İngilizce’de Alt Düzey Bağlaçlar – Subordinating Conjunctions in English

Alt düzey bağlaçlar (subordinating conjunctions), İngilizce cümle yapısında oldukça kritik bir rol oynayan bağlaç türlerindendir. Temel işlevleri, iki farklı cümlecik veya fikir arasında anlam bakımından bir bağımlılık ilişkisi kurmaktır. Bu tür bağlaçlar, bir yan cümleciği (dependent clause) ana cümleye (main clause) bağlayarak, yan cümlenin anlamının ve varlığının ana cümleye bağlı olduğunu gösterirler. Yani, alt düzey bağlaçlarla bağlanan yan cümlecik, kendi başına tam bir anlam ifade edemeyen, tamamlayıcı ve bağımlı bir yapıya dönüşür.

Örneğin, “because”, “although”, “if” gibi bağlaçlar, bir yandan neden-sonuç ilişkisi kurarken, diğer yandan koşul, zıtlık veya zaman ilişkilerini de cümleye taşıyabilirler. Bu bağlaçlar olmadan yan cümlecikler anlamca eksik kalır ve bağımsız cümle işlevi göremezler. Bu durum, alt düzey bağlaçların cümlelerde anlam ve yapı bütünlüğü sağlamada vazgeçilmez olduğunu ortaya koyar.

İçindekiler

Yukarıdaki bağlantılara tıklayarak makalenin ilgili bölümüne gidebilirsiniz.


Alt Düzey Bağlaçların Özellikleri

Alt düzey bağlaçların en belirgin özelliği, yan cümlecikleri başlatmalarıdır. Yan cümlecikler, bağlandıkları ana cümleye göre çeşitli dilbilgisel görevlerde bulunabilir. Örneğin, yan cümlecik ana cümlenin:

  • Öznesi olabilir: If you come early, we can start the meeting. (Burada yan cümlecik, ana cümlenin öznesi görevindedir.)
  • Nesnesi olabilir: I know that she is right.
  • Zarf tümleci olabilir: We stayed home because it was raining.
  • Sıfat tümleci olarak isimleri niteleyebilir: The book that you gave me is excellent. (Burada “that” bir alt düzey bağlaç olmasa da sıfat cümlecik başlatıcıları arasında yer alır.)

Alt düzey bağlaçlar, cümleye farklı anlamsal ilişkiler katar. Bu ilişkiler, genel olarak şu kategorilerde toplanabilir:

  • Neden-Sonuç: because, since, as bağlaçları sebep-sonuç ilişkisini belirtir.
  • Zaman: when, while, before, after, until, as soon as gibi bağlaçlar, zaman ilişkisini gösterir.
  • Koşul: if, unless, provided that, as long as bağlaçları koşul bildirir.
  • Karşıtlık / Zıtlık: although, though, even though, whereas, while bağlaçları, iki durum veya düşünce arasındaki zıtlığı veya sürtüşmeyi ortaya koyar.
  • Amaç: so that, in order that gibi bağlaçlar, amaç veya niyet belirtir.

Bu bağlaçlarla kurulan yan cümlecikler, cümlenin anlamını derinleştirir ve ifade edilen duruma farklı açılardan açıklık kazandırır. Örneğin, bir eylemin koşulunu, nedenini veya zamanını belirtmek için alt düzey bağlaçlar zorunludur.

Yapısal olarak, alt düzey bağlaçlarla başlayan yan cümlecikler cümlenin başında yer aldığında genellikle ana cümleden virgülle ayrılır. Ancak yan cümlecik cümlenin sonunda ise, virgül genellikle kullanılmaz. Bu durum, yazının akıcılığı ve anlamın netliği açısından önem taşır.

Özetle, alt düzey bağlaçlar cümlede iki unsur arasında hiyerarşik bir bağ kurar; bu bağlaçlar sayesinde cümlecikler bağımlı hale gelir ve cümleye sebep-sonuç , zaman , koşul , karşıtlık gibi ilişkisel anlamlar kazandırılır. Bu nedenle alt düzey bağlaçlar, İngilizce dilbilgisinde cümle kurma ve anlam bütünlüğü sağlama açısından kritik öneme sahiptir.


En Yaygın Alt Düzey Bağlaçlar ve Anlamları

Alt düzey bağlaçlar, İngilizcede cümle içinde anlam ilişkilerini net bir şekilde kurmak için sıkça kullanılırlar. Aşağıda, en yaygın kullanılan alt düzey bağlaçlar ve taşıdıkları anlamlar detaylı şekilde açıklanmıştır. Bu bağlaçların her biri farklı bir işlev görür ve cümlede farklı türde yan cümleciklerin kurulmasına olanak tanır.

  • Because : sebep bağlacı dır ve “çünkü”, “-dığı için” anlamlarını taşır. Sebep-sonuç ilişkisi kurar ve yan cümleciğin eylemin nedenini açıklar. Örnek: “She stayed home because she was sick.” (Hasta olduğu için evde kaldı.)
  • Although : karşıtlık bağlacı dır. “Ragmen”, “olmasına karşın” anlamlarıyla zıtlık ifade eder. Genellikle beklenenin tersine olan durumu belirtmek için kullanılır. Örnek: ” Although it was raining, they went out.” (Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıktılar.)
  • Since : Hem sebep hem de zaman bağlacı olarak kullanılabilir. Sebep anlamında “-dığı için” ya da “çünkü”, zaman anlamında ise “-den beri”, “-dığı sürece” anlamlarını taşır. Örnekler: ” Since you are here, let’s start.” (Burada olduğun için başlayalım.) / “I have lived here since 2010.” (2010’dan beri burada yaşıyorum.)
  • When : zaman bağlacı dadır ve “ne zaman”, “-dığı zaman” anlamına gelir. Bir olayın zamanını belirtir. Örnek: “Call me when you arrive.” (Vardığında beni ara.)
  • While : Hem zaman hem de karşıtlık bağlacı olarak kullanılır. Zaman anlamında “-iken”, “-dığı sırada” demektir. Karşıtlık anlamında ise “halbuki”, “oysa ki” anlamına gelir. Örnek: “She was cooking while he was watching TV.” (O yemek yaparken o televizyon izliyordu.) / “He likes football, while she prefers basketball.” (O futbolu severken, o basketbolu tercih eder.)
  • If : koşul bağlacı dadır ve “eğer”, “şartıyla” anlamlarını taşır. Koşul belirten yan cümlecikleri başlatır. Örnek: ” If it rains, we will cancel the picnic.” (Yağmur yağarsa pikniği iptal edeceğiz.)
  • Unless : olumsuz koşul bağlacı dadır ve “-medikçe”, “olmadığı sürece” anlamına gelir. Olumsuz koşul bildirir ve “if not” anlamına eşdeğerdir. Örnek: “You won’t succeed unless you work hard.” (Çok çalışmadıkça başarılı olamazsın.)
  • After : zaman bağlacı dadır ve “sonra” anlamını taşır. Bir olayın başka bir olaydan sonra gerçekleştiğini belirtir. Örnek: “We went home after the movie ended.” (Film bittikten sonra eve gittik.)
  • Before : zaman bağlacı dadır ve “önce” anlamı taşır. Bir olayın başka bir olaydan önce gerçekleştiğini belirtir. Örnek: “Finish your homework before you watch TV.” (Televizyon izlemeye başlamadan önce ödevini bitir.)
  • Though : karşıtlık bağlacı dadır, “gerçi”, “olsa da” anlamı verir. “Although” ile benzer işlev görür ancak daha yaygın konuşma dilinde kullanılır. Örnek: ” Though he was tired, he kept working.” (Yorgun olmasına rağmen çalışmaya devam etti.)
  • As : Hem sebep hem de zaman bağlacı olarak kullanılır. Sebep anlamında “-dığı için”, zaman anlamında “-iken” demektir. Örnek: ” As it was late, we went home.” (Geç olduğu için eve gittik.) / “She smiled as she entered.” (Girerken gülümsedi.)
  • Until : zaman bağlacı dadır ve “-e kadar” anlamını taşır. Bir eylemin belirli bir zamana kadar sürdüğünü ifade eder. Örnek: “Wait here until I come back.” (Ben dönene kadar burada bekle.)
  • Whereas : karşıtlık ve karşılaştırma bağlacı dadır, “oysa”, “halbuki” anlamına gelir. İki durumu veya kişiyi karşılaştırırken zıtlık belirtir. Örnek: “He likes coffee, whereas she prefers tea.” (O kahveyi severken, o çayı tercih eder.)
  • So that : amaç bağlacı dadır ve “-sın diye”, “amacıyla” anlamı taşır. Bir eylemin amacını açıklar. Örnek: “Speak slowly so that everyone can understand.” (Herkes anlayabilsin diye yavaş konuş.)
  • Provided that : koşul bağlacı dadır ve “şartıyla”, “koşuluyla” anlamına gelir. Bir durumun gerçekleşmesi için gerekli koşulu belirtir. Örnek: “You can go out provided that you finish your work.” (İşini bitirdiğin sürece dışarı çıkabilirsin.)

Alt Düzey Bağlaçların Cümledeki Görevleri

Alt düzey bağlaçlar , bağlı oldukları yan cümleciklerin işlevine göre cümlede farklı görevlerde bulunabilirler. Bu bağlaçlar, yan cümleciğin türüne ve cümlede üstlendiği göreve göre anlam ve yapı bakımından çeşitlilik gösterir. Genel olarak alt düzey bağlaçların başlattığı yan cümlecikler üç ana grupta toplanabilir: zarf cümleciği , sıfat cümleciği ve özne ya da nesne cümleciği .

Zarf Cümleciği

Zarf cümlecikleri, genellikle zaman, neden, koşul, amaç, zıtlık gibi anlamları taşıyan yan cümleciklerdir. Bu cümlecikler, ana cümlenin fiiline ya da tüm cümleye zarf işlevi görür; yani cümlede yer, zaman, sebep veya şart gibi anlamlar katarlar. Alt düzey bağlaçlar bu tür cümleciklerin başlatıcılarıdır. Örneğin:

Because it was raining, we stayed inside. (Yağmur yağdığı için içeride kaldık.)

Burada “because” sebep bildiren bir zarf cümleciği başlatır ve ana cümlenin neden gerçekleştiğini açıklar. Benzer şekilde “if”, “when”, “although”, “so that” gibi bağlaçlar da zarf cümlecikleri oluşturur.

Sıfat Cümleciği

Sıfat cümlecikleri, isimleri niteleyen, açıklayan ya da sınırlayan yan cümleciklerdir. Genellikle “that”, “which”, “who” gibi bağlaçlarla kurulsalar da bazı alt düzey bağlaçlar da sıfat cümleciklerine dönüşebilir. Bu cümlecikler, isimlerin anlamını genişleterek cümlede sıfat gibi görev yapar. Örnek:

The book that you gave me is excellent. (Bana verdiğin kitap mükemmel.)

Burada “that” bağlacı, “book” ismini açıklayan bir sıfat cümleciği başlatmıştır. Bazı durumlarda, zaman veya koşul belirten alt düzey bağlaçlar da sıfat cümleciği işlevi görebilir; örneğin “when” zaman belirten bir sıfat cümleciği olabilir: “The day when we met was sunny.” (Tanıştığımız gün güneşliydi.)

Özne veya Nesne Cümleciği

Alt düzey bağlaçlarla kurulan yan cümlecikler, bazen ana cümlenin öznesi ya da nesnesi görevinde olabilir. Bu tür yan cümlecikler, cümlede ana öğe olarak işlev görür. Örneğin:

What he said surprised everyone. (Söyledikleri herkesi şaşırttı.) – Burada yan cümlecik cümlenin öznesidir.

I believe that she is honest . (Onun dürüst olduğuna inanıyorum.) – Burada yan cümlecik nesnedir.

Alt düzey bağlaçlar özellikle “that”, “whether”, “if” gibi bağlaçlarla bu görevlerde sıkça karşımıza çıkar.


Alt Düzey Bağlaçlarla Kurulan Cümlelerin Yapısı

Alt düzey bağlaçlarla kurulan yan cümlecikler cümlenin farklı konumlarında yer alabilir; bu yerleşim ve bağlacın türüne göre cümlenin noktalama işaretleri ve anlamı değişebilir.

Yan Cümlecik Cümlenin Başında

Eğer alt düzey bağlaçla başlayan yan cümlecik, cümlenin başında yer alıyorsa, yan cümlecikten sonra mutlaka bir virgül kullanılır. Bu virgül, yan cümleciğin ana cümleden ayrıldığını gösterir ve cümlenin okunabilirliğini artırır. Örnek:

Because it was late, we went home.

Burada sebep belirten yan cümlecik cümlenin başında ve ana cümleden virgülle ayrılmıştır.

Yan Cümlecik Cümlenin Ortasında veya Sonunda

Yan cümlecik cümlenin ortasında veya sonunda bulunuyorsa, genellikle yan cümlecikten önce veya sonra virgül kullanılmaz. Bu kullanım, cümlenin doğal akışını sağlar ve gereksiz duraklamaların önüne geçer. Örnek:

We went home because it was late.

Burada sebep belirten yan cümlecik cümlenin sonunda yer alır ve öncesinde virgül kullanılmaz.

Noktalama ve Anlam Açısından Dikkat Edilmesi Gerekenler

Bazı durumlarda alt düzey bağlaçla başlayan yan cümlecik, cümlenin başında olup da çok uzun olduğunda, virgül kullanımı özellikle önem kazanır. Ayrıca, karşıtlık belirten bağlaçlarla kurulan yan cümlecikler bazen öncesinde veya sonrasında virgülle desteklenebilir. Örneğin:

Although he was tired, he continued working.

Ancak, bağlaç cümlenin sonunda ise, virgül gerekmeyebilir:

He continued working although he was tired.

Özetle, alt düzey bağlaçların cümledeki konumu ve türü, cümlenin anlamını ve akıcılığını doğrudan etkiler. Doğru virgül kullanımı ve bağlacın uygun yerde konumlanması, cümlenin anlaşılabilirliği açısından kritik öneme sahiptir.


Alt Düzey Bağlaçların Karıştırıldığı Durumlar ve Sık Yapılan Hatalar

Alt düzey bağlaçlar İngilizcede sık kullanılan ve cümlelerin anlamını doğrudan etkileyen yapılar oldukları için, kullanımları sırasında karışıklıklar ve yanlış anlaşılmalar sıklıkla ortaya çıkar. Bu bölümde, özellikle sık karıştırılan bazı alt düzey bağlaç çiftleri ve bu bağlaçlarla yapılan yaygın hatalar detaylı şekilde ele alınacaktır.

Although ve Though Bağlaçları

Although ve though bağlaçları anlam açısından birbirine oldukça yakındır ve her ikisi de karşıtlık veya zıtlık ifade etmek için kullanılır. Ancak kullanım bağlamı ve dil seviyesi açısından belirgin farklar vardır:

  • Although genellikle daha resmi ve yazı dilinde tercih edilir. Akademik metinlerde, resmi yazışmalarda ve yazılı anlatımlarda yaygın kullanımı vardır.
  • Though ise daha çok konuşma dilinde karşımıza çıkar ve samimi, gündelik ifadelerde tercih edilir.

Ayrıca, though cümlenin sonunda da kullanılabilir ve bu kullanım karşıtlığı hafifletmek veya cümleye espri, sürpriz unsuru katmak için tercih edilir. Örneğin:

It was a difficult exam. I passed it, though .

Yanlış kullanım açısından, although yerine though ‘un resmi yazılarda gereksiz veya uygunsuz kullanımı ya da tam tersi konuşmada although ‘un aşırı resmi durması sıkça karşılaşılan durumlar arasındadır.

If ve Unless Bağlaçları

If ve unless , koşul bildiren alt düzey bağlaçlar olup, aralarındaki anlam farkı doğru anlaşılmazsa cümlede tamamen zıt anlamlar ortaya çıkabilir. İşte dikkat edilmesi gereken noktalar:

  • If olumlu veya olumsuz koşullar için kullanılabilir ancak esas anlamı “eğer”dir ve koşulun varlığını ifade eder.
  • Unless ise “-medikçe”, “olmadıkça” gibi olumsuz koşulları belirtir. Temelde “if not” anlamına gelir ve koşulun gerçekleşmemesi durumunu ifade eder.

Örneklerle açıklamak gerekirse:

If you come, I will be happy. (Gelirsen mutlu olurum.)

Unless you come, I will be sad. (Gelmezsen üzülürüm.)

Bu iki bağlacın karıştırılması, cümlenin anlamını tam tersine çevirebilir ve iletişimde ciddi aksaklıklara yol açabilir. Bu yüzden özellikle koşullu cümleler oluştururken bağlacın anlamı ve olumlu-olumsuz durumu iyi kavranmalıdır.

Since Bağlacının İki Anlamı ve Karışıklıklar

Since bağlacı hem sebep hem de zaman anlamında kullanılır. Bu çok yönlü kullanımı sebebiyle, cümlenin bağlamı iyi analiz edilmeden yanlış yorumlamalar yapılabilir. İşte detaylar:

  • Sebep anlamı: “-dığı için”, “çünkü” anlamında kullanılır ve neden-sonuç ilişkisi kurar. Örnek: Since it was raining, we stayed home. (Yağmur yağdığı için evde kaldık.)
  • Zaman anlamı: “-den beri”, “-dığı sürece” gibi zaman dilimini ifade eder. Örnek: I have lived here since 2015. (2015’ten beri burada yaşıyorum.)

Türkçede her iki anlam da “-dığı için” veya “-den beri” gibi farklı şekillerde karşılanabilir ve bu da karışıklığa neden olabilir. Cümlenin anlamını doğru çıkarmak için bağlamın ve cümle yapısının dikkatlice incelenmesi gereklidir.

Sık Yapılan Diğer Hatalar

  • Bağlaçların yanlış yerde kullanımı: Özellikle yan cümlecik başlatan alt düzey bağlaçların cümlenin yanlış yerine konması anlam bozukluklarına yol açar.
  • Virgül kullanım hataları: Yan cümleciklerin cümlenin başında olması durumunda virgül kullanılması zorunludur. Virgül eksikliği veya gereksiz virgül kullanımı anlam karışıklığı yaratabilir.
  • Bağlaçların yanlış bağlamda kullanımı: Örneğin, “while” bağlacının hem zaman hem karşıtlık anlamı taşıması, doğru bağlamda kullanılmadığında cümlenin yanlış anlaşılmasına sebep olabilir.
  • Çift bağlaç kullanımı: “If” ve “unless” gibi koşul bağlaçlarının birlikte kullanılması veya gereksiz tekrarı da dilbilgisel hata oluşturur.

Sonuç olarak , alt düzey bağlaçların doğru ve yerinde kullanımı, İngilizce cümlenin anlamını netleştirir ve iletişimde anlam karmaşasının önüne geçer. Bu bağlaçlar arasındaki nüanslar ve farklar iyi öğrenilmeli, pratikle pekiştirilmelidir.


Alt Düzey Bağlaçlar Konusuyla İlgili Alıştırmalar

Aşağıdaki listeden İngilizce’de Alt Düzey Bağlaçlar konusuyla ilgili alıştırmaları seçerek online olarak test çözmeye başlayabilirsiniz.


Alt Düzey Bağlaçlar ile İlgili Örnek Cümleler

  • Because it was raining, we stayed inside.
    Yağmur yağdığı için içeride kaldık .
  • She went home because she was tired.
    Yorgun olduğu için eve gitti .
  • Although he studied hard, he failed the exam.
    Çok çalışmasına rağmen sınavı geçemedi .
  • We will leave after the meeting ends.
    Toplantı bittikten sonra ayrılacağız .
  • If you call me, I will answer.
    Bana telefon edersen cevap veririm .
  • She sings while playing the guitar.
    Gitar çalarken şarkı söylüyor .
  • Unless you hurry, you will miss the train.
    Acele etmezsen treni kaçırırsın .
  • We stayed inside because it was cold.
    Soğuk olduğu için içeride kaldık .
  • Though it was late, he kept working.
    Geç olmasına rağmen çalışmaya devam etti .
  • Since you are here, let’s start.
    Burada olduğuna göre başlayalım .
  • She reads a book while waiting.
    Beklerken kitap okuyor .
  • He will come provided that he finishes work.
    İşini bitirdiği takdirde gelecek .
  • So that you understand, I will explain again.
    Anlaman için tekrar açıklayacağım .
  • As it was raining, the game was canceled.
    Yağmur yağdığı için oyun iptal edildi .
  • Wait here until I return.
    Ben dönene kadar burada bekle .

İlgili Bağlantılar

Yorum yapın