İngilizce’de İngiliz ve Amerikan Yazımı – British vs. American Spelling in English

İngilizce, dünya genelinde yaygın olarak konuşulan ve yazılan bir dil olmasına rağmen, özellikle İngiliz İngilizcesi (British English) ve Amerikan İngilizcesi (American English) arasında belirgin yazım farklılıkları bulunmaktadır. Bu farklılıklar, dilin tarihsel gelişiminden, coğrafi ayrılıklardan ve kültürel etkileşimlerden kaynaklanmaktadır. İngilizce’nin küresel bir dil olması, bu yazım farklılıklarının anlaşılmasını ve doğru bir şekilde uygulanmasını zorunlu kılmaktadır . Bu rehber, bu iki ana lehçe arasındaki temel yazım farklılıklarını derinlemesine inceleyerek, her iki yazım stilini de doğru ve bilinçli bir şekilde kullanabilmeniz için size kapsamlı bilgi sunmayı amaçlamaktadır.

İngiliz ve Amerikan yazımı arasındaki farklar genellikle tek tek kelimelerde veya belirli soneklerde kendini gösterir. Bu farklılıklar, bazen sadece bir harf değişikliğiyle sınırlı kalırken, bazen de kelimenin tamamen farklı bir formda yazılmasına yol açabilir. Bu durum, özellikle uluslararası iletişimde, akademik yazımda veya belirli bir coğrafi bölgenin standartlarına uygun yazım gerektiren metinlerde büyük dikkat ve özen gerektirir . Bir metinde hem İngiliz hem de Amerikan yazım kurallarını karıştırmak, profesyonel olmayan bir izlenim yaratabilir ve okuyucunun kafasını karıştırabilir.

Bu farklılıkların kökeni, büyük ölçüde 18. yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri’nin bağımsızlığını kazanması ve sonrasında kendi kültürel kimliğini oluşturma çabalarına dayanır. Amerikalı sözlükbilimci Noah Webster, Amerikan İngilizcesi’ni İngiliz İngilizcesi’nden ayırmak ve daha basitleştirmek amacıyla önemli değişiklikler önermiştir. Webster’ın amacı, yazımı daha fonetik hale getirmek, bazı gereksiz harfleri çıkarmak ve dili Amerikalıların günlük kullanımı için daha erişilebilir kılmaktı. Örneğin, Fransızca’dan geçen bazı kelimelerdeki “u” harfinin gereksiz olduğunu düşünüyordu. Bu çabalar, günümüzdeki Amerikan yazım kurallarının temelini oluşturmuş ve İngiliz İngilizcesi’nden farklılaşma sürecini hızlandırmıştır. Bu tarihsel süreç, günümüzdeki yazım farklılıklarının nedenlerini anlamak için önemlidir.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.


Temel Farklılıklar ve Kategorileri

İngiliz ve Amerikan yazımı arasındaki farklılıkları anlamak ve akılda tutmak için bu farkları belirli kategorilere ayırmak son derece faydalı olacaktır. Bu kategoriler, genellikle belirli seslerin veya kelime yapılarının farklı şekillerde temsil edilmesiyle ilgilidir. İşte bu temel farklılıkları gösteren bazı önemli kategoriler ve her birine ilişkin detaylı açıklamalar:

-our ve -or Sonekleri: En Bilinen Farklılık

Bu, İngiliz ve Amerikan yazımı arasındaki belki de en yaygın ve belirgin farklılıklardan biridir. İngiliz İngilizcesi’nde Latince kökenli bazı kelimelerde özellikle “-our” soneki kullanılırken, Amerikan İngilizcesi’nde bu kelimeler genellikle “u” harfi atılarak “-or” ile biter. Bu farklılık, kelimenin telaffuzunu hiçbir şekilde etkilemez; sadece yazımında önemli bir değişiklik yaratır. Bu durum, özellikle kelimenin kökenindeki Latince “ōr” sesinin İngiliz İngilizcesi’nde “ou” olarak, Amerikan İngilizcesi’nde ise “o” olarak temsil edilmesiyle ilgilidir.

  • İngiliz İngilizcesi Örnekleri: colour (renk), favour (iyilik), neighbour (komşu), honour (onur), labour (işgücü), behaviour (davranış), flavour (lezzet), humour (mizah), clamour (gürültü), parlour (salon)
  • Amerikan İngilizcesi Örnekleri: color, favor, neighbor, honor, labor, behavior, flavor, humor, clamor, parlor

Ancak, bu kuralın bazı önemli istisnaları da mevcuttur. Örneğin, “glamour” kelimesi hem İngiliz hem de Amerikan İngilizcesi’nde “-our” ile biter. Benzer şekilde, “senator”, “doctor”, “governor” gibi doğrudan Latince’den alınmış veya Latince “ōr” son ekiyle biten kelimeler her iki lehçede de “-or” ile yazılır çünkü bu kelimeler İngiliz İngilizcesi’nin ses sistemine özgü bir “u” eklemesini gerektirmemiştir. Bu istisnalara dikkat etmek, yazımınızda tutarlılığı sağlamak açısından önemlidir.

-re ve -er Sonekleri: Fransızca Etkisi

Bir diğer yaygın farklılık ise, kelimelerin sonundaki “-re” ve “-er” kullanımıdır. İngiliz İngilizcesi’nde Fransızca kökenli bazı kelimelerde bu son ek “-re” olarak korunurken, Amerikan İngilizcesi’nde bu kelimeler genellikle ses uyumuna göre “-er” olarak yazılır. Bu değişim de telaffuzda genellikle bir fark yaratmaz ancak kelimenin yazımını doğrudan etkiler.

  • İngiliz İngilizcesi Örnekleri: centre (merkez), theatre (tiyatro), metre (metre), litre (litre), fibre (lif), calibre (kalibre), manoeuvre (manevra), sombre (kasvetli)
  • Amerikan İngilizcesi Örnekleri: center, theater, meter, liter, fiber, caliber, maneuver, somber

Bu kuralın da elbette bazı istisnaları vardır ve bazı kelimelerde her iki lehçede de aynı yazım kullanılabilir. Örneğin, “massacre” (katliam) kelimesi her iki lehçede de “-re” ile biter. Ayrıca, kelimenin kökeni veya belirli bir İngilizce kelimesinin farklı kullanımları bu kuralın uygulanışını etkileyebilir. Örneğin, “diameter” (çap) kelimesi her iki lehçede de “-er” ile biter çünkü bu kelime doğrudan Yunanca’dan İngilizce’ye geçmiştir ve Fransızca etkisine sahip değildir.

-ize ve -ise Sonekleri: Oxford Tercihi ve Karışıklık

Bu konuda biraz karmaşıklık ve tartışma mevcuttur. İngiliz İngilizcesi’nde hem “-ize” hem de “-ise” sonekleri teknik olarak kullanılabilirken, Amerikan İngilizcesi’nde genellikle sadece “-ize” tercih edilir. Bu durum, özellikle fiillerde ve bu fiillerden türetilen isimlerde (nominalization) karşımıza çıkar. İngiliz İngilizcesi’nde, Oxford Üniversitesi Yayınları (Oxford University Press) gibi bazı saygın kurumlar, kelimenin Yunanca kökenini esas alarak “-ize” kullanımını tercih ederken, diğerleri (özellikle “Collins English Dictionary” gibi sözlükler) “-ise” kullanımını benimsemiştir. Bu farklılık, İngiliz İngilizcesi içinde bile bir çeşitlilik yaratır.

  • İngiliz İngilizcesi Örnekleri: organize / organise (organize etmek), realize / realise (fark etmek), apologize / apologise (özür dilemek), analyse (fiil – analiz etmek), paralysed (sıfat – felçli), industrialise / industrialize (sanayileştirmek)
  • Amerikan İngilizcesi Örnekleri: organize, realize, apologize, analyze (fiil), paralyzed (sıfat), industrialize

Genel kural olarak, eğer kelime Yunanca kökenli bir fiil son eki olan “-izo”dan geliyorsa, “-ize” tercih edilmesi etimolojik olarak daha doğrudur. Ancak, Fransızca kökenli kelimelerde “-ise” kullanımı yaygındır ve İngiliz İngilizcesi’nde kabul görmüştür. Amerikan İngilizcesi ise bu etimolojik ayrımı yapmadan genellikle “-ize”ı standartlaştırılmıştır. Bu nedenle, akademik yazımda veya belirli yayın standartlarına uyum sağlamanız gerektiğinde bu ayrıma dikkat etmek ve yayınınızın veya kurumunuzun tercih ettiği stile uygun hareket etmek büyük önem taşır. Çoğu modern İngiliz İngilizcesi metninde her iki form da görülebilir, ancak tutarlılık yine de esastır.

Çift Ünsüz Harfler: Vurgu ve Kural Farklılıkları

Fiillerin sonuna -ed (geçmiş zaman ve geçmiş ortaç) veya -ing (şimdiki zaman ortaç ve isim-fiil) gibi ekler geldiğinde çift ünsüz kullanımı konusunda önemli farklılıklar görülebilir. Özellikle tek heceli veya son hecede vurgulu olan fiillerde bu durum ortaya çıkar.

  • İngiliz İngilizcesi Örnekleri: travel -> travelled, travelling (seyahat etmek); cancel -> cancelled, cancelling (iptal etmek); jewel -> jewellery (mücevher); program -> programmed, programming (programlamak)
  • Amerikan İngilizcesi Örnekleri: travel -> traveled, traveling; cancel -> canceled, canceling; jewel -> jewelry; program -> programmed, programing

Bu farklılık genellikle fiilin son hecesindeki vurguyla ilgilidir. İngiliz İngilizcesi, fiilin sonu bir sessiz harf + sesli harf + sessiz harf ile bitiyorsa ve son hece vurgulu ise son ünsüzü çiftlemeyi tercih eder. Ancak, vurgunun nerede olduğuna bakılmaksızın bazı fiillerde de (örneğin “travel”) çiftleme eğilimi gösterir. Amerikan İngilizcesi ise genellikle sadece son hecede vurgu varsa ve kelime tek heceliyse son ünsüzü çiftlemeyi tercih eder. Ancak, bu kuralın da istisnaları vardır ve bazı kelimelerde her iki lehçede de aynı yazım kullanılabilir (örn. “committed” – adamak, “stopped” – durmak, “occurred” – meydana gelmek). Bu tür kelimelerde her iki lehçe de son ünsüzü çiftler çünkü son hece vurguludur. Fiillerden türeyen isimlerde de benzer çift ünsüz farklılıkları görülebilir (örn. “modeller” – İngiliz İngilizcesi, “modeler” – Amerikan İngilizcesi).


Diğer Yaygın Yazım Farklılıkları

Yukarıda belirtilen ana kategorilerin dışında, İngiliz ve Amerikan yazımı arasında tekil kelimelerde ve belirli eklerde ortaya çıkan başka farklılıklar da bulunmaktadır. Bu farklılıklar, bazen sadece bir harfin değişmesiyle veya tamamen farklı bir kelime formunun kullanılmasıyla kendini gösterebilir.

-ence ve -ense Sonekleri

Bazı isimlerde, özellikle fiillerden türeyen isimlerde, İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasında farklı sonek kullanımları görülebilir. İngiliz İngilizcesi genellikle “-ence” ile biterken, Amerikan İngilizcesi’nde “-ense” tercih edilebilir.

  • İngiliz İngilizcesi: defence, offence, pretence
  • Amerikan İngilizcesi: defense, offense, pretense

Ancak, her iki lehçede de “-ence” ile biten birçok kelime vardır (örneğin, “difference”, “influence”). Bu nedenle, bu kuralın belirli kelimelerle sınırlı olduğunu ve genel bir kural olmadığını unutmamak önemlidir.

-ogue ve -og Sonekleri

Yunanca kökenli bazı kelimelerde, İngiliz İngilizcesi “-ogue” ile biterken, Amerikan İngilizcesi genellikle “-og” kullanır. Bu, özellikle “catalogue” gibi kelimelerde belirgindir.

  • İngiliz İngilizcesi: analogue, catalogue, dialogue, monologue, programme
  • Amerikan İngilizcesi: analog, catalog, dialog, monolog, program

“Programme” kelimesi ise hem televizyon/radyo programı anlamında hem de genel bir plan/program anlamında İngiliz İngilizcesi’nde “-mme” ile biterken, Amerikan İngilizcesi’nde her iki durumda da “program” olarak yazılır.

Tek Harf Farklılıkları

Bazı kelimelerde sadece tek bir harf farkı bulunur. Bu tür farklılıklar, genellikle kelimenin kökeni veya tarihsel dil gelişimiyle ilgilidir.

  • İngiliz İngilizcesi: aeroplane, encyclopaedia, haemorrhage, faeces
  • Amerikan İngilizcesi: airplane, encyclopedia, hemorrhage, feces

Bu gibi durumlarda, hangi lehçenin kullanıldığına dikkat etmek ve tutarlı olmak önemlidir. Özellikle akademik veya profesyonel yazımda bu tür küçük farklar bile önemli görülebilir.

Geçmiş Zaman ve Ortaç (-ed) Formları

Bazı fiillerin geçmiş zaman ve geçmiş ortaç (past participle) formlarında da farklılıklar görülebilir. Özellikle düzensiz fiillere benzer şekilde oluşan bazı fiillerde bu durum geçerlidir.

  • İngiliz İngilizcesi: learnt, dreamt, burnt, spoilt
  • Amerikan İngilizcesi: learned, dreamed, burned, spoiled

Bu kelimeler, her iki lehçede de düzenli “-ed” formuyla da kullanılabilir (learned, dreamed vb.) ancak İngiliz İngilizcesi’nde “-t” ile biten formlar daha yaygındır. Bu durum, özellikle konuşma dilinde veya edebi metinlerde karşınıza çıkabilir.

Kısaltmalar ve Birleşik Kelimeler

Kısaltmalarda ve birleşik kelimelerin yazımında da zaman zaman farklılıklar ortaya çıkar. Örneğin, “T-shirt” gibi birleşik kelimeler İngiliz İngilizcesi’nde tire ile yazılırken, Amerikan İngilizcesi’nde tire kullanılmadan “Tshirt” olarak görülebilir. Ancak bu alandaki kurallar zamanla değişebilir ve her iki lehçede de farklı varyasyonlar kabul edilebilir.


İngiliz ve Amerikan Yazımı Tablosu

Aşağıdaki tablo, İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasındaki yaygın yazım farklılıklarını özetlemektedir. Bu tablo, hızlı bir başvuru kaynağı olarak kullanılabilir.

İngiliz İngilizcesi Amerikan İngilizcesi Açıklama
colour color -our / -or farklılığı
centre center -re / -er farklılığı
organise / organize organize -ise / -ize farklılığı
travelled traveled Çift ünsüz kullanımı
defence defense -ence / -ense farklılığı
catalogue catalog -ogue / -og farklılığı
aeroplane airplane Tek harf farklılığı
learnt learned Geçmiş zaman formu
jewellery jewelry Çift ünsüz kullanımı (isimler)
licence (isim) license (isim & fiil) İsim ve fiil yazım farklılığı
practise (fiil) practice (isim & fiil) İsim ve fiil yazım farklılığı
dialogue dialog -ogue / -og farklılığı
pyjamas pajamas Kelime farklılığı
tyre tire Kelime farklılığı

Yazım Seçiminde Tutarlılık

Hangi İngilizce yazım stilini kullanacağınıza karar verirken tutarlılık en önemli faktördür . Bir metin içinde hem İngiliz hem de Amerikan yazım kurallarını karıştırmak, okuyucu için kafa karıştırıcı olabilir ve yazım kalitesini düşürebilir. Özellikle akademik makaleler, resmi belgeler veya yayınlar hazırlarken, belirli bir yayın standardına veya hedef kitleye uygun bir yazım stili seçmek ve buna sadık kalmak kritik öneme sahiptir.

Uluslararası bir kitleye hitap ediyorsanız veya belirli bir standart belirtilmemişse, genellikle en yaygın kullanılan stili seçmek veya her iki lehçenin de anlayabileceği ortak formları tercih etmek akıllıca olacaktır. Birleşik Krallık’ta veya Avustralya, Yeni Zelanda gibi İngiliz İngilizcesi’nin baskın olduğu bölgelerde yayın yapıyorsanız İngiliz yazımını, Amerika Birleşik Devletleri veya Kanada’da yayın yapıyorsanız Amerikan yazımını tercih etmelisiniz. Birçok kelime işlemci programı (Microsoft Word, Google Docs vb.) ve web tarayıcısı, yazım denetimi ayarlarında İngiliz veya Amerikan İngilizcesi’ni seçme olanağı sunar, bu da tutarlılığı korumanıza yardımcı olabilir.


İngiliz ve Amerikan Yazımında Sık Yapılan Hatalar

İngiliz ve Amerikan İngilizcesi arasındaki yazım farklılıkları, ana dili İngilizce olmayan öğrenciler ve hatta ana dili İngilizce olan kişiler için bile sıkça hata yapılan bir alan olabilir. Bu hatalar genellikle iki farklı lehçenin kurallarının istemeden karıştırılmasından kaynaklanır. İşte bu yazım farklılıkları konusunda en sık yapılan hatalar ve bunlardan nasıl kaçınılacağına dair bazı önemli noktalar:

1. Tutarlılık Eksikliği

Belki de en büyük hata, bir metin içinde hem İngiliz hem de Amerikan yazım kurallarını karışık bir şekilde kullanmaktır . Örneğin, bir yerde “colour” yazıp başka bir yerde “center” kullanmak, metnin profesyonelliğini zedeler ve okuyucu için kafa karıştırıcı olur. Özellikle uzun metinlerde veya birden fazla yazarın çalıştığı projelerde bu durum daha da belirginleşebilir. Çözüm: Bir metne başlamadan önce hangi lehçeyi kullanacağınıza karar verin ve buna baştan sona sadık kalın. Çoğu kelime işlemci programı (Microsoft Word, Google Docs) ve yazım denetleme aracı, hangi İngilizce lehçesini kullanacağınızı ayarlamanıza olanak tanır. Bu özelliği kullanarak tutarlılığı sağlayabilirsiniz.

2. “-ize” ve “-ise” Karışıklığı

Yukarıda da bahsedildiği gibi, İngiliz İngilizcesi’nde hem “-ize” hem de “-ise” son ekleri kullanılabilirken (genellikle Oxford tercihi “-ize” iken diğerleri “-ise” kullanır), Amerikan İngilizcesi sadece “-ize”ı tercih eder. Bu durum, İngiliz İngilizcesi kullananlar arasında bile kafa karışıklığına yol açabilir. En sık yapılan hata, Amerikan İngilizcesi’nin sadece “-ize” kullanmasından dolayı İngiliz İngilizcesi’nde “-ise” kullanımının tamamen yanlış olduğunu düşünmektir. Çözüm: Eğer İngiliz İngilizcesi kullanıyorsanız, yayınınızın veya bağlı olduğunuz kurumun tercihini öğrenin ve buna göre hareket edin. Genel bir kural olarak, eğer Amerikan İngilizcesi kullanıyorsanız daima “-ize” tercih edin.

3. Yanlış Çift Ünsüz Kullanımı

Fiillerin -ed veya -ing eki alırken son ünsüzün çiftlenmesi konusu da sıkça hata yapılan bir alandır. İngiliz İngilizcesi genellikle daha fazla durumda çiftleme yaparken (örn. “travelled”, “cancelled”), Amerikan İngilizcesi sadece belirli koşullarda (genellikle vurgulu hecelerde) çiftleme yapar (örn. “traveled”, “canceled”). “Commit”, “stop”, “refer” gibi fiillerde her iki lehçe de son ünsüzü çiftler (“committed”, “stopped”, “referred”), bu da kuralı daha da karmaşık hale getirebilir. Çözüm: Her iki lehçenin çift ünsüz kurallarını iyi anlayın ve kelime kelime öğrenmek yerine, genel prensipleri kavramaya çalışın. Şüpheye düştüğünüzde, güvenilir bir sözlüğe başvurun.

4. Soneklerdeki Küçük Farkları Gözden Kaçırmak

“-ence” ve “-ense”, “-ogue” ve “-og”, veya “ae” ve “e” (örn. haemorrhage/hemorrhage) gibi daha az belirgin olan sonek farklılıkları da sıkça göz ardı edilir. Bu küçük farklılıklar, metnin genel kalitesi üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, “defence” (İngiliz İngilizcesi) ve “defense” (Amerikan İngilizcesi) arasındaki farkın gözden kaçırılması yaygındır. Çözüm: Kelimelerin yazımını öğrenirken hangi lehçeye ait olduğunu da not alın. Özellikle sık kullandığınız kelimelerin her iki lehçedeki yazımını bilmek, bu tür hatalardan kaçınmanıza yardımcı olacaktır.

5. Diyalektik Farkları Dikkate Almamak

Bazı durumlarda, bir kelimenin yazımı değil, doğrudan kelimenin kendisi farklılık gösterebilir (örneğin İngiliz İngilizcesi’nde “lift” yerine Amerikan İngilizcesi’nde “elevator” kullanılması). Bu durum yazım hatası olmasa da, belirli bir lehçeye alışkın bir okuyucu için garip veya yanlış gelebilir. Çözüm: Hedef kitlenizin hangi İngilizce lehçesini kullandığını göz önünde bulundurun. Eğer uluslararası bir kitleye yazıyorsanız, her iki lehçenin de anlayabileceği kelimeleri tercih etmeye çalışın veya belirli bir lehçeyi baştan seçerek metninizi buna göre ayarlayın.


İngiliz ve Amerikan Yazımı ile İlgili Örnek Cümleler

  • The artist used a vibrant colour in her painting..
    Ressam, tablosunda canlı bir renk kullandı. .
  • Please meet me at the city centre after work..
    İşten sonra şehir merkezinde benimle buluş. .
  • The company decided to organise a charity event..
    Şirket, bir hayır etkinliği düzenlemeye karar verdi. .
  • We travelled across Europe last summer..
    Geçen yaz Avrupa’yı seyahat ettik . .
  • The country’s defence system is very strong..
    Ülkenin savunma sistemi çok güçlü. .
  • She looked through the book catalogue to find a new novel..
    Yeni bir roman bulmak için kitap kataloğuna baktı. .
  • The child dreamed of flying in an aeroplane ..
    Çocuk, bir uçakta uçmayı hayal etti. .
  • They learnt a lot during their trip to London..
    Londra gezileri sırasında çok şey öğrendiler . .
  • She wore beautiful jewellery to the ball..
    Baloya güzel mücevherler taktı. .
  • You need a valid licence to drive a car..
    Araba kullanmak için geçerli bir ehliyete ihtiyacın var. .
  • You should practise your English every day..
    Her gün İngilizceni pratik yapmalısın . .
  • The dialogue in the play was very engaging..
    Oyunun diyaloğu çok sürükleyiciydi. .
  • He changed into his pyjamas before going to bed..
    Yatmadan önce pijamalarını giydi. .
  • The car had a flat tyre on the side of the road..
    Arabanın yol kenarında patlak bir lastiği vardı. .
  • The play was performed at the theatre downtown..
    Oyun şehir merkezindeki tiyatroda sahnelendi. .

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın