İngilizce’de Sıfat-fiil, Mutlak ve Açımlayıcı İfadeler – Participial, Absolute, and Appositive Phrases in English

İngilizce cümle yapılarını zenginleştiren ve daha detaylı bilgi sunan ileri düzey ifade türleri arasında sıfat-fiil, mutlak ve açımlayıcı ifadeler bulunur. Bu ifadeler, ana cümlenin akışını bozmadan ek açıklamalar, nitelendirmeler veya bağlam sağlamak için kullanılır. Anlamları ve kullanımları bazen birbirine karışabilse de, her birinin kendine özgü bir yapısı ve amacı vardır. Bu ifadeleri doğru bir şekilde anlamak ve kullanmak, yazılı ve sözlü İngilizcenizi bir üst seviyeye taşıyacaktır.

Bu üç ifade türü, cümlelere çeşitlilik katarak daha akıcı ve etkileyici bir anlatım sağlar. Bir sıfat-fiil ifadesi bir ismi eylem yoluyla nitelerken, mutlak ifadeler ana cümleden bağımsız bir bağlam veya neden sunar. Açımlayıcı ifadeler ise bir ismi yeniden adlandırarak veya açıklayarak okuyucuya ek bilgi verir. Bu bölümde, her bir ifade türünün yapılarını, işlevlerini ve İngilizce cümleler içindeki kullanımını ayrıntılı örneklerle ele alacağız.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.


Sıfat-fiil, Mutlak ve Açımlayıcı İfadeler Tablosu

Aşağıdaki tablo, İngilizcedeki sıfat-fiil (Participial), mutlak (Absolute) ve açımlayıcı (Appositive) ifadelerinin temel özelliklerini, tanımlarını ve örneklerini özetlemektedir:

İfade Tipi Tanım Yapı Cümledeki İşlevi
Sıfat-fiil (Participial) İfadesi Bir sıfat-fiille (present participle -ing veya past participle -ed/-en) başlayan ve bir sıfat gibi işlev görerek bir isim veya zamiri niteleyen kelime grubudur. Cümleye ek bilgi katarken eylemi de belirtir. Present Participle (fiil + -ing) veya Past Participle (fiilin 3. hali) + nesne/niteleyiciler. Bir isim veya zamiri niteleyen bir sıfat gibi işlev görür.
Mutlak İfade (Absolute Phrase) Genellikle bir isim ve bir sıfat-fiil (veya edat ifadesi) içeren, ana cümleden bağımsız bir fikir belirten kelime grubudur. Ana cümleyi daha fazla detay, bağlam veya neden belirterek zenginleştirir. Kendine ait bir öznesi olsa da, ana cümlenin fiiliyle doğrudan ilişkili değildir. İsim + sıfat-fiil ifadesi (veya edat ifadesi). Tüm cümleyi veya cümlenin bir kısmını niteler; genellikle bir açıklama veya ek bağlam sunar.
Açımlayıcı (Appositive) İfade Bir isim veya zamiri yeniden adlandıran veya açıklayan bir isim ifadesidir. Genellikle açıklanan isimden hemen sonra gelir ve ek bilgi sağlar. İsim ifadesi (genellikle virgüller arasına alınır). Cümledeki bir ismi veya zamiri açıklar veya tanımlar.

Sıfat-fiil İfadeleri (Participial Phrases)

Sıfat-fiil ifadeleri, bir sıfat-fiil (verb-ing veya verb-ed formunda bir fiil) ile başlayan ve bu sıfat-fiili niteleyen kelimelerden oluşan ifade türleridir. Cümlede sıfat gibi görev yaparak bir isim veya zamiri nitelerler. Sıfat-fiil ifadeleri genellikle virgüllerle ana cümleden ayrılır. İki tür sıfat-fiil vardır: şimdiki zaman sıfat-fiilleri (-ing ile bitenler) ve geçmiş zaman sıfat-fiilleri (-ed, -en veya düzensiz fiil çekimleriyle bitenler).

Şimdiki Zaman Sıfat-fiil İfadeleri (Present Participial Phrases)

Şimdiki zaman sıfat-fiil ifadeleri, fiilin -ing takısı almış haliyle başlar ve bu eylemin eş zamanlı olduğunu veya süregelen bir durumu ifade eder. Nitelediği isim veya zamirden hemen önce veya sonra gelebilirler. Bu ifadeler, ana cümledeki bir eylemle aynı anda gerçekleşen başka bir eylemi veya bir durumun açıklamasını sunar.

Örneğin: Running quickly , the boy caught the ball. (Hızla koşan çocuk, topu yakaladı.) Burada “Running quickly” ifadesi, “the boy” ismini niteleyerek, onun hızla koştuğunu belirtir.

Geçmiş Zaman Sıfat-fiil İfadeleri (Past Participial Phrases)

Geçmiş zaman sıfat-fiil ifadeleri, fiilin -ed, -en veya düzensiz fiillerin üçüncü haliyle başlar ve genellikle bir eylemin tamamlandığını veya bir durumun pasif olarak etkilendiğini ifade eder. Tıpkı şimdiki zaman sıfat-fiil ifadeleri gibi, niteledikleri isim veya zamirden önce veya sonra kullanılabilirler ve genellikle virgülle ayrılırlar.

Örneğin: Broken by the storm , the tree fell down. (Fırtına tarafından kırılan ağaç, devrildi.) Burada “Broken by the storm” ifadesi, “the tree” ismini niteler ve ağacın pasif olarak etkilendiğini gösterir.

Sıfat-fiil İfadelerinin Cümledeki Görevleri ve Konumu

Sıfat-fiil ifadeleri, niteledikleri isim veya zamirin hemen öncesine veya sonrasına yerleştirilebilir. Konumu, cümlenin anlamını etkileyebilir. Eğer sıfat-fiil ifadesi ana cümlenin başında yer alıyorsa, genellikle tüm cümleyi niteler veya ana eylemin nasıl gerçekleştiğini açıklar. Cümlenin ortasında veya sonunda yer aldığında ise, doğrudan nitelediği isim veya zamiri açıklar.

Yanlış yerleştirilmiş sıfat-fiil ifadeleri (dangling participles) anlam karışıklığına yol açabilir. Bu nedenle, sıfat-fiil ifadesinin açıkça hangi kelimeyi nitelediği belli olmalıdır.


Mutlak İfadeler (Absolute Phrases)

İngilizce dilbilgisinde, cümlelere zenginlik ve detay katmanın etkili yollarından biri de mutlak ifadeler (absolute phrases) kullanmaktır. Mutlak ifadeler, ana cümleden dilbilgisel olarak bağımsız olmalarına rağmen, ona önemli bir ek bağlam veya açıklama sağlayan sözcük gruplarıdır. Genellikle bir olayın nedenini, zamanını, koşulunu veya ana eyleme eşlik eden bir durumu betimlemek için kullanılırlar. Adından da anlaşılacağı gibi, bu ifadeler kendi içlerinde bir bütünlük ve bağımsızlık taşır; yani ana cümlenin fiiline doğrudan bağlı değildirler ve cümlenin temel anlamını değiştirmeden çıkarılabilirler, ancak çıkarıldıklarında detay kaybına yol açarlar.

Mutlak İfadelerin Yapısı ve Oluşumu

Mutlak ifadeler, belirli bir yapıya sahip, kendi içlerinde bir özneleri (bir isim veya zamir) ve bu özneyi niteleyen bir sıfat-fiili (veya bazen bir sıfat ya da isim) içeren cümle parçalarıdır. En yaygın yapıları şöyledir:

  1. İsim/Zamir + Şimdiki Zaman Sıfat-fiili (-ing formu): Bu yapı, mutlak ifadenin öznesinin aynı anda gerçekleşen bir eylemi yaptığını gösterir.
    • Örnek: The sun shining brightly , we decided to go for a picnic.
      (Güneş parlak bir şekilde parladığı için pikniğe gitmeye karar verdik.)
    • Açıklama: Burada “The sun” özne, “shining” ise şimdiki zaman sıfat-fiilidir. Güneşin parlama eylemi, pikniğe gitme eylemiyle eş zamanlıdır ve nedenini açıklar.
  2. İsim/Zamir + Geçmiş Zaman Sıfat-fiili (-ed, -en veya düzensiz fiil formu): Bu yapı, mutlak ifadenin öznesinin bir eylemden etkilendiğini veya bir eylemin tamamlandığını belirtir. Genellikle pasif bir anlam taşır.
    • Örnek: His homework finished , John went out to play.
      (Ödevi bittiği için John oynamaya dışarı çıktı.)
    • Açıklama: “His homework” özne, “finished” ise geçmiş zaman sıfat-fiilidir. Ödevin bitmiş olma durumu, John’un dışarı çıkmasının koşuludur.
  3. İsim/Zamir + Sıfat (veya Sıfat İfadesi): Nadiren de olsa, mutlak ifadeler bir sıfat veya sıfat ifadesi içerebilir.
    • Örnek: His face pale with fear , he couldn’t speak.
      (Yüzü korkudan solgun olduğu için konuşamadı.)
    • Açıklama: “His face” özne, “pale with fear” ise sıfat ifadesidir. Bu ifade, konuşamama durumunun nedenini açıklayan bir durum betimlemesidir.
  4. İsim/Zamir + İsim (veya İsim İfadesi): Çok daha nadir durumlarda, bir isim veya isim ifadesi de kullanılabilir.
    • Örnek: A true scholar , he dedicated his life to research. (Gerçek bir bilgin olarak hayatını araştırmaya adadı.)
    • Açıklama: Bu yapı daha çok açımlayıcı ifadelere benzese de, ana cümleden virgüle ayrılmasıyla mutlak ifade özelliği kazanabilir. Ancak bu kullanım yaygın değildir ve genellikle açımlayıcı ifade olarak sınıflandırılır.

Mutlak ifadelerin en belirgin özelliği, kendi içlerinde bir fiile sahip olmalarına rağmen (sıfat-fiil formuyla), ana cümlenin fiiline doğrudan bir nesne, tamamlayıcı veya zarf olarak bağlanmamalarıdır. Kendi özneleri ve fiil benzeri kısımları vardır, bu da onları ana cümleden bağımsız kılar.

Mutlak İfadelerin Özellikleri ve Kullanım Alanları

Mutlak ifadeler, İngilizce yazılışta özellikle resmi ve edebi metinlerde tercih edilen, cümlelere derinlik ve akıcılık katan güçlü yapılardır. İşte temel özellikleri ve kullanım alanları:

  • Bağımsızlık ve Bağlamsal Bilgi: Mutlak ifadeler, ana cümleden dilbilgisel olarak bağımsızdır. Yani, ana cümlenin temel anlamını bozmadan çıkarılabilirler. Ancak, çıkarıldıklarında cümlenin sağladığı bağlam, detay veya atmosfer kaybı yaşanır. Genellikle ana cümlenin eyleminin nedenini, zamanını, eşlik eden bir durumunu veya sonucunu açıklarlar.
    • Örnek: Her hands trembling slightly , she opened the letter.
      (Elleri hafifçe titreyerek mektubu açtı.)
      Bu ifade, mektubu açma eylemine eşlik eden fiziksel durumu betimler ve sahneye dramatik bir hava katar.
  • Noktalama İşaretleri: Mutlak ifadeler neredeyse her zaman ana cümleden bir virgül ile ayrılır. Cümlenin başında, ortasında veya sonunda bulunabilirler.
    • Örnek: The car, its engine smoking badly , finally came to a halt.
      (Motoru kötü bir şekilde duman tüten araba sonunda durdu.)
      Ortada kullanımı.
  • Cümleye Akıcılık ve Detay Katma: Bu ifadeler, birden fazla kısa cümleyi birleştirmek yerine, tek bir cümle içinde zengin detaylar sunarak anlatımı daha akıcı ve sofistike hale getirir. Özellikle betimleyici yazılarda, bir sahnenin veya durumun farklı yönlerini tek bir akıcı ifadeyle aktarmak için çok etkilidirler.
    • Örnek: His face set in determination , the athlete crossed the finish line.
      (Yüzünde kararlılık ifadesiyle atlet bitiş çizgisini geçti.)
      Bu, sporcunun o anki durumunu etkili bir şekilde betimler.
  • Resmi ve Edebi Kullanım: Mutlak ifadeler, günlük konuşma dilinden çok, akademik yazılar, edebi eserler, gazete makaleleri ve diğer resmi metinlerde daha sık görülür. Yazıya daha rafine ve olgun bir ton katarlar.
  • Özne ve Eylemin Vurgulanması: Mutlak ifadeler, kendi içlerindeki özne ve eylemi, ana cümlenin odağından çok bağımsız bir şekilde vurgulayabilir. Bu, okuyucunun dikkatini belirli bir duruma veya ayrıntıya çekmek için kullanılabilir.
    • Örnek: All systems go , the rocket launched successfully.
      (Tüm sistemler çalışır durumda olduğu için roket başarıyla fırlatıldı.)
      Burada roketin fırlatılmasının temel koşulu vurgulanır.

Mutlak ifadelerin doğru ve etkili kullanımı, İngilizce dilbilgisi becerilerinizi ileri seviyeye taşıyacak önemli bir adımdır. Cümlelerinizi daha bilgilendirici, betimleyici ve akıcı hale getirerek yazılı anlatımınızı güçlendirirler.


Açımlayıcı İfadeler (Appositive Phrases)

Açımlayıcı ifadeler, bir isim veya zamiri yeniden tanımlayan veya açıklayan, ona ek bilgi veren ifade türleridir. Genellikle açıklanan isim veya zamirden hemen sonra gelir ve virgüllerle ayrılır. Bu ifadeler, okuyucuya bir kişi, yer, nesne veya kavram hakkında daha fazla bağlam veya spesifik detay sağlamak için kullanılır.

Açımlayıcı İfadelerin Yapısı ve Türleri

Açımlayıcı ifadeler genellikle bir isim veya zamir ile başlar ve bu ismi veya zamiri açıklayan ek kelimelerden oluşur. İki ana türü vardır: kısıtlayıcı (restrictive) ve kısıtlayıcı olmayan (nonrestrictive) açımlayıcı ifadeler.

  • Kısıtlayıcı Açımlayıcı İfadeler: Cümlenin anlamı için temel ve vazgeçilmez olan bilgilerdir. Virgülle ayrılmazlar. Örneğin: My friend John is coming over. (“John” olmadan hangi arkadaşın geldiği belli olmaz.)
  • Kısıtlayıcı Olmayan Açımlayıcı İfadeler: Cümlenin anlamı için ek bilgi sağlayan, ancak çıkarıldığında cümlenin temel anlamını değiştirmeyen ifadelerdir. Virgüllerle ayrılırlar. Örneğin: My brother, a doctor , lives in Izmir. (“a doctor” ifadesi çıkarıldığında bile cümlenin temel anlamı korunur.)

Açımlayıcı İfadelerin Cümledeki Görevleri

Açımlayıcı ifadeler, cümleleri daha zengin ve açıklayıcı hale getirir. Bir ismin veya zamirin ne olduğunu veya kim olduğunu daha iyi anlamamızı sağlarlar. Özellikle kısıtlayıcı olmayan açımlayıcı ifadeler, yazılı metinlerde ek bilgi sağlamak ve okuyucunun konuyu daha derinlemesine anlamasına yardımcı olmak için yaygın olarak kullanılır.

Bir açımlayıcı ifade, tek bir kelime olabileceği gibi, birden fazla kelimeden oluşan uzun bir ifade de olabilir. Önemli olan, açıklanan isim veya zamire doğrudan bağlı olması ve onu tanımlamasıdır.


Sıfat-fiil, Mutlak ve Açımlayıcı İfadeler Arasındaki Farklar

İngilizce dilbilgisinde, cümleleri zenginleştirmek, detay eklemek ve anlatımı güçlendirmek için kullanılan çeşitli ifade türleri bulunur. Sıfat-fiil (Participial), Mutlak (Absolute) ve Açımlayıcı (Appositive) ifadeler de bu amaçla kullanılan güçlü yapı taşlarıdır. Her ne kadar ilk bakışta benzer işlevlere sahip gibi görünseler de, bu üç ifade türünün kendine özgü yapıları, cümledeki konumları ve anlam katkıları açısından belirgin farklılıkları vardır. Bu farklılıkları anlamak, hem daha doğru hem de daha etkili İngilizce cümleler kurmanıza yardımcı olacaktır.

Yapısal Farklılıklar

  • Sıfat-fiil İfadeleri (Participial Phrases): Bu ifadelerin temel yapı taşı bir sıfat-fiildir. Bu sıfat-fiil ya şimdiki zaman sıfat-fiili (verb + -ing) ya da geçmiş zaman sıfat-fiili (verb + -ed, -en veya düzensiz fiil çekimi) formundadır. Sıfat-fiil ifadesi, bu temel fiil formuna ek olarak nesneler, tamamlayıcılar veya zarflar içerebilir. Örneğin, ” Running quickly down the street ” (hızla caddede koşarak) bir sıfat-fiil ifadesidir; burada “running” şimdiki zaman sıfat-fiilidir ve “quickly down the street” onu niteleyen unsurlardır.
  • Mutlak İfadeler (Absolute Phrases): Mutlak ifadeler, kendi içinde bir isim veya zamir ile bir sıfat-fiil (veya bazen bir isim ya da sıfat) barındırır. Bu yapısıyla adeta mini bir cümle gibi görünse de, ana cümlenin fiilini doğrudan etkilemeyen veya tamamlamayan bağımsız bir yapıya sahiptir. Genellikle “isim/zamir + sıfat-fiil ifadesi” şeklinde birleşirler. Örneğin, ” The sun having set , we decided to go home.” (Güneş battığı için eve gitmeye karar verdik.) cümlesinde “The sun having set” bir mutlak ifadedir. Burada “sun” isim, “having set” ise sıfat-fiil bölümüdür.
  • Açımlayıcı İfadeler (Appositive Phrases): Açımlayıcı ifadeler, başka bir isim veya zamiri doğrudan açıklayan veya yeniden tanımlayan bir isim öbeğidir. Genellikle, açıkladıkları isim veya zamirle aynı dilbilgisel işleve sahiptirler ve onları daha spesifik veya detaylı hale getirirler. Yapısal olarak, bir isim veya zamirle başlar ve onu açıklayan kelimelerle devam eder. Örneğin, “My teacher, Mr. Smith, a passionate historian , taught us about ancient civilizations.” (Öğretmenim, tutkulu bir tarihçi olan Bay Smith, bize eski medeniyetler hakkında ders verdi.) cümlesinde “a passionate historian” ifadesi, “Mr. Smith” ismini açıklayan bir açımlayıcı ifadedir.

İşlevsel Farklılıklar

  • Sıfat-fiil İfadeleri: Ana işlevi, cümlede bir sıfat gibi davranarak bir isim veya zamiri nitelemektir. Bu ifadeler, niteledikleri kelimenin eylemini veya durumunu açıklayarak, cümleye hareket ve betimleme katarlar. Genellikle ana cümlenin bir parçasıdırlar ve niteledikleri isimle yakın bir ilişki içindedirler. Bir olayın nasıl, ne zaman veya hangi koşulda gerçekleştiğini belirtmek için kullanılabilirler.
  • Mutlak İfadeler: Mutlak ifadelerin temel işlevi, ana cümleye ek, tamamlayıcı veya açıklayıcı bir bilgi sunmaktır. Bu bilgiler genellikle ana cümlenin nedenini, sonucunu, eşlik eden bir durumunu veya genel bağlamını açıklar. Ana cümleden dilbilgisel olarak bağımsız olmaları, onlara kendi içlerinde bir anlam bütünlüğü kazandırır ve ana fiili değiştirmeksizin ek bir bakış açısı sunarlar. Cümleye daha derinlemesine bir anlam veya bağlam katarlar.
  • Açımlayıcı İfadeler: Açımlayıcı ifadelerin birincil işlevi, bir isim veya zamiri yeniden tanımlamak, açıklamak veya ona ek bilgi sağlamaktır. Bu ifadeler, okuyucunun belirli bir kişi, yer veya nesne hakkında daha net bir anlayışa sahip olmasına yardımcı olur. Kısıtlayıcı açımlayıcı ifadeler, açıklanan ismi tanımlamak için hayati önem taşırken, kısıtlayıcı olmayan açımlayıcı ifadeler ek ama vazgeçilmez olmayan bilgi sunarlar.

Konum ve Noktalama İşareti Farklılıkları

  • Sıfat-fiil İfadeleri: Bu ifadeler genellikle niteledikleri isim veya zamirden hemen önce veya sonra yer alırlar. Cümlenin başında kullanıldıklarında genellikle virgülle ana cümleden ayrılırlar. Cümlenin ortasında veya sonunda kullanıldıklarında ise, kısıtlayıcı olup olmamalarına bağlı olarak virgül kullanılabilir veya kullanılmayabilir (kısıtlayıcı olmayanlar virgülle ayrılır).
  • Mutlak İfadeler: Mutlak ifadeler neredeyse her zaman ana cümleden virgülle ayrılırlar. Cümlenin başında, ortasında veya sonunda yer alabilirler. Konumları, ana cümleye sağladıkları bilgi türüne göre değişebilir. Örneğin, bir neden belirtiyorsa başta, eşlik eden bir durumu açıklıyorsa ortada veya sonda olabilirler.
  • Açımlayıcı İfadeler: Açımlayıcı ifadeler, açıkladıkları isim veya zamirden hemen sonra gelirler. Kısıtlayıcı olmayan açımlayıcı ifadeler her zaman virgüllerle ana cümleden ayrılırken, kısıtlayıcı açımlayıcı ifadeler virgül kullanmazlar. Virgül kullanımı, cümlenin anlamının doğru anlaşılması için hayati önem taşır.

Özetle, bu üç ifade türü de İngilizce cümlelere zenginlik katma potansiyeline sahiptir. Ancak her birinin kendine özgü bir yapısı, işlevi ve noktalama işareti kuralı vardır. Bu farkları kavramak, hem yazılı hem de sözlü İngilizcede daha net, doğru ve etkili iletişim kurmanızı sağlayacaktır.


Sıfat-fiil, Mutlak ve Açımlayıcı İfadeler ile İlgili Sık Yapılan Hatalar

Sıfat-fiil, mutlak ve açımlayıcı ifadeler, İngilizce cümleleri zenginleştirmek ve anlatımı daha detaylı hale getirmek için çok değerli araçlardır. Ancak bu ifadelerin karmaşık yapıları ve belirli kurallara bağlı kullanımları, başlangıç seviyesindeki öğrencilerden ileri seviyedekilere kadar herkesin hata yapmasına neden olabilir. Bu bölümde, bu ifade türleriyle ilgili en sık karşılaşılan hataları ve bunlardan nasıl kaçınılacağını detaylıca inceleyeceğiz.

1. Sıfat-fiil İfadelerinde “Dangling Modifiers” (Askıda Kalan Niteleyiciler)

“Dangling modifier” veya “askıda kalan niteleyici”, bir sıfat-fiil ifadesinin cümlede açıkça nitelediği bir isim veya zamirin bulunmaması ya da yanlış bir kelimeyi nitelemesi durumudur. Bu durum, cümlenin anlamının belirsiz, mantıksız veya komik olmasına yol açabilir. Bu hata genellikle, sıfat-fiil ifadesinin nitelediği öznenin cümlenin ana öznesiyle aynı olmaması durumunda ortaya çıkar.

Nasıl Ortaya Çıkar?

Sıfat-fiil ifadeleri, genellikle ana cümledeki bir eylemi gerçekleştiren özneyi niteler. Eğer sıfat-fiil ifadesi, ana cümledeki gerçek özne yerine başka bir şeyi niteliyormuş gibi görünüyorsa, bir “dangling modifier” oluşur. Örneğin:

  • Yanlış: ” Walking through the park , the flowers smelled beautiful.” (Parkta yürürken, çiçekler güzel kokuyordu.)
    Bu cümlede, “Walking through the park” ifadesi sanki çiçekler yürüyormuş gibi bir anlam taşır. Mantıksal olarak çiçekler yürüyemez.
  • Doğru: ” Walking through the park , I smelled the beautiful flowers.” (Parkta yürürken, güzel çiçekleri kokladım.)
    Burada “Walking through the park” ifadesi, cümlede eylemi gerçekleştiren “I” öznesini doğru bir şekilde niteler.

Bu hatadan kaçınmak için sıfat-fiil ifadesinin hemen yanında, nitelediği öznenin açıkça belirtildiğinden emin olun. Ya sıfat-fiil ifadesinin öznesini cümlenin ana öznesiyle eşleştirin ya da cümleyi, sıfat-fiil ifadesinin anlamlı bir şekilde yerleşeceği şekilde yeniden yapılandırın.

2. Açımlayıcı İfadelerde Yanlış Virgül Kullanımı

Açımlayıcı ifadelerin doğru kullanımı, özellikle kısıtlayıcı (restrictive) ve kısıtlayıcı olmayan (non-restrictive) ifadeler arasındaki farkı anlamayı gerektirir. Virgüllerin yanlış veya eksik kullanılması, cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir veya okuyucuyu yanıltabilir.

Kısıtlayıcı ve Kısıtlayıcı Olmayan İfadeler

  • Kısıtlayıcı Açımlayıcı İfadeler: Cümlenin anlamı için temel ve vazgeçilmez bilgi sağlarlar. Bu bilgiyi çıkardığınızda, cümlenin anlamı belirsizleşir veya değişir. Bu tür ifadelerin başına veya sonuna virgül konulmaz .
    • Yanlış: “My brother, John, lives in London.” (Eğer birden fazla kardeşiniz varsa ve John kimin Londra’da yaşadığını belirtiyorsa, virgül olmamalı.)
    • Doğru: “My brother John lives in London.” (Hangi kardeşten bahsedildiği “John” ile belirtiliyorsa.)
  • Kısıtlayıcı Olmayan Açımlayıcı İfadeler: Cümlenin anlamı için ek bilgi sağlarlar; bu bilgiyi çıkardığınızda cümlenin temel anlamı değişmez. Bu tür ifadeler, hem başında hem de sonunda virgülle ayrılırlar .
    • Yanlış: “My brother, Tom is a doctor.” (Virgül eksikliği)
    • Doğru: “My brother, Tom, is a doctor.” (Tek kardeşiniz varsa ve Tom’un doktor olduğu ek bir bilgiyse.)

Bir açımlayıcı ifade eklerken, verdiğiniz bilginin cümlenin temel anlamı için gerekli olup olmadığını değerlendirin. Eğer bilgi temel değilse ve çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulmuyorsa, virgül kullanın. Eğer bilgi cümlenin anlamını belirlemek için kritikse, virgül kullanmaktan kaçının.

3. Mutlak İfadelerde Fiil Yanlışları ve Ana Cümle ile Bağlantısızlık

Mutlak ifadeler, kendi içlerinde özne ve bir sıfat-fiil (veya bazen başka bir isim/sıfat) barındıran bağımsız yapılardır. Ancak, bu bağımsızlık bazen yanlış anlamalara veya dilbilgisi hatalarına yol açabilir.

Yanlış Fiil Kullanımı

Mutlak ifadelerde genellikle ana fiil değil, bir sıfat-fiil kullanılır. Ana cümlenin yüklemini mutlak ifade içinde tekrarlama veya yanlış bir fiil formu kullanma sık yapılan bir hatadır.

  • Yanlış: “The concert was over, the crowd dispersed .” (Konser bitmişti, kalabalık dağıldı.)
    Burada iki ayrı cümle bir virgülle bağlanmaya çalışılmış. “the crowd dispersed” bir mutlak ifade değildir.
  • Doğru: ” The concert over , the crowd dispersed.” (Konser bittikten sonra, kalabalık dağıldı.)
    Burada “The concert over” bir mutlak ifadedir; “over” burada bir sıfat görevi görür.
  • Doğru: ” The concert having ended , the crowd dispersed.” (Konser bitmiş olduğu için kalabalık dağıldı.)
    Burada “having ended” sıfat-fiil kullanılmıştır.

Ana Cümle ile Bağlantısızlık

Mutlak ifadeler, ana cümleden dilbilgisel olarak bağımsız olsalar da, anlamsal olarak bir bağlantı kurmaları beklenir. Eğer mutlak ifade, ana cümleye hiçbir bağlam veya açıklama katmıyorsa, kullanımı yersiz olabilir.

Mutlak ifadeler kullanırken, fiil formunun doğru bir sıfat-fiil olduğundan ve ana cümlenin fiiliyle karıştırılmadığından emin olun. Ayrıca, mutlak ifadenin ana cümleye gerçekten ek bir anlam veya bağlam kattığını, sadece rastgele bir bilgi parçası olmadığını kontrol edin. Her zaman, cümlenin genel akışını ve anlaşılırlığını artırıp artırmadığını değerlendirin.

Bu hatalardan kaçınmak, hem yazılı hem de sözlü İngilizce iletişiminizde büyük bir fark yaratacaktır. Bu ifade türlerini doğru ve etkili bir şekilde kullanmak, daha akıcı, net ve profesyonel bir dilbilgisi becerisi sergilemenizi sağlar.


Sıfat-fiil, Mutlak ve Açımlayıcı İfadeler ile İlgili Örnek Cümleler

  • Running quickly to catch the bus, she almost tripped..
    Otobüsü yakalamak için hızla koşan , neredeyse takılıyordu. .
  • The old car, rusted and broken down , sat in the driveway..
    Eski araba, paslanmış ve bozulmuş bir halde , araba yolunda duruyordu. .
  • Having finished her homework , Sarah went out to play..
    Ödevini bitirdikten sonra , Sarah oynamaya çıktı. .
  • Driven by ambition , he worked tirelessly..
    Hırsla sürüklenen , yorulmadan çalıştı. .
  • The rain having stopped , we decided to take a walk..
    Yağmur durduğu için , yürüyüşe çıkmaya karar verdik. .
  • His eyes gleaming with excitement , the child opened the present..
    Gözleri heyecanla parıldayan çocuk, hediyeyi açtı. .
  • The famous painter, a master of abstract art , held an exhibition..
    Ünlü ressam, soyut sanatın bir ustası , bir sergi düzenledi. .
  • My best friend, the one with red hair , is moving to another city..
    En iyi arkadaşım, kızıl saçlı olan , başka bir şehre taşınıyor. .
  • The book, a thrilling mystery novel , kept me up all night..
    Kitap, heyecan verici bir gizem romanı , beni bütün gece uyanık tuttu. .
  • My brother Tom is a great cook..
    Kardeşim Tom harika bir aşçıdır. .
  • Smiling broadly , the student received his diploma..
    Genişçe gülümseyen öğrenci, diplomasını aldı. .
  • Covered in snow , the mountains looked majestic..
    Karla kaplı dağlar görkemli görünüyordu. .
  • The dog wagging its tail happily , greeted its owner..
    Köpek kuyruğunu mutlu bir şekilde sallayarak , sahibini karşıladı. .
  • His latest invention, a device for sustainable energy , won an award..
    Son icadı, sürdürülebilir enerji için bir cihaz , bir ödül kazandı. .
  • The city, known for its historical landmarks , attracts many tourists..
    Şehir, tarihi simge yapılarıyla bilinen , birçok turisti çekiyor. .

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın