İngilizce’de Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyiciler – Misplaced Modifiers in English

İngilizce dilbilgisinde “misplaced modifier” (yanlış yerleştirilmiş niteleyici), bir cümlenin anlamını tamamen değiştirebilen veya kafa karıştırabilen yaygın bir hatadır. Niteleyici (modifier), bir kelimeyi, kelime grubunu veya cümleyi tanımlayan, açıklayan veya niteleyen bir sözcüktür. Bir niteleyici, nitelediği kelimeye veya ifadeye olabildiğince yakın yerleştirilmediğinde, cümle garip ve mantıksız bir hal alabilir. Bu makalede, yanlış yerleştirilmiş niteleyicilerin ne olduğunu, neden bu kadar önemli olduğunu ve bu hatadan nasıl kaçınılacağını ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.


Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyici (Misplaced Modifier) Nedir?

Yanlış yerleştirilmiş niteleyici, İngilizcede sıklıkla karşılaşılan ve cümlenin anlamını tamamen değiştirebilen veya garip bir hale getirebilen bir dilbilgisi hatasıdır. Bir niteleyici (modifier), başka bir kelimeyi, kelime grubunu veya cümleyi açıklayan, tanımlayan veya sınırlandıran bir ifadedir. Bu niteleyiciler, sıfatlar, zarflar, edat öbekleri, fiilimsi öbekleri veya yan cümlecikler olabilir. Yanlış yerleştirilmiş niteleyiciler, niteledikleri kelimeden çok uzakta olduklarında, okuyucunun hangi öğenin neyi nitelediğini anlamakta zorlanmasına neden olur.

Bu hatalar, cümlenin mantığını bozarak komik veya mantıksız durumlar yaratabilir. İşte bu durumu gösteren tipik bir örnek:

Hatalı Örnek: The boy saw a cat walking down the street .
(Çocuk, sokakta yürürken bir kedi gördü.)

Bu örnekte, “walking down the street” (sokakta yürürken) ifadesi bir niteleyicidir. Mantıken, bu niteleyici “cat” (kedi) kelimesini nitelemektedir; ancak cümlenin yapısı, sanki “boy” (çocuk) sokakta yürüyormuş gibi bir anlam da yaratabilir. Bu belirsizlik, cümlenin hatalı olduğu anlamına gelir. Cümleyi doğru ve net bir hale getirmek için, niteleyiciyi nitelediği kelimenin hemen yanına taşımak gerekir.

Doğru Örnekler:

  • A cat walking down the street was seen by the boy.
  • The boy, walking down the street , saw a cat.
  • As the boy was walking down the street, he saw a cat.

Bu düzeltilmiş cümlelerde niteleyicinin yerini değiştirerek, hangi eylemin hangi özneye ait olduğu net bir şekilde belirtilmiştir. İlk doğru örnekte “walking down the street” ifadesi doğrudan “a cat” kelimesinin yanına getirilerek kedinin yürüdüğü anlamı vurgulanmıştır. İkinci örnekte ise “The boy” öznesi niteleyicinin yanına getirilerek çocuğun yürüdüğü anlamı netleştirilmiştir. Bu, yanlış yerleştirilmiş niteleyicileri düzeltmenin temel prensibidir: niteleyiciyi, nitelediği kelimeye mümkün olduğunca yakın bir yere yerleştir.


Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyicilerin Türleri ve Örnekleri

Niteleyiciler (modifiers), farklı dilbilgisel yapılara sahip olabilir ve yanlış yerleştirildiklerinde, cümlenin anlamını nasıl bozduklarını anlamak için bu türleri tanımak önemlidir. İşte en yaygın niteleyici türleri ve yanlış kullanımlarına dair detaylı açıklamalar:

1. Edat Öbekleri (Prepositional Phrases)

Edat öbekleri, “in the car,” “on the table,” “with a heavy suitcase” gibi edatla başlayan kelime gruplarıdır. Bu öbekler, bir ismi veya fiili niteler. Yanlış yerleştirildiklerinde, sanki alakasız bir nesneyi niteliyormuş gibi görünebilirler, bu da cümlenin mantıksız olmasına neden olur.

  • Hatalı Örnek: I saw a man with a telescope standing on the hill.
    (Bir adam gördüm bir teleskopla tepede duran.)
    Bu hatalı cümlede, “with a telescope” (bir teleskopla) niteleyicisi, “man” (adam) yerine “standing on the hill” (tepede duran) eylemini niteliyormuş gibi bir izlenim yaratabilir. Okuyucu, sanki teleskopun tepede durduğunu düşünebilir.
  • Doğru Örnek: I saw a man standing on the hill with a telescope .
    (Teleskopla tepede duran bir adam gördüm.)
    Bu düzeltilmiş cümlede, “with a telescope” niteleyicisi, nitelediği “man” kelimesine daha yakındır, bu da anlamı netleştirir.

2. Fiilimsi Öbekleri (Participial Phrases)

Fiilimsi öbekleri, “-ing” veya “-ed” ile biten fiilimsilerle başlayan kelime gruplarıdır. Bunlar da yanlış yerleştirildiğinde, yanlış bir özneyi niteliyormuş gibi görünür.

  • Hatalı Örnek: The boy saw a cat walking down the street .
    (Çocuk, sokakta yürürken bir kedi gördü.)
    Burada “walking down the street” niteleyicisi, teorik olarak “cat” kelimesini nitelemelidir. Ancak cümlenin yapısı nedeniyle, sanki “boy” yürüyormuş gibi bir anlam da ortaya çıkabilir.
  • Doğru Örnek: Walking down the street , the boy saw a cat.
    ( Sokakta yürürken , çocuk bir kedi gördü.)
    Bu düzeltilmiş cümle, niteleyicinin hemen yanına “the boy” öznesini getirerek kimin yürüdüğünü net bir şekilde belirtir.

3. Sıfat Cümlecikleri (Adjective Clauses)

Sıfat cümlecikleri, “who,” “which,” veya “that” gibi bağlaçlarla başlayan ve bir ismi niteleyen yan cümlelerdir. Niteledikleri isimden uzak durduklarında, hangi ismi tanımladıkları belirsizleşir.

  • Hatalı Örnek: I bought a dog from a woman with brown spots .
    (Kahverengi benekli bir kadından köpek aldım.)
    Bu cümlede, “with brown spots” ifadesi “dog” (köpek) yerine “a woman” (bir kadın) kelimesini niteliyormuş gibi görünür.
  • Doğru Örnek: I bought a dog with brown spots from a woman.
    (Kahverengi benekli bir köpeği bir kadından aldım.)
    Bu düzeltme, niteleyiciyi doğrudan “dog” kelimesinin yanına taşıyarak kafa karışıklığını giderir.

4. Sınırlayıcı Kelimeler (Limiting Modifiers)

“Only,” “just,” “nearly,” “almost” gibi sınırlayıcı kelimelerin yeri, cümlenin anlamını büyük ölçüde etkiler. Bu kelimelerin yanlış yerleştirilmesi, tamamen farklı bir anlam ortaya çıkarabilir.

  • Hatalı Örnek: He almost failed all his classes.
    (O neredeyse tüm derslerinden kaldı.)
    Bu cümleden, “neredeyse” kelimesi, “tüm dersleri” değil de “kalma” eylemini niteliyormuş gibi bir anlam çıkabilir. Yani, kalmaya çok yakındı ama kalmadı.
  • Doğru Örnek: He failed almost all his classes.
    (O neredeyse tüm derslerinden kaldı.)
    Bu düzeltmede “almost” kelimesi, nitelediği “all his classes” ifadesinin hemen yanına getirilerek, derslerin çoğundan kaldığı anlamı netleşir.

Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyicileri Düzeltme Yöntemleri

Yanlış yerleştirilmiş niteleyicileri tespit etmek kadar, onları doğru şekilde düzeltmek de önemlidir. Temel kural, her zaman niteleyiciyi, nitelediği kelimeye veya ifadeye olabildiğince yakın bir konuma getirmektir. Bu basit prensibi uygulayarak, kafa karışıklığına neden olan cümleleri kolayca netleştirebilirsiniz. İşte bu hatayı gidermek için kullanabileceğin başlıca yöntemler:

  1. Niteleyiciyi, Nitelediği Kelimenin Hemen Yanına Taşıyın: Bu, en hızlı ve en etkili düzeltme yöntemidir. Cümle içindeki niteleyicinin konumunu değiştirerek, cümlenin mantığını yeniden kurarsınız. Amacın, niteleyicinin yanlışlıkla başka bir kelimeyi nitelemesini engellemektir.
    Hatalı Örnek: A man was running down the street in a red shirt.
    (Bu cümlede “in a red shirt” ifadesi, “street” kelimesini niteliyormuş gibi görünebilir.)
    Doğru Örnek: A man in a red shirt was running down the street.
    (Niteleyici, doğrudan “man” kelimesinin yanına getirilerek anlam netleştirilmiştir.)
  2. Cümleyi Tamamen Yeniden Yazın: Bazen, sadece niteleyicinin yerini değiştirmek yeterli olmayabilir. Cümle çok karmaşık bir yapıya sahipse, en iyi çözüm tüm cümleyi yeniden kurgulamaktır. Bu yöntem, özellikle birden fazla niteleyici içeren veya anlamı çok fazla karışmış cümleler için idealdir.
    Hatalı Örnek: I saw the car driving down the street with a flat tire.
    (Bu cümlede “with a flat tire” ifadesi, “street” kelimesini niteliyormuş gibi bir kafa karışıklığına neden olabilir.)
    Doğru Örnekler: I saw the car with a flat tire driving down the street. Veya The car with a flat tire was driving down the street when I saw it.
    (İlk düzeltme, niteleyiciyi “car” kelimesine yakınlaştırmıştır. İkinci düzeltme ise cümlenin yapısını tamamen değiştirerek anlamı garanti altına almıştır.)
  3. Giriş Öbeklerini (Introductory Phrases) Doğru Özneye Bağlayın: Özellikle cümlenin başında yer alan fiilimsi öbekleri gibi giriş niteleyicileri, kendilerinden hemen sonra gelen özneyi nitelemelidir. Eğer bu kurala uyulmazsa, cümle mantıksız bir hal alır ve sanki alakasız bir nesne eylem yapıyormuş gibi algılanır.
    Hatalı Örnek: Flying over the city , the buildings looked small.
    (Bu cümleden, sanki binalar şehrin üzerinde uçuyormuş gibi bir anlam çıkabilir.)
    Doğru Örnek: Flying over the city , we saw that the buildings looked small.
    (Burada “flying over the city” niteleyicisinden sonra gelen “we” öznesi, bu eylemi yapanın kim olduğunu netleştirir.)

Bu yöntemleri kullanarak, yazılı metinlerinizdeki kafa karıştırıcı niteleyici hatalarını kolayca düzeltebilir ve daha net, anlaşılır cümleler kurabilirsiniz. Her zaman niteleyicilerin “kime” veya “neye” ait olduğunu kontrol etmek, bu hatadan kaçınmanın en iyi yoludur.


Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyiciler Tablosu

Yanlış yerleştirilmiş niteleyiciler, cümlenin anlamını nasıl değiştirdiğini ve bu hataların nasıl düzeltilmesi gerektiğini daha net anlamak için, en sık karşılaşılan örnekleri aşağıdaki tabloda inceleyebilirsiniz. Bu tablo, hatalı cümle yapısını, doğru düzeltmesini ve hatanın nedenini özetleyerek konuyu pekiştirmenize yardımcı olacaktır.

Hata Türü Hatalı Örnek Doğru Örnek Düzeltme Açıklaması
Sıfat Cümleciği I found a dog for my sister with a broken leg . I found a dog with a broken leg for my sister. with a broken leg ” (bacağı kırık olan) niteleyici öbeği, “my sister” (kız kardeşim) yerine “a dog” (köpek) kelimesini nitelemelidir. Niteleyiciyi nitelediği kelimeye yaklaştırarak anlamı netleştirdik.
Edat Öbeği I bought a used car from a salesman with a dent in the fender . I bought a used car with a dent in the fender from a salesman. with a dent in the fender ” (çamurlukta göçük olan) ifadesi “a salesman” (satıcı) yerine “a used car” (ikinci el araba) kelimesini nitelemektedir. Niteleyiciyi “car” kelimesinin yanına taşıyarak hatayı giderdik.
Fiilimsi Öbeği The man saw the tree walking his dog . The man, walking his dog , saw the tree. walking his dog ” (köpeğini gezdirirken) fiilimsi öbeği, “the tree” (ağaç) yerine “the man” (adam) kelimesini nitelemelidir. Niteleyiciyi, eylemi gerçekleştiren özne olan “man” kelimesinin yanına yerleştirdik.
Sınırlayıcı Kelimeler He only ate half of the pizza. He ate only half of the pizza. only ” (sadece) kelimesi, “ate” (yedi) eylemi yerine “half of the pizza” (pizzanın yarısı) ifadesini sınırlamaktadır. Doğru yerde kullanıldığında, sadece pizzanın yarısını yediği, tamamını yemediği anlamı netleşir.

Bu tabloda da görebileceğiniz gibi, niteleyicinin yerini değiştirmek cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir. Bu yüzden yazarken niteleyicileri doğru kelime veya ifadenin yanına yerleştirmek, metinlerinizin anlaşılırlığı için hayati öneme sahiptir.


Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyiciler ile İlgili Sık Yapılan Hatalar

Yanlış yerleştirilmiş niteleyicilerle ilgili hatalar, genellikle konuşma dilinin rahatlığından ve yazı dilinin katı kurallarından kaynaklanır. Konuşurken, jestler, tonlama ve bağlam, cümlenin anlamını netleştirir, bu yüzden niteleyiciyi yanlış yere koymak genellikle bir kafa karışıklığına yol açmaz. Ancak yazılı dilde bu yardımcı unsurlar bulunmadığı için, cümle yapısı her şeyin anahtarıdır. İşte bu konuda en sık yapılan ve göz ardı edilen hatalar:

  1. Konuşma Dili Alışkanlıklarının Yazıya Aktarılması: Günlük hayatta “I saw a man with one eye named Mike” (Tek gözlü bir adam gördüm, adı Mike) gibi bir cümle kurmak mantıklı gelebilir. Ancak yazıda, “with one eye” (tek gözlü) niteleyici öbeği, “Mike” yerine “man” kelimesini nitelemelidir. Doğrusu “I saw a man named Mike with one eye ” şeklinde olmalıdır. Bu tür hatalar, okuyucunun cümlenin anlamını yanlış yorumlamasına neden olabilir.
  2. Sınırlayıcı Kelimelerin Yanlış Konumlandırılması: only ,” ” just ,” ” nearly ,” ” almost ” gibi sınırlayıcı zarfların yeri, cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir. Bu zarflar genellikle niteledikleri kelimeden önce gelmelidir.
    Hatalı: “She almost failed the exam.” (Neredeyse sınavdan kaldı – ama kalmadı.)
    Doğru: “She failed almost the entire exam.” (Sınavın neredeyse tamamından kaldı.)
    İlk cümlede “almost”, “failed” kelimesini nitelerken, ikinci cümlede “almost”, “the entire exam” ifadesini nitelemektedir. Bu ince fark, iki cümlenin de anlamını kökten değiştirir ve bu tür bir hatayı yapmak oldukça yaygındır.
  3. Giriş Niteleyicilerinin Özneye Uymaması: Cümlenin başında yer alan fiilimsi öbekleri gibi niteleyiciler, cümlenin hemen ardından gelen özneyi niteler. Bu kurala dikkat etmemek, gülünç veya mantıksız durumlar ortaya çıkarabilir.
    Hatalı: Driving down the street , a dog suddenly appeared in front of me.” (Sokakta araba sürerken, aniden önümde bir köpek belirdi.)
    Bu cümleden, sanki köpeğin araba sürüyormuş gibi bir anlam çıkabilir. Doğrusu, ” Driving down the street , I saw a dog suddenly appear in front of me.” şeklinde olmalıdır.

Bu hatalardan kaçınmak için, yazdığınız her niteleyicinin hangi kelimeyi veya ifadeyi tanımladığından emin olmalı ve onu doğru konumda kullanmalısınız. Metinlerinizi gözden geçirirken bu noktalara dikkat etmek, dilbilgisi becerilerinizi büyük ölçüde geliştirecektir.


Yanlış Yerleştirilmiş Niteleyiciler ile İlgili Örnek Cümleler

  • I found a letter while walking to school from my friend..
    Arkadaşımdan, okula yürürken bir mektup buldum. (Yanlış) .
  • While walking to school , I found a letter from my friend..
    Okula yürürken , arkadaşımdan bir mektup buldum. (Doğru) .
  • We saw a dog with a wagging tail on the street..
    Sokakta, kuyruk sallayan bir köpek gördük. (Doğru) .
  • We saw a dog on the street with a wagging tail .
    Sokakta bir köpek gördük kuyruk sallayan . (Yanlış – “street” kelimesini nitelediği izlenimini verebilir.)
  • The man gave the book to the woman he bought it from yesterday ..
    Adam, kitabı dün satın aldığı kadına verdi. (Doğru) .
  • The man gave the book he bought it from yesterday to the woman..
    Adam, dün satın aldığı kitabı kadına verdi. (Yanlış) .
  • She ate the sandwich with her hands ..
    Sandviçi elleriyle yedi. (Doğru) .
  • She ate the sandwich on the bus with her hands ..
    Sandviçi otobüste elleriyle yedi. (Doğru) .
  • Driving to work , a deer suddenly appeared on the road.
    İşe arabayla giderken , yolda aniden bir geyik belirdi. (Yanlış – sanki geyik araba kullanıyormuş gibi bir anlam çıkabilir.)
  • As I was driving to work , a deer suddenly appeared on the road..
    İşe arabayla giderken , yolda aniden bir geyik belirdi. (Doğru) .
  • The woman served a pie to the guests covered in whipped cream .
    Kadın, misafirlere üzeri krem şantili bir turta servis etti. (Yanlış – sanki misafirlerin üzeri krem şantili gibi bir anlam çıkabilir.)
  • The woman served a pie covered in whipped cream to the guests..
    Kadın, üzeri krem şantili bir turtayı misafirlere servis etti. (Doğru) .
  • He nearly missed the train..
    Trenini neredeyse kaçırdı. (Doğru) .
  • He missed the train nearly ..
    Trenini kaçırdı neredeyse . (Yanlış) .
  • I saw an accident walking home .
    Eve yürürken bir kaza gördüm. (Yanlış – sanki kaza yürüyormuş gibi bir anlam çıkabilir.)

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın