flight.
    Doğru: I need information about the flight.
    Uçuş hakkında bilgiye ihtiyacım var.
  • Yanlış: The English is a difficult language to learn.
    Doğru: English is a difficult language to learn.
    İngilizce öğrenmesi zor bir dildir.
  • Yanlış: I had a breakfast at 8 AM.
    Doğru: I had breakfast at 8 AM.
    Sabah 8’de kahvaltı yaptım.
  • Yanlış: She goes to work by the car .
    Doğru: She goes to work by car .
    İşe arabayla gider.
  • Yanlış: The life is beautiful.
    Doğru: Life is beautiful.
    Hayat güzeldir.
  • Yanlış: He is best player on the team.
    Doğru: He is the best player on the team.
    Takımdaki en iyi oyuncu o.
  • Yanlış: Can I have a milk , please?
    Doğru: Can I have some milk , please? (ya da “a glass of milk”)
    Lütfen biraz süt alabilir miyim?

Belirteç Kullanımı Tablosu

Belirteç Kullanım Alanı Örnek
A / An Tekil, sayılabilen, ilk kez bahsedilen veya genel bir şey a cat, an idea, a doctor
The Belirli, bilinen, benzersiz, daha önce bahsedilen şey the cat (bahsedilen), the sun, the best
Sıfır Belirteç Genel çoğul isimler, sayılamayan isimler, soyut kavramlar, özel isimler (çoğu), sporlar, diller music , dogs , Istanbul , love

Belirli, Belirsiz ve Sıfır Belirteç Konusuyla İlgili Alıştırmalar

Aşağıdaki listeden İngilizce’de Belirli, Belirsiz ve Sıfır Belirteç konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.


Belirli, Belirsiz ve Sıfır Belirteç ile İlgili Örnek Cümleler

  • I need a new phone ..
    Yeni bir telefon a ihtiyacım var. .
  • Can you pass me the salt , please??
    Bana tuzu uzatır mısın, lütfen? ?
  • She is an architect ..
    O bir mimar dır. .
  • Birds can fly..
    Kuşlar uçabilir. .
  • We went to the beach yesterday..
    Dün plaj a gittik. .
  • Honesty is the best policy..
    Dürüstlük en iyi politikadır. .
  • I bought a dress and a pair of shoes . The dress is red and the shoes are black.
    Bir elbise ve bir çift ayakkabı aldım. Elbise kırmızı ve ayakkabılar siyah.
  • Water boils at 100 degrees Celsius..
    Su 100 santigrat derecede kaynar. .
  • Have you ever visited the Great Wall of China ??
    Hiç Çin Seddi’ni ziyaret ettiniz mi? ?
  • My brother plays football ..
    Kardeşim futbol oynar. .
  • We had dinner at a nice restaurant..
    Güzel bir restoranda akşam yemeği yedik. .
  • She wants to be a teacher ..
    O bir öğretmen olmak istiyor. .
  • The Earth revolves around the Sun ..
    Dünya Güneş ‘in etrafında döner. .
  • I speak Turkish and English ..
    Türkçe ve İngilizce konuşurum. .
  • What’s the weather like today??
    Bugün hava nasıl? ?

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın